Günümüzün en büyük hastalıklarından biridir ego! Yaşamımızın hemen hemen her alanında yaşanır ego sorunu. Sen, ben diye de bizleri ötekileştirir. Bizlerin ortak noktada buluşmasını engeller. Eminim hepiniz birileri için, “oha adamdaki egoya bak sen” cümlesini kurmuşsunuzdur. Özellikle kurum ve kuruluşlarda ego savaşlarına bariz bir şekilde şahit oluyoruz.
İnsanlar sırf egolarından dolayı mesai arkadaşlarına akılalmaz davranışlarda bulunuyor. Hep ben hep ben anlayışı maalesef bizleri kör kuyulara doğru sürüklüyor ama biz bir türlü fark edemiyoruz.Kimse kimsenin egosunu çekmek istemiyor, herkes birbirine tahammülsüz hale gelmiş. Örneğin X kişisi işten hiç anlamıyor ama egosuna baksan ülkeyi kendisi yönetiyor zannedersin!
Kadın erkek ayrımı yapmak istemiyorum ama genellikle şehrimizde gördüğüm kadarıyla en çok egolu insanlar kadınlarda oluyor. Hani hep söyleriz ya “burnundan kıl aldırmıyor” diye! Onlar hep bu havadalar. Bence insanlar işe alınırken sadece işi bilip bilmediğine bakılmamalı, egoda bir kriter olmalı. Yani sırf işi biliyor diye onca çalışan o kişinin egosunu çekmek zorunda değil!Kurum ve kuruluşlarda egolar değil, hizmetler yarışmalı!
Egolar değil hizmetler yarışsın
En önemli nokta ise şehrimizin ortak değerlerine sahip çıkmamız gerekiyor. Örneğin Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı bizim Kuzeyli olarak tabir ettiğimiz Mahir Ünal’a partili partisiz herkesin sahip çıkması gerekiyor. Çünkü Sayın Ünal bizim şehir olarak ortak değerimizdir. Ona köstek olmak yerine şehir için destek verip hizmet istemeliyiz. Ankara’ya karşıegoları bir kenara bırakıptek vücut olarak hareket etmeliyiz. Yani bizler Ünal’ın elini Ankara’da güçlü kılmalıyız, elini güçlü kıldıktan sonra ise şehir için bir şeyler istemeliyiz. Eğer istediğimiz hizmet şehrimiz için ise bunu yapmalıyız, yok eğer kişisel hizmetler ise yine kaybeden şehrimiz olacaktır.
Diğer taraftan CHP milletvekili atom karınca Sayın Ali Öztunçda şehrindiğer bir değeridir. Muhalefet olarak iktidarı denetim konusunda kendisine çok işdüşüyor. Kendisi aynı zamanda CHP parti meclis üyesi olduğu için kendisinin iş yükü ağır. Şehirde tek muhalefet milletvekili olduğu için “Ben tek başıma ne yapabilirim.” deyip bir köşeye çekilebilirdi ama bunu yapmadı,kendisini bu özverili çalışmalardan dolayı tebrik ediyoruz. Hani insanın aklına da gelmiyor değil, Öztunç Ak Parti’de siyaset yapsaydı ne olurdu? Yani iktidarın gücünden faydalansaydı neler yapabilirdi, hiç düşündünüz mü?