Bir önceki “Belediyeler kapatılmalı mı?” yazım için sizlerden çok enteresan yorumlar geldi. Ben de yeni yazımı kaleme almadan önce siz değerli okuyucularıma “Yeni yazımız hangi konu üzerine olsun.” diye bir soru yönelttim ve sizlerden birbirinden güzel öneriler geldi. Ben de aralarından bazı önerileri seçerek bu sorulara cevap veren bir yazı kaleme aldım. Umarım bu konular birilerinin ilgisini çeker ve bir nebze de olsa farkındalık oluşturabiliriz.
Havva Hanım, “Belediye yazılarına devam.” demiş, tamam devam edelim ama belediyelerin kasaları tamtakır kuru bakır. Bazı belediyelerin uçan kuşa bile borcu var. Belediyelerden kısa vadede çok fazla bir şey beklememek gerektiğini düşünüyorum.
Ahmet Bey, “Ali Babacan’ın yeni partisi hakkında bir yazı istiyoruz.” Babacan’ın parti kurma çabası doludizgin devam ediyor. Bu çaba birçok Ak Partiliyi rahatsız etmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde de Babacan’ın şehrimize gelip bir toplantı yaptığı iddia edildi. Biz de bu doğrultuda bir haber yaptık. Birkaç ay içerisinde şehrimizden de büyük katılımların olacağı iddia edildi, bekleyip göreceğiz.
Buket Hanım, “Türkiye’nin yakın tarihi, Türkiye nereye gidiyor? Ülkemizin iç ve dış sorunları hakkında ne gibi yollar izlenmeli?” Bu konuda yerel bir gazeteci olarak yapacağım yorumların lokal kalacağını düşünüyorum. Üstat diye nitelendirilen konunun uzmanı kişilerin yorumları daha önemli olacaktır. Benim burada yorum yapmam yersiz olur.
Ali Bürkek Bey, “Özel idare binasının ara katlarında iskelet gibi boş bırakılan yerlerinin güzel bir şekilde kapatılarak kullanılması hususunda Büyükşehir Belediyesi’ne tavsiyede bulunabilirsiniz. Böylece dünyanın en saçma binası olmaktan kurtulur.” Bence burası müzeye dönüştürülmeli, şehre daha çok faydasının olacağını düşünüyorum.
Hatice Hanım, “İnsanların mutsuzluğu üzere olabilir? Kiminle konuşsanız mutsuz! Herkes herkesten şikâyetçi, boş boş oturdukları yerde ahkâm kesiyorlar!” Evet, gerçekten bu bizim severek yaptığımız bir aktivite. Herkes mutsuz ama bunu değiştirme adına hiçbir şey yapmıyorlar. Birilerini oturduğumuz yerden eleştirmeyi bir eylem olarak görüp egomuzu tatmin ediyoruz. Ve maalesef bu tarz insanların sayısı her geçen gün artıyor.
TEMA İl temsilci Abdurrahman Akbolat, “Sanayiciler tarafından çevre sağlığı, doğa ve suların kirlenmesi ile çevreye verilen zararları anlatabilirsiniz.” Bu konuya bir Kızılderili atasözü ile cevap vermenin daha doğru olacağını düşünüyorum. Beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu, son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde anlayacak.
Nurcan Hanım, “Lütfen şehrin yolları üzerine bir yazı kaleme alın! Özellikle Tavşantepe, Osmangazi, Binevler polis noktasının oralarda çok sorun yaşanıyor.” Keşke sadece bu bölgelerde yol sorunu olsa, şehrin birçok bölgesinde bu sorun yaşanıyor ve vatandaşlarımız bir çözüm bekliyor.
Nazan Hanım, “Belediyeler park yapacağına düğün salonu yapsalar insanlara daha faydalı olur. Düğün salonları çok pahalı!” Bu konuya kısa bir ek yapacak olursak, dar gelirli aileler bu konuda çok zorlanıyor. Düğün salonlarının yetersizliği ve fiyatlarının yüksek olması vatandaşlarımızı alternatif çözümler aramaya itiyor. Belediyelerden bir kolaylık bekliyoruz.
Ayşegül Hanım, “Türkiye’de siyasetin birinci meselesi ne zaman eğitim olacak? Bu kadar atanamayan öğretmen ne yapacak? Eğitim bir ülkede temel mesele değilse nasıl kalkınma beklenebilir? Maalesef insanlar bu konuda çok fazla duyarsız!” Bu sorunu birkaç cümleyle anlatmamız haksızlık olur. Bunun üzerine sayfalarca yazı da kaleme alsak yetmez. Herkes bu sorun üzerine hem fikir ama çözümler çok yetersiz kalıyor.
Ali Bey, “Eğitim, eğitim olmalı!” Ülkemizin en büyük sorunu eğitim. Bu konu çözülürse her şey kendiliğinden gelir diye düşünüyorum. Bizler ne yazsak yetersiz kalır.
Hatice Güzel, “Toplumun çarpık düzeni ve bu düzene etki eden politikalar üzerine bir yazı olmalı!” Bu sorunlar bugün, dün değil, yüzyıllar önce de vardı ve okumayan, yazmayan, araştırmayan bir toplum olduğumuz sürece hep olmaya da devam edecek!
Yunus, “LGTB hakkında bir yazı istiyorum.” Bu konu için şehrimiz hazır değil, durduk yere bir yazı kaleme alıp ortalığı karıştırmanın âlemi olmadığını düşünüyorum.
Melek Hanım, “Ne olacak bu sıcaklar?” Bu konuya çok vakıf değilim bir meteoroloji uzmanına sorsanız daha iyi olur.
Balıkçı İbrahim Sarı, “Balığın faydaları üzere bir yazı olsun lütfen” Bu konu hakkında çok fazla bir bilgim yok ama haber konusunda bir uzmanla röportaj gerçekleştireceğiz.