Teknoloji hızla değişiyor, gelişiyor bizlerde zamanımızı teknolojiye ayak uydurmakla geçiriyoruz.
Sürekli sosyal medyalarda kim ne yapmış derdindeyiz. Bu nedenledir ki hayatımızı tam anlamıyla yaşayamıyoruz.Gerçek olmayan hayaller peşinde mutsuz, aciz, karamsar bir şekilde hayatlarımızı sürdürüyoruz.
Geleceğimize dair pek bir şey yapmıyoruz. Yapmıyormuyuz, yoksa yapamıyormuyuz, ya da herşeyi günü birlik yaşadığımız için ona sıra mı gelmiyor?
Önceden bir elbiseyi bile ileriye dönük alırdık. Kıyafetler büyük beden, ayakkabılar büyük numara alınır, seneye de giyersiniz derlerdi.
Ama şimdi öylemi aylık, haftalık, günlük yaşantımızdan dolayı ileriyi göremiyoruz. Bu biraz 1+1 rezidans sloganı gibi oldu ama maalesef durumumuz içler acısı. Plansız, gelişi güzel hayatlar yaşıyoruz. Sonrasında birşeyler olduğunda ise benim kaderim böyleymiş deyip kestirip atıyoruz…
Maalesef bizler tüketmekten üretmeye vakit bulamıyoruz.
Gelecek nesillere ne bırakacağız, hiç düşündünüz mü?
Günümüzden yüzyıllar öncesine ait tarihi eserler var ama iletişim çağını yaşadığımız şu zamanda bilgisayarlar bozulduğunda geleceğimize ne bırakacağız?
TOKİ binaları kaç yüzyıl dayanır?
Şehrimizde en saçma bina olarak bilinen il özel idare binası yüzyıllar boyunca dayanır mı?
Yeni yapılan camiiler kaç yüz yıl dayanır?
Güzel paralar verilerek yapılan kültür park ne kadar dayanır? Yada en fazla kaç oranında bir şiddetli depreme dayanabilir?
Şuanda Müzelerimizde geçmişe ışık tutan tarihi eserler var ama biz geleceğimize ne bırakacağız?
Gelecek nesiller bizleri nasıl bilecekler?
Bizim atalarımız tüketim toplumuymuş, o yüzden bizlere pek bir şey bırakmamışlar mı diyecekler?
Ya da çok tembellermiş anca kendilerini düşünmüşler mi diyecekler?
Şehrimizde birbirleriyle yarışan çok güzide inşaat firmaları neden ucuz konut yapma uğruna enkaz yapıyorlar? Yapılan bu binalar 10-15 yıl sonra ise kentsel dönüşüme gidiyor!
Maalesef hepimizin söyleyecek öyle sözleri varki ama çok meşgulüz o yüzdendir ki bunlara vakit ayıramıyoruz…