Evlilikle İlgili Bilinen Yanlışlar

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 12.08.2017 - 11:03, Güncelleme: 30.06.2021 - 18:34
 

Evlilikle İlgili Bilinen Yanlışlar

Evlilik, yaşamadıkça pek bilinebilecek bir şey değil. Evli olmakla ilgili gerçek olan tek efsane şudur: Ne kadar uzun süredir evli olursanız olun, çöpü hanginizin çıkaracağı konusunda asla fikir birliğine varmayacaksınız... Mutlu çiftler kavga etmezler Öyle de bir ederler ki! Çünkü etmezlerse hangi konularda anlaşabileceklerini asla bulamazlar. Hem herkes için dik durulacak, herkesin asla vazgeçmeyeceği ve sınırlarını zorlamayacağı durumlar vardır, karşı taraf tartışma olmazsa bunları nereden bilecek. Tartışmak iyi bir iletişim yöntemidir, üstelik de karşı tarafın size saygı duymasını sağlar. Biriyle sürekli aynı fikirde olamazsınız çünkü, kavga da sizin de fikirleriniz olduğunu ve onları savunmaya niyetiniz olduğunu gösterir. Doğru insanla evlenebilirsem, hep aşık oluruz. Biraz örneklemle, bunun doğru olamayacağını açıklamaya çalışalım. Hani şu bayılarak aldığınız ve gözünüz gibi baktığınız ayakkabılar var ya. Aylar geçtikçe, mevsimler rengini soldurdu, yağmur çamur yağdı, yıprandı. Artık ilk günkü gibi görünmüyor. Hala güzel evet, sadece ilk günkü gibi değil. Bu kullanılmışlık, bu eski görüntü ona bir karakter bile veriyor üstelik. Biraz kullanılmış olması onu daha konforlu ve biraz daha yıpranmaya alışkın hale getiriyor. İşte evlilik de bu. Botları asla ilk günkü gibi sevmeyeceksiniz belki ama onu kusurları arttıkça, daha fazla sevmenin yollarını bulacaksınız, kusurları da ona çok yakışacak. Kimse, o ilk bakışma anında hissettiği o duygu yoğunluğunu uzun yılların sonunda eşine yeniden hissedemez belki, ama o yıllar size yeri asla başka bir şeyle doldurulamayacak bir duygu yoğunluğu katacak. Daha köklü ve daha sade bir duygu. Çocuklar eşten önce gelmeli çünkü onların bize ihtiyacı var Peki yıllar geçtiğinde ve çocuklar gittiğine ne olacak? Sizi bile güç bela arayabilecek kadar meşgul bir iş yaşantıları olursa mesela? Evet, çocukların size hep çok ihtiyacı var. Evet, harika bir anne baba olmalı ve ne zaman ihtiyaçları olsa yanlarında olmalısınız. Ama bu çocuklarınızın ihtiyaçlarıyla sizin evliliğinizden beklentilerinizi yer değiştirmeniz ve evliliği komple görmezden gelebileceğiniz anlamına gelmiyor. Unutmayın ki siz birbirinize çocuklardan bile çok önce evet dediniz. Çocuklar evliliği beslemiyorsa, aranızdaki ilişkiyi güçlendiremiyorsa, çocuklar ortadan kaybolduğunda geriye pek evlilik de kalmayacaktır. Evet belki çocuklardan ayrılıp da karı-koca zaman geçirmek çok zor bir yerden sonra ama belki de evliliğiniz için yapabileceğiniz en önemli şey. Evlilik, düpedüz iş! Evliliği yürütmek isteyen insanlar için çaba önemli bir şey evet ama evlilik kendisi iş gibi değil. Evlilik bir bağlılık yemini, eğer bağlılığın iş olduğunu düşünüyorsanız o zaman belki öyledir. Yine de, bağlılık denilen şeyi en az evlilik kadar talep eden çok fazla şey var, hobiler, spor, meslek, bilgisayar oyunları… Hemen hemen her yetenek grubu biraz da olsa bağlılık istiyor mesela. Salsa yapmayı öğrenmeye çalıştığınız zamanlarda da her şey güllük gülistanlık değildi. Yani, en çok istenilen, en çok arzu edilen şey gibi, ne kadar koyarsanız o kadar alırsınız. Bunları yaparken de çabalamış gibi hissetmemişsinizdir, sadece yaparsınız, o kadar. Sorunlu bir evliliği çocuklar kurtarabilir Şimdi bu konuda dürüst olalım. Çocuklar evin neşesi, hele bebekler şahane yaratıklar, doğru. Ama bir o kadar da stresli değil mi çocuk sahibi olmak. Anne babalık dediğiniz, fiziksel, duygusal, mental, her açıdan yorucu. Böyle yorucu bir şeyin hali hazırda sorunlu olan bir şeyi kurtarmasını beklemek de çok üzücü olur. Yani bir evlilik kurtarıcısı arıyorsanız, danışmanlık desteği almak daha yerinde, bebek yapmak kurtarmayabilir. Evliliğin en güzel yılları ilk yıllarıdır Bunun aslında doğru olduğunu düşünebilirsiniz, ama zaman ilerledikçe bunun da pek öyle olmadığını anlıyor insan. Evliliğin ilk yıllarında insanlar birbirleriyle nasıl iletişim kuracaklarını öğrenirler, hatalı hareketlerini törpülemeyi, birbirini olduğu gibi kabul etmeyi öğrenirler. İlk yıllar olmasa insanlar birbirlerini bu kadar iyi anlamayabilirler. Bir de bu kadar yılın sonunda dönün bakın arkaya, sanki hala liseli gibi, flört gibi, ay! Evlilik sayesinde insanlar hatalı taraflarını düzeltirler Doğruya doğru, evlilik insanı değiştirir. Eşiniz için kendinizi tamamen farklı biri yapmak dışında kendinizde değiştirebileceğiniz çok fazla şey var. Ama bir insan ancak istediği kadar değişebilir. Kendi istediği kadar… O zaman bile yalnızca bazı şeyleri değiştirebilir. İşin özü aslında o hatalarla birlikte o insanla evlenmektir. O kısımları da sevebilmek ve kabullenebilmektir. Ne derler, iyi günde, kötü günde… Evlenince insan artık yalnız kalamaz. Sanırım bir yerden sonra bu bazı sebeplerden dolayı doğru olabilir. Ama eğer ki kendinize ayırdığınız o özel zamandan memnun değilseniz, evlilik de bu konuda pek işe yaramaz. Evli olduğunuz süre içerisinde, kişiler de bazen kendi yalnızlıklarını yaşamalıdır. Evliliğin içinde boğulmuş olmak yalnız kalmaktan daha kötü bir durum bile olabilir. Evlilik yarı yarıya kendinden vazgeçmektir. Yanlış. Evlilik tamamen kendinden vazgeçmektir. Bu yüzden genelde adil olmayan bir şeyler varmış gibi hissederiz. Eşit olmak zorunda değildir çünkü; bazen siz daha çok verirsiniz, bazen de o. Bazen bu durum dengelenir ama çok uzun sürmeyebilir bu denge. Biriyle bir arada olmak ve hayatı paylaşmak demek, tamamen fedakarlık ister. Bu böyle olmasa, zaten bağlılık denilen şey de anlamını yitirir. Evlilik sıkıcıdır. Bunu da yaratırsak bizler yaratırız. Hayatta sıkıcı dediğimiz her şeyde olduğu gibi. Evlilikte belki ilk “bal ayı” denilen ilk zamanlar geçtikten sonrası hafiften bir rutinleşme durumu söz konusu olabilir. Olacaktır da zaten. Ama en iyi zaman da belki bir 10 seneyi devirdikten sonrasıdır. O insanla nasıl eğleneceğinizi, nasıl güleceğinizi ve nasıl zaman geçirebileceğinizi öğrenirsiniz. Hala tartışır ama kavga etmezsiniz. Sorunlar büyümez, tam tersine küçülebilsinler diye iki taraf da olanca çabayı gösterir.
Evlilik, yaşamadıkça pek bilinebilecek bir şey değil. Evli olmakla ilgili gerçek olan tek efsane şudur: Ne kadar uzun süredir evli olursanız olun, çöpü hanginizin çıkaracağı konusunda asla fikir birliğine varmayacaksınız... Mutlu çiftler kavga etmezler Öyle de bir ederler ki! Çünkü etmezlerse hangi konularda anlaşabileceklerini asla bulamazlar. Hem herkes için dik durulacak, herkesin asla vazgeçmeyeceği ve sınırlarını zorlamayacağı durumlar vardır, karşı taraf tartışma olmazsa bunları nereden bilecek. Tartışmak iyi bir iletişim yöntemidir, üstelik de karşı tarafın size saygı duymasını sağlar. Biriyle sürekli aynı fikirde olamazsınız çünkü, kavga da sizin de fikirleriniz olduğunu ve onları savunmaya niyetiniz olduğunu gösterir. Doğru insanla evlenebilirsem, hep aşık oluruz. Biraz örneklemle, bunun doğru olamayacağını açıklamaya çalışalım. Hani şu bayılarak aldığınız ve gözünüz gibi baktığınız ayakkabılar var ya. Aylar geçtikçe, mevsimler rengini soldurdu, yağmur çamur yağdı, yıprandı. Artık ilk günkü gibi görünmüyor. Hala güzel evet, sadece ilk günkü gibi değil. Bu kullanılmışlık, bu eski görüntü ona bir karakter bile veriyor üstelik. Biraz kullanılmış olması onu daha konforlu ve biraz daha yıpranmaya alışkın hale getiriyor. İşte evlilik de bu. Botları asla ilk günkü gibi sevmeyeceksiniz belki ama onu kusurları arttıkça, daha fazla sevmenin yollarını bulacaksınız, kusurları da ona çok yakışacak. Kimse, o ilk bakışma anında hissettiği o duygu yoğunluğunu uzun yılların sonunda eşine yeniden hissedemez belki, ama o yıllar size yeri asla başka bir şeyle doldurulamayacak bir duygu yoğunluğu katacak. Daha köklü ve daha sade bir duygu. Çocuklar eşten önce gelmeli çünkü onların bize ihtiyacı var Peki yıllar geçtiğinde ve çocuklar gittiğine ne olacak? Sizi bile güç bela arayabilecek kadar meşgul bir iş yaşantıları olursa mesela? Evet, çocukların size hep çok ihtiyacı var. Evet, harika bir anne baba olmalı ve ne zaman ihtiyaçları olsa yanlarında olmalısınız. Ama bu çocuklarınızın ihtiyaçlarıyla sizin evliliğinizden beklentilerinizi yer değiştirmeniz ve evliliği komple görmezden gelebileceğiniz anlamına gelmiyor. Unutmayın ki siz birbirinize çocuklardan bile çok önce evet dediniz. Çocuklar evliliği beslemiyorsa, aranızdaki ilişkiyi güçlendiremiyorsa, çocuklar ortadan kaybolduğunda geriye pek evlilik de kalmayacaktır. Evet belki çocuklardan ayrılıp da karı-koca zaman geçirmek çok zor bir yerden sonra ama belki de evliliğiniz için yapabileceğiniz en önemli şey. Evlilik, düpedüz iş! Evliliği yürütmek isteyen insanlar için çaba önemli bir şey evet ama evlilik kendisi iş gibi değil. Evlilik bir bağlılık yemini, eğer bağlılığın iş olduğunu düşünüyorsanız o zaman belki öyledir. Yine de, bağlılık denilen şeyi en az evlilik kadar talep eden çok fazla şey var, hobiler, spor, meslek, bilgisayar oyunları… Hemen hemen her yetenek grubu biraz da olsa bağlılık istiyor mesela. Salsa yapmayı öğrenmeye çalıştığınız zamanlarda da her şey güllük gülistanlık değildi. Yani, en çok istenilen, en çok arzu edilen şey gibi, ne kadar koyarsanız o kadar alırsınız. Bunları yaparken de çabalamış gibi hissetmemişsinizdir, sadece yaparsınız, o kadar. Sorunlu bir evliliği çocuklar kurtarabilir Şimdi bu konuda dürüst olalım. Çocuklar evin neşesi, hele bebekler şahane yaratıklar, doğru. Ama bir o kadar da stresli değil mi çocuk sahibi olmak. Anne babalık dediğiniz, fiziksel, duygusal, mental, her açıdan yorucu. Böyle yorucu bir şeyin hali hazırda sorunlu olan bir şeyi kurtarmasını beklemek de çok üzücü olur. Yani bir evlilik kurtarıcısı arıyorsanız, danışmanlık desteği almak daha yerinde, bebek yapmak kurtarmayabilir. Evliliğin en güzel yılları ilk yıllarıdır Bunun aslında doğru olduğunu düşünebilirsiniz, ama zaman ilerledikçe bunun da pek öyle olmadığını anlıyor insan. Evliliğin ilk yıllarında insanlar birbirleriyle nasıl iletişim kuracaklarını öğrenirler, hatalı hareketlerini törpülemeyi, birbirini olduğu gibi kabul etmeyi öğrenirler. İlk yıllar olmasa insanlar birbirlerini bu kadar iyi anlamayabilirler. Bir de bu kadar yılın sonunda dönün bakın arkaya, sanki hala liseli gibi, flört gibi, ay! Evlilik sayesinde insanlar hatalı taraflarını düzeltirler Doğruya doğru, evlilik insanı değiştirir. Eşiniz için kendinizi tamamen farklı biri yapmak dışında kendinizde değiştirebileceğiniz çok fazla şey var. Ama bir insan ancak istediği kadar değişebilir. Kendi istediği kadar… O zaman bile yalnızca bazı şeyleri değiştirebilir. İşin özü aslında o hatalarla birlikte o insanla evlenmektir. O kısımları da sevebilmek ve kabullenebilmektir. Ne derler, iyi günde, kötü günde… Evlenince insan artık yalnız kalamaz. Sanırım bir yerden sonra bu bazı sebeplerden dolayı doğru olabilir. Ama eğer ki kendinize ayırdığınız o özel zamandan memnun değilseniz, evlilik de bu konuda pek işe yaramaz. Evli olduğunuz süre içerisinde, kişiler de bazen kendi yalnızlıklarını yaşamalıdır. Evliliğin içinde boğulmuş olmak yalnız kalmaktan daha kötü bir durum bile olabilir. Evlilik yarı yarıya kendinden vazgeçmektir. Yanlış. Evlilik tamamen kendinden vazgeçmektir. Bu yüzden genelde adil olmayan bir şeyler varmış gibi hissederiz. Eşit olmak zorunda değildir çünkü; bazen siz daha çok verirsiniz, bazen de o. Bazen bu durum dengelenir ama çok uzun sürmeyebilir bu denge. Biriyle bir arada olmak ve hayatı paylaşmak demek, tamamen fedakarlık ister. Bu böyle olmasa, zaten bağlılık denilen şey de anlamını yitirir. Evlilik sıkıcıdır. Bunu da yaratırsak bizler yaratırız. Hayatta sıkıcı dediğimiz her şeyde olduğu gibi. Evlilikte belki ilk “bal ayı” denilen ilk zamanlar geçtikten sonrası hafiften bir rutinleşme durumu söz konusu olabilir. Olacaktır da zaten. Ama en iyi zaman da belki bir 10 seneyi devirdikten sonrasıdır. O insanla nasıl eğleneceğinizi, nasıl güleceğinizi ve nasıl zaman geçirebileceğinizi öğrenirsiniz. Hala tartışır ama kavga etmezsiniz. Sorunlar büyümez, tam tersine küçülebilsinler diye iki taraf da olanca çabayı gösterir.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve fisiltihaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.