Kukla kuklacıyla konuşmaya başlarsa, kuklacı kötü duruma düşermiş…
Bazıları için iyi insan olmak zordur. Bazıları için ise bu yaşam felsefesidir. Bazıları iyi nedir onu bilmez, kötülük kalplerine işlemiştir, önüne geleni tokatlarlar…
Biz nasıl insanlar olduk da böyle, yola çıkmadan dağılıyoruz. Bir ve bütün olamıyoruz. Akslar dağılıyor, kötü yollarda yarışmaya çalışıyoruz.
Günlük hayatta medeniyete bir katkıda bulunmak için bir saat kitap okumayan, bir mesleki ürün ortaya koymak için kendine yatırım yapmayan insanlardan medet umar hale geldik. Öncesinde öyle ya da böyle birbirimiz kandırıyorduk ama şimdi o yalanlardan bir bıkkınlık geldi, olanlar oldu ve artık birbirimizi kandıramıyoruz. Ee tabi ki siyasetçilerde yeni bir şey üretmiyor ki kelime dağarcığımızı geliştirelim.
Tabi ki bu eleştirim siyasetçilerin yanından bir an olsun ayrılmayan dalkavuklara…
Başkanı, vekili yanlış yönlendirip, halkı siyasetçilerden soğutarak neyi amaçlıyorlar bunu bir türlü çözemedim. Siyaset yenilensin istedik, ama zihin değişmeyince pekte bir şey değişmiyormuş, onu öğrendik.
Bir insan ne kadar iyi olursa olsun, çevresindeki dalkavuklar kötü olduğu sürece halkın gözünde beş kuruş değeri olmuyor.
Siyasetçileri spot ışıklarına benzetiyorum ne kadar çok ışık verirlerse o kadar çok sinek toplanıyor çevresinde…
Bırakın Allah aşkına, bir oy verdik diye onları hayatlarından soğutmayın. Siyasetçinin hiç mi özel hayatı yok. Onlarında çimlerde yuvarlanıp, rahat bir nefes almaya ihtiyaçları var. Ama biz oy verdik canları çıksın demi…
Neyse ki hayat siyasetten ibaret değil. İbaret olmadığı gibi siyasetin dışında ve ondan çok daha renkli, zengin, enteresan yanları var, çok şükür. Onlara yönelip pembe hayaller kurmak daha cazip geliyor sanırım…