Aslında bu savaş sürecinde siyasi bir yazı yazmak ne kadar doğru olur bilmiyorum ama gördüklerimizi, duyduklarımızı, yanlış bulduğumuz konuları sizlerle paylaşmanın daha doğru olacağını düşünüyorum.
Bu yazıyı yazmaktaki amacım bir partiyi yerip diğerini övmek değil, ben partilere ilgi duymayı gazetecilik sektörüne girdiğimde bırakmıştım. Şunu açık yüreklilikle de söyleyebilirim ki; Hiçbir partinin üyesi ve sempatizanı değilim!
Ben partileri değil, kişileri esas alıyorum ve birçok partide farklı görüşlerde olan değer verdiğim ağabey, kardeş dediğim kişiler var. Ve bu kişilerin hatırına partilerine oy verdiğim zamanlarda olmuştur. Ve bu kişiler “gel beraber çalışalım” dediğinde parti ve görüşüne hiç bakmadan elimden gelenin en iyisini yapacağımı da bilirler. Hangi parti olursa olsun doğru bulmadığım yanlışları elimden geldiğince yazmaya çalıştım. Her ne kadar da yazsak da bu partilerin içerisinde dönen dolapları bitiremeyiz. Biri gider diğeri gelir ve sistem hep baki kalır. Birileri kendi koltuğunu koruma uğruna her şeyi yapmaktan kaçınmaz. Sonrasında bir bakarsın parti kabile partisi olmuş.
Yok, o onun yeğeni, yok o onun kardeşi, yok o onun uzaktan metresi gibi ilişkiler partiyi ele almış. Belki biraz ağır olacak ama hani bir meşhur biz söz vardır ya; “insan yapmayacağı eşeğe semer bağlamaz” diye! Çıkarlar üzerine kurulan düzende birinin çıkarı bozulduğunda bir anda ortalığı yangın yerine döndürüyorlar. Ve bütün kirli çamaşırlar ortaya saçılıyor.
Tabi ki burada abazanları da kullanan kişileri de görmüyor değiliz. Bir koltuk için yaşanan trajikomik olayları, aday olmayacağını söyleyip sonrasında kongre sürecine 2-3 gün gibi kısa bir süre kaldığında karşısına aday olarak çıkmaları, grupların rant çatışmasını, partiyi hareme çevirmeleri gibi çağ dışı kalmış yöntemlerle yöneticilik yapmaya çalışıyorlar.
Partileri daha partisinin tüzüğünü bilmeyen, siyasetten anlamayan kişilerin yönetmeye çalışmasını artık yadırgamıyoruz. Siyaset o kadar dip seviyede ki her gelen onun üzerine basarak yükselmeye çalışıyor. Burada söylenecek çok şey var ama siyaset konusunu burada noktalamak istiyorum.
Tebrik ve alkışı hak ediyorlar!
Dünya’yı saran biyolojik savaşa karşı aldığı önlem ve çalışmalarla süreci iyi yöneten başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere sağlık bakanı, milli eğitim bakanı ve emeklerinden dolayı sağlık çalışanlarımızı tebrik ve takdir ediyoruz. İnşallah bu savaşı kısa sürede ve az can kaybıyla atlatırız. Burada panik yapmadan uzmanların önerdiği tedbirlere uymakta fayda var. Lütfen gerekmedikçe evlerimizden çıkmayalım. Süreci evimizden takip edelim, şayet biz sizlerin daha sağlıklı haber almalarınız için sokaklardayız.