Ali Keklik
Köşe Yazarı
Ali Keklik
 

Rant şehvetine kapılan STK’lar!

İlk başta her şey çok güzel başladı ama sonrasında onlarda güç sarhoşluğuna kapılıp rant sevdalısı oldular…   STK’ lar (Sivil Toplum Kuruluşları) genellikle, kâr amacı gütmeyen, kurumsal bir kimliğe sahip oluşumlardır. Sivil Toplum Kuruluşları, herhangi bir devlet organından bağımsız bir şekilde özel kişilerin girişimleriyle kanuni olarak kurulmuş her türlü organizasyon için kullanılan genel bir terimdir. STK içerisinde yer alan derneklere ortak çıkarları korumak, toplum arasında doğabilecek sorunlara çözüm sağlamak gibi konularda önemli sorumluluk yüklenmektedir.   “Her şeyi devletten beklememek lazım” deyiminden yola çıkacak olursak; onlar da insanların hakkını savunup dezavantajlı grupların imdadına yetişebilmektedir. Kamu kuruluşların iş yükünü hafifletmektedirler. Bazı STK’lar devletle iç içe geçmiştir. Bu her iki taraf için ise faydalı olarak görünmektedir. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de STK’ların üst düzey yöneticileri milletvekili ve bakan olabilmektedir. Bu o kuruluşun ne kadar etkili olduğunun bir örneğidir. Güçlü STK’lar her zaman ülkede söz sahibi olmaktadır. Her devirde bu kuruluşlara büyük iş düşmüştür ve düşmeye de devam etmektedir.   Kitlesel değil, kişisel STK’lar!   Günümüzde bazı STK’lar zaman zaman kuruluş amaçları dışarısına çıktığına şahit oluyoruz. Kar amacı gütmeyen kuruluşlar olarak bilinen STK’lar rant şehvetinin peşinde koşabilmektedirler.   Bir diğer amacı kamuoyu yararı gütmek olan STK’lar zamanla bireysel çıkarlara dönüşebilmektedirler. Kişi veya grupların illegal işlerini legal olarak göstermek için kamuflaj olarak kullanılması da bir diğer seçenek olabilmektedir. Ülke olarak biz bu tarz gruplardan çok çektik, deneyimliyiz. Türk milleti olarak bizler STK’lara biraz daha ılımlı bakmışızdır. Onları yararlı, faydacı kuruluşlar olarak görürüz ama her zaman kazın ayağı öyle olmuyor.   Ülkemizde sayısız STK’lar var ama çoğu bilinmiyor, paravan ve sadece tabelada kalıyor. Evraklar kağıt üzerinde formaliteden düzenlenerek Başkan ve yöneticilerin rantına sunuluyor.   Bazı kuruluşların gerçek anlamda toplumda çok fazla önemi oluyor ama zamanla ilgisiz ve etkisiz yöneticiler sayesinde önemini yitirip paspas olarak kullanılmaya müsait konuma geliyor.  Her yerde olduğu gibi bu alanda da çürük elmalar haliyle olmaktadır. Bu kaçınılmaz bir sondur ve bu STK’ların sıkı bir şekilde denetlenmesi gerekiyor. İllegal işler peşine düşen kuruluşlara fırsat verilmemelidir. STK’lar kişisel rantların döndüğü barınaklar olmamalıdır!
Ekleme Tarihi: 24 Nisan 2020 - Cuma

Rant şehvetine kapılan STK’lar!

İlk başta her şey çok güzel başladı ama sonrasında onlarda güç sarhoşluğuna kapılıp rant sevdalısı oldular…

 

STK’ lar (Sivil Toplum Kuruluşları) genellikle, kâr amacı gütmeyen, kurumsal bir kimliğe sahip oluşumlardır. Sivil Toplum Kuruluşları, herhangi bir devlet organından bağımsız bir şekilde özel kişilerin girişimleriyle kanuni olarak kurulmuş her türlü organizasyon için kullanılan genel bir terimdir. STK içerisinde yer alan derneklere ortak çıkarları korumak, toplum arasında doğabilecek sorunlara çözüm sağlamak gibi konularda önemli sorumluluk yüklenmektedir.

 

“Her şeyi devletten beklememek lazım” deyiminden yola çıkacak olursak; onlar da insanların hakkını savunup dezavantajlı grupların imdadına yetişebilmektedir. Kamu kuruluşların iş yükünü hafifletmektedirler. Bazı STK’lar devletle iç içe geçmiştir. Bu her iki taraf için ise faydalı olarak görünmektedir. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de STK’ların üst düzey yöneticileri milletvekili ve bakan olabilmektedir. Bu o kuruluşun ne kadar etkili olduğunun bir örneğidir. Güçlü STK’lar her zaman ülkede söz sahibi olmaktadır. Her devirde bu kuruluşlara büyük iş düşmüştür ve düşmeye de devam etmektedir.

 

Kitlesel değil, kişisel STK’lar!

 

Günümüzde bazı STK’lar zaman zaman kuruluş amaçları dışarısına çıktığına şahit oluyoruz. Kar amacı gütmeyen kuruluşlar olarak bilinen STK’lar rant şehvetinin peşinde koşabilmektedirler.

 

Bir diğer amacı kamuoyu yararı gütmek olan STK’lar zamanla bireysel çıkarlara dönüşebilmektedirler. Kişi veya grupların illegal işlerini legal olarak göstermek için kamuflaj olarak kullanılması da bir diğer seçenek olabilmektedir. Ülke olarak biz bu tarz gruplardan çok çektik, deneyimliyiz. Türk milleti olarak bizler STK’lara biraz daha ılımlı bakmışızdır. Onları yararlı, faydacı kuruluşlar olarak görürüz ama her zaman kazın ayağı öyle olmuyor.

 

Ülkemizde sayısız STK’lar var ama çoğu bilinmiyor, paravan ve sadece tabelada kalıyor. Evraklar kağıt üzerinde formaliteden düzenlenerek Başkan ve yöneticilerin rantına sunuluyor.

 

Bazı kuruluşların gerçek anlamda toplumda çok fazla önemi oluyor ama zamanla ilgisiz ve etkisiz yöneticiler sayesinde önemini yitirip paspas olarak kullanılmaya müsait konuma geliyor.  Her yerde olduğu gibi bu alanda da çürük elmalar haliyle olmaktadır. Bu kaçınılmaz bir sondur ve bu STK’ların sıkı bir şekilde denetlenmesi gerekiyor. İllegal işler peşine düşen kuruluşlara fırsat verilmemelidir. STK’lar kişisel rantların döndüğü barınaklar olmamalıdır!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve fisiltihaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

14
Mayıs
23
Ağustos
29
Temmuz
24
Ocak
05
Ocak
01
Nisan
21
Mart
20
Ekim
17
Kasım
24
Haziran
02
Mayıs
26
Mart
25
Ocak
03
Aralık
24
Ekim
25
Temmuz
14
Temmuz
03
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.