Baştan söyleyelim, bu yazıyı öyle uzun uzadıya yazmayacağım. Lafı eğik bükmeden kısa öz cümlelerle noktalayacağım. Yazıyı okurken kafanızda çok fazla soru işareti oluşacağını düşünüyorum.
***
Biz insanlar işimize gelmediğinde nasıl böyle ikiyüzlü, şahsiyetsiz ve çifte standartlı olabiliyoruz?
Hiç düşündünüz mü?
Çıkarlarımıza ters düştüğü için mi yoksa statümüzü kaybetme korkusundan mı?
İnanın bunu tüm samimiyetimle söylüyorum; Adımıza yakışmayacak işler yapıyoruz!
Bozuk yollarda son sürat giderek mağduriyet çıkarmaya çalışıyoruz!
Denize düşün yılana sarılır misali dost yerine düşmana sarılıyoruz!
Neden mi?
Çünkü hırsız, dolandırıcı, pazarlamacı, torbacı hatta pezevenk bizden olduğunda sesimiz bile çıkmıyor!
Bunlarla ilgili işlem yapıp kınamayı bir kenara bırakın sahip bile çıkabiliyoruz! Çünkü onlar bizden değil mi?
***
Artık sizin samimiyetinize, iyi niyetli olduğunuza inanmıyoruz!
Aynı yolun yolcusu olduğunuz için biletleri bedavaya getirmek hoşunuza gidiyor olmalı!
Çok öz güvenliyiz çok!
Unutmayın bugünün yarını da var!
Allah’ında şaşmayan bir hesabı da var!
Büyük makamlarda küçük işlerle uğraşarak kişilik yoklaması yapmak size hiç yakışmıyor!
Elbet bir gün sizinde maskeniz düşecek o gün geldiğinde elinizi tutacak bir kişi bile bulamayacaksınız!
Büyük makamlar büyük insanların hakkı olduğu söylenir ama buna kim karar verir?
***
Çıkarın köpeklerinizin tasmasını tüm kinlerini kussunlar!
Bırakan fedailerinizi tehdit, şantaj yapsınlar!
Günün sonunda kimin kazanacağını hep beraber göreceğiz!
Unutmayın, makamlar gelip geçici dostluklar, arkadaşlıklar bakidir!