Deliye her gün bayram olur ama sana bir gün bayram olsa ikinci gününde damına kar yağdırırlar!
Günümüzde insanlar makam ve mevkilerine o kadar çok güveniyor ki; akıllarına bir gün o makamlardan gideceği gelmiyor. Onlar için her gün bayram olacağını düşünerek çevresindeki insanların bayramlarını da zehir etmeyi ihmal etmiyor. Adeta insanların mutlulukları çalarak onları karamsarlığa itiyor. Herkes gemiciklerini kurtarma derdinde ve kimse kimsenin umurdan değil. Göstermelik gülüşler, samimiyetsiz davranışlar, küçük dağları ben yarattım edaları insanların sonunu hazırlamakla birlikte insanları koskoca bir hiçliğe doğru sürüklüyor!
***
Diğer taraftan ne yazık ki; yöneticilerin çevresi bencil, tutumsuz, liboş ve karaktersiz insanlarla çevrilmiş durumda. Adeta onların doğru yapmalarını engelliyor. Bazı kişiler ise eline güç geçtiğinde onu toplum yararına kullanmak yerine kindarlığı yüzünden heba ediyor. Tüm kariyerini kişi veya kişiler için hiçe sayabiliyor. Bir yöneticinin çevresindeki insanlar en az yönetici kadar önemlidir. Ama maalesef biz bunu son dönemlerde hiç göremiyoruz. Sanki adam orada zorla tutuluyor gibi bitse de gitsek modunda! Suratı asık, iletişime kapalı bir halde! Bir de bunun yanında yöneticisinden habersiz iş çevirmesi onu tadından yenmez bir hale sokuyor. Oradan buraya buradan şuraya laf taşıması ise onun albenisini yükseltiyor. Hiçbir işte barınamamış ne iş verilirse hep suistimal ederek yüzüne göze bulaştırmış kişiler sistemin dışına itileceği yerde bir kurumdan diğer kuruma geçirilerek adeta kişiye ödül veriliyor. Şaka gibi değil mi?
***
İnsanlara makamından aldığı güç ile tepeden bakanlara aktif görev verilirken, canını dişine takarak toplumafaydalı olmaya çalışan kişiler ise kızağa çekiliyor. Bu neyin kafası ben bunu bir türlü anlamıyorum.
Bu görülmek mi istenmiyor, yoksa fark mı edilmiyor?
Yoksa bireysel çıkarlar şehrin çıkarlarından çok daha önemli mi?
İçimizdeki İrlandalılar neden hala temizlenemiyor?
Geçtiğimiz günlerde CHP Kahramanmaraş Milletvekili nam-ı diğer Atom Karınca Ali Öztunç, il protokolünün katıldığı ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı aynı zamanda Kahramanmaraş Milletvekili nam-ı diğer Kuzeyli Mahir Ünal’ında katıldığı bir programda Ünal’ı işaret ederek onun şehir için bir değer olduğunu, buralardan çıkıp da Ankara’da siyasetin tepesinde olmanın kolay olmadığını ona şehir olarak sahip çıkılması gerektiğini söyledi. Mahir Ünal sadece bir örnek ama ne yazık ki; biz şehrin değerlerine bir türlü sahip çıkamıyoruz. Şehirden çıkıp da Ankara’da üst düzey görevlerde bulunacak kişilerin önüne sırf bireysel çıkarlarımız için bentler kurarak onları engellemeye çalışıyoruz. Aslında bunu onlara yapmıyoruz, şehre yapıyoruz. Şehre büyük ihanet ederek üst düzey bürokratlar çıkmasını engelliyoruz. Şehrimizden bir bürokrat daha çıkmasını engelleyenler, unutmayın tarih sizide kara kalemle yazacak!