Ali Keklik
Köşe Yazarı
Ali Keklik
 

Krizlerden Çıkan Kerizler!

Ülkemizde her zaman için krizleri fırsata dönüştürmeye çalışan kişiler olmuş. Bazıları bu krizden ziyadesiyle faydalanmış, bazıları ise her şeyi elini yüzüne bulaştırıp, krizden keriz olarak çıkmıştır. Yanlış anlaşılmasın, bu yazımda ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durumdan bahsetmeyeceğim. Şehrimizdeki kriz sevicilerden ve fırsat kollayıcılardan bahsedeceğim. Birileri yeter ki bir yerlerde boş koltuk veya sallanan bir koltuk görsün, hemen oturmak istiyor. Bizde bir atasözü vardır, “kalkacağın yere oturma” diye. Ama maalesef insanlarımız 5 dakikada olsa o koltuğa oturabilmek için ellerinden ne geliyorsa o yapmaya hazır olduklarını dile getiriyor. Çünkü bu eğitim bizlere küçükken verilmiş ve test edilmiştir. Bu nedenledir ki; 23 Nisan gibi bazı günlerde çocukları birilerinin o sihirli koltuklarına oturturlar, söyle bakalım bugün Başkan, Müdür, Amir sensin, sen ne dersen onu yapacaklar! Diye de temennide bulunurlar. Ne varsa o koltuklarda, büyüyünce koltuk davası peşinde koşmaya başlarlar. Kişi ne ya da nasıl yapacağını bilmeden sadece koltuğu düşünerek fırsat kollamaya başlar. Bazen bunu çalışarak, bileğinin gücüyle yapar. Bazen de krizleri, fırsat bilir. Genelliklede bu kişiler krizlerden beslenirler, bunları fırsata çevirmeye çalışır ya galip gelir ya da birilerinin ayak oyunlarıyla keriz konumuna düşerler. Şehrimizde her ne konuda olursa olsun, bir algı oluşturmaya çalışan birçok grup ve grupçuklar var. Bu guruplar kendi çıkarları doğrultusunda adımlar atıp, tokatlayacakları keriz ararlar. Ve bu koltuk seviciler genellikle bu tür ayak oyunlarına düşüp kendini kullandırırlar ve o an kazandım, diye düşünürler ama yarın kaybettiklerini anladıklarında iş işten geçmiş olur. Özellikle bu kişiler olur, olmadık bir zamanda pat diye karşımıza çıkıverirler. Olayın nasıl olduğunu o anda anlamazsınız, ama biraz araştırdığınızda her şeyi fark edersiniz. Bunu herkes fark etmiyor ama fark edenler için o kişilerin hiç saygınlığı olmuyor ve sokaktaki hayat kadınlardan öte bir değerler kazanmıyor. Bu yüzdendir ki koltuk sevicilerin o makamlara bu tür ayak oyunlarıyla değil, hak ederek gelmeleri gerektiğini düşünüyorum… Ne var sanki! O deri koltuklara değil de, tahta tabureye otursanız. Sizleri yükseltecek koltuklar değil, kişiliğiniz ve eylemlerinizin olması gerekiyor.
Ekleme Tarihi: 06 Aralık 2018 - Perşembe

Krizlerden Çıkan Kerizler!

Ülkemizde her zaman için krizleri fırsata dönüştürmeye çalışan kişiler olmuş. Bazıları bu krizden ziyadesiyle faydalanmış, bazıları ise her şeyi elini yüzüne bulaştırıp, krizden keriz olarak çıkmıştır. Yanlış anlaşılmasın, bu yazımda ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durumdan bahsetmeyeceğim. Şehrimizdeki kriz sevicilerden ve fırsat kollayıcılardan bahsedeceğim. Birileri yeter ki bir yerlerde boş koltuk veya sallanan bir koltuk görsün, hemen oturmak istiyor. Bizde bir atasözü vardır, “kalkacağın yere oturma” diye. Ama maalesef insanlarımız 5 dakikada olsa o koltuğa oturabilmek için ellerinden ne geliyorsa o yapmaya hazır olduklarını dile getiriyor.

Çünkü bu eğitim bizlere küçükken verilmiş ve test edilmiştir. Bu nedenledir ki; 23 Nisan gibi bazı günlerde çocukları birilerinin o sihirli koltuklarına oturturlar, söyle bakalım bugün Başkan, Müdür, Amir sensin, sen ne dersen onu yapacaklar! Diye de temennide bulunurlar.

Ne varsa o koltuklarda, büyüyünce koltuk davası peşinde koşmaya başlarlar. Kişi ne ya da nasıl yapacağını bilmeden sadece koltuğu düşünerek fırsat kollamaya başlar. Bazen bunu çalışarak, bileğinin gücüyle yapar. Bazen de krizleri, fırsat bilir. Genelliklede bu kişiler krizlerden beslenirler, bunları fırsata çevirmeye çalışır ya galip gelir ya da birilerinin ayak oyunlarıyla keriz konumuna düşerler.

Şehrimizde her ne konuda olursa olsun, bir algı oluşturmaya çalışan birçok grup ve grupçuklar var. Bu guruplar kendi çıkarları doğrultusunda adımlar atıp, tokatlayacakları keriz ararlar. Ve bu koltuk seviciler genellikle bu tür ayak oyunlarına düşüp kendini kullandırırlar ve o an kazandım, diye düşünürler ama yarın kaybettiklerini anladıklarında iş işten geçmiş olur.

Özellikle bu kişiler olur, olmadık bir zamanda pat diye karşımıza çıkıverirler. Olayın nasıl olduğunu o anda anlamazsınız, ama biraz araştırdığınızda her şeyi fark edersiniz.

Bunu herkes fark etmiyor ama fark edenler için o kişilerin hiç saygınlığı olmuyor ve sokaktaki hayat kadınlardan öte bir değerler kazanmıyor. Bu yüzdendir ki koltuk sevicilerin o makamlara bu tür ayak oyunlarıyla değil, hak ederek gelmeleri gerektiğini düşünüyorum…

Ne var sanki! O deri koltuklara değil de, tahta tabureye otursanız. Sizleri yükseltecek koltuklar değil, kişiliğiniz ve eylemlerinizin olması gerekiyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve fisiltihaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

28
Ağustos
14
Mayıs
23
Ağustos
29
Temmuz
24
Ocak
05
Ocak
01
Nisan
21
Mart
20
Ekim
17
Kasım
24
Haziran
02
Mayıs
26
Mart
25
Ocak
03
Aralık
24
Ekim
25
Temmuz
14
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.