Hani zaman zaman sahipsizlikten dert yanıp efkârlanarak masaları dağıtığımız olur ya, hani bazen de kelimelerin yetersiz kaldığı anlar yaşayıp iç geçiririz ya, işte bu yazım tamda böyle oldu!
Bilindiği üzere şehrimizde birçok futbol takımı var ama maalesef bizler bunun bir tanesine bile destek olup süper lige çıkaramıyoruz. Herkes topu bir başkasına atıyor. Kulüp başkanı Vali'ye, Vali siyasilere, siyasiler halka derken bu uzayıp gidiyor. Burada sizler gibi benim de aklıma Cem Yılmaz’ın bir filmindeki sahne geldi. Aşçı uşağa diye başlıyor hani ya! Neyse daha fazla tadımız kaçmasın!
Öyle ya da böyle kaybeden şehrimiz oluyor ve bizler mızmızlanmaktan öteye gidemiyoruz.
Öncelikle birbirimize gerçekten Kahramanmaraşspor’un süper lige çıkmasını istiyor muyuz? Sorusunu sormamız gerekiyor.
Kahramanmaraşspor’un kuruluşunun 50. yılına girdiği bu dönemde neden hep birlikte hareket edip takımı önce PTT 1. lige sonrasında süper lige çıkartmıyoruz. Bunu yapmak çok mu zor?
Neden bu tarz mevzularda hep başka şehirleri örnek veriyoruz? Neden biz başka şehirlere örnek olamıyoruz?
Takım Süper Lig’e çıktığında milyon milyon para verseniz şehrin tanıtımını bu kadar iyi yapamazsınız!
Şehrimizdeki STK’ler buna öncülük yapabilirler. Bu STK’lar saçma sapan konular olduğunda bile bir araya gelebiliyorlar ama maalesef bizler şehrin takımı için bir araya geldiklerini görmedik!
Geçtiğimiz günlerde Kahramanmraşsporlu formamı giyerek bir şehir turu yaptım. Gördüm ki vatandaşlarımız şehrin takımına çok ilgisizler. Bazı kişiler beni futbolcu sanıp fotoğraf çektirmek istedi. Bazı kişiler ise benim yeni transfer olduğumu düşünmüş olmalı ki, iyi bir şehre geldin dediler…
Bizler artık şampiyonlar ligi müziği dinlemek istiyoruz ama hep 2.lig’te kümede kalmaya oynuyoruz.
Durumumuz gerçekten içler acısı! 1 Eylül tarihinde edeler sahaya iniyor, bakalım yeni sezonda nasıl bir performans gösterecekler hep birlikte izleyeceğiz.
Balık pazarı kaderine mi terk edildi?
Şehrimizde deniz yok ama su konusunda zengin olduğumuz için bu balık üretimine de yansıyor. Balık üretimi yeteri kadarın üzerinde oluyor ama maalesef şehrimize yakışan bir balık pazarımız yok. Yazları pazarın içerisi sıcak, kışları ise tavanından yağmur suları damlıyor. Çöp kutuları düzenli olarak yıkanmadığı için ciddi oranda koku meydana geliyor. Bu kokuyu özellikle akşam saatlerinde 2-3 km uzaklıktan bile rahatlıkla algılanabilmekte. Pazar yeteri kadar kullanışlı değil ve bakımsız. Acilen bir restorasyona ihtiyacı olduğu görünüyor. Şehir merkezindeki bu görüntü gerçekten şehrimize hiç yakışmıyor!