Bu yazımda Gazeteci Mehmet Fiskeci ağabeyimin “fiske” taşına değil de herkesin dert yandığı ama bir şey yapmadığı köşe taşlarına değineceğim.
Her köşeyi bir dinozor tutmuş, kaldırabilene aşk olsun!
Bazı kurumlar neden birilerinin babasının çiftliği haline geldi?
Maalesef birileri kurumları ele geçirmiş biri gidiyor biri geliyor ama rant hep aynı yere akıyor!
Herhangi bir çalışmaları yok ama dostlar alışverişte görsün mantığıyla hareket ediyorlar.
Peki, kim bunlar diye soracak olursanız aslında hepimiz kim olduklarını biliyoruz. Bazen bizlerde zaman zaman onların değirmenine su taşıyoruz. Hata bizde ki onları ciddiye alıp muhatap oluyoruz. Onları dışlayıp ötelesek bir daha insan içine çıkamayacaklar!
Hesap vereceğiz diye ölüp ölüp diriliyorlar!
***
Çok merak ediyorum esnaf odalarındaki rant ne kadar büyük?
Her seçim meydan savaşına dönüyor, kazanan zafer turu atıyor, kaybeden ise bir sonraki seçime hazırlanıyor!
Sizce de sadece fiş kesip esnaflardan aidat toplayan odalar için bunca hengamenin yaşanması şaşırtıcı değil mi?
Fiş kesip aidat toplamanın ötesinde bir rant olmalı öyle değil mi, yoksa kim bunca zahmete girsin ki!
Aslında şöyle bir düşündüğünüzde pek fazla bir zahmeti yok, belirli bir parayı yönetiyorsun, kendine maaş ödeyip bunun üzerine naylon fatura düzenleyerek bir maaşta oradan alıyorsun! Ve bunları oturduğunuz yerden yapıyorsun, harika değil mi?
Bence tüm esnaf odaları kapatılmalı! Bunun yerine ticaret odası gibi komite temsilcileri olmalı, tek bir başkan tüm esnafları temsil edebilmeli! Böylelikle esnaflar adına daha faydalı olunabileceğini düşünüyorum.
Yoksa “körler sağırlar birbirini ağırlar” mantığıyla böyle gelmiş böyle gidecek!