Moltke’nin 1835-1839 Tarihli Mektuplarında Maraş!

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 06.11.2018 - 09:01, Güncelleme: 30.06.2021 - 18:33
 

Moltke’nin 1835-1839 Tarihli Mektuplarında Maraş!

Count Helmuth (Carl Bernhard) Von Moltke Moltke, bugün Almanya sınırları içerisinde yer alan o dönemler Prusya İmparatorluğu’nun bir şehri olan Mecklenburg’da 26 Ekim 1800’de doğdu. Yine sonradan Almanya’ya bağlanacak olan Danimarka’nın Holstein kentinde büyüdü. 1811-1817 tarihleri arasında Kopenhag’da harbiyeye devam etti. 1818’de kraliyet mahkemesinde görev yaptı. 1819-1822 yılları arasında Danimarka ordusunda teğmen olarak çalıştı. 1823’de Prusya ordusuna katıldı. 1832’de Prusya Genel Kurmay Başkanlığında görev yapmaya başladı. Yeniçeri Ocağı’nın lağvedilmesinin ardından Osmanlı İmparatorluğu tarafından yeni ordu kurma çalışmalarında eğitmen ve danışman olarak görev yapmak üzere 1835’de Türkiye’ye davet edildi. Kısa süreliğine gelmiş olmasına rağmen Osmanlı’daki görevi uzatılan Moltke, tam dört yılını payitahtta ve Anadolu’da geçirdi. Türkiye görevinin ardından Prusya Ordusu’nda pek çok vazife icra etmiştir. 1858-1888 arasında tam otuz yıl Prusya Genel Kurmay Başkanlığını yürütmüştür. 24 Nisan 1891’de Berlin’de vefat etmiştir. Malatya ve Aspuzu – Toroslardaki Geçit – Maraş 28 Mart 1838, Maraş Paşa’dan aldığım talimat üzerine ayın 23’ünde öğleden sonra hizmetkarım Tatar Ağa, yüklü bir sürücü ve bir de yedek attan oluşan mütevazi bir kafile ile Suriye sınırına doğru yola koyuldum. Etrafı yüksek karlı dağlarla çevirli geniş Harput platosundan Fırat‘a ulaşan derin vadileri izleyerek alçalıyorduk. Gece, kanyonun içinde keşfettiğimiz küçük bir Kürt köyündeki misafirperver bir sığınak bulduğumuz için bizi şaşırtmıştı. Şafak sökmeden önce dik bir tepeden aşağıya Türklerin Murat dediği Fırat’a doğru atlarımızı mahmuzladık. Tam bu noktada Torosların birçok uzantısından bir tanesini delip geçen Fırat’ın genişliği, 250-300 adımdan 80 adıma düşüyodu. Fırat, kardan taç giymiş dağlar arasında fırlatılmış bir oku andırıyordu. İsoğlu’nda akıntıyı aştık ve Malatya‘ya ulaştık. Çatı değil toprak damlı 5000 kerpiç evden oluşan büyükçe bir şehirdi burası. Cami ve hamamlar bile kerpiçle örtülüydü. Avlular kerpiç duvarlarla kaplıydı. Tüm şehir grinin aynı tonuyla boyanmış gibiydi. Pencere camları yerkürenin bu bölgesinde henüz icat edilmemişti. Malatya’da yazın kimseyi bulamazsınız. Herkes iki saat uzaklıktaki elma, kayısı, ceviz ve incir ormanları arasındaki 5000 evden oluşan Aspuzu‘ya (Bugünkü Battalgazi) taşınır. Düz, beyaz gövdeli, ince kavak ağaçları şehirdekii minareler gibi bu ormanın üstünde yükselir. Devasa dağdan kaynayan billur sular tüm sokaklarda akar. 26’sında katırları yükledik ve yola devam ettik. Dar bir gediğin kenarında yürüyen hayvanları mahmuz ve dizginlerle rahatsız etmeden sürüyorduk. Torosların kayalıklarla kaplı tehlikeli zirvesinden alçalarak bir dağ yamacına kurulmuş Erkeneh isimli köye ulaştık. Çok derinde köpüürerek akan dere geçit vermiyordu. Siyah kayalardan aşağıya inmemiz de güçtü. Belveren Köyü’nde alçak bir dağ sırtı Akdeniz ve Arabistan havzalarındaki su setini oluşturuyordu. Dünkü yüksek tepelerde kar ve yağmur altında yorucu sürüşün ardından Maraş‘ın geniş ve yayılmış düzlüklerine akşam üzeri inince manzara birdenbire değişmişti. Söğütlerin ilk yaprakları açmış, yeşilin en güzel tonları iki gümüş derenin kıvrıla kıvrıla aktığı geniş arazileri ve çayırlıkları kaplamıştı. Allah’ın altın güneşi şehrin üstünde ışıldarken, ağır ve kalın bulutlar Gavur Dağları‘nın karlı tepeleri üstünde asılı duruyordu. 65 saatlik yolculuğun ardından bugün istirahat günü. Dün sırılsıklam, neredeyse yarı donmuş haldeyken ulaştığım bu şehirde, Türk hamamında kendimi yeniledim. Bugün evraklarımı hazırladım, bana redif taburunu gösteren Paşa ile birlikte at sürdüm. Sana bu mektubu bir Ermeni bankerin avlusunda çiçek açan badem ağaçlarının altında fokurdayan bir çeşmenin yanında yazıyorum. marasavucumda.com
Count Helmuth (Carl Bernhard) Von Moltke Moltke, bugün Almanya sınırları içerisinde yer alan o dönemler Prusya İmparatorluğu’nun bir şehri olan Mecklenburg’da 26 Ekim 1800’de doğdu. Yine sonradan Almanya’ya bağlanacak olan Danimarka’nın Holstein kentinde büyüdü. 1811-1817 tarihleri arasında Kopenhag’da harbiyeye devam etti. 1818’de kraliyet mahkemesinde görev yaptı. 1819-1822 yılları arasında Danimarka ordusunda teğmen olarak çalıştı. 1823’de Prusya ordusuna katıldı. 1832’de Prusya Genel Kurmay Başkanlığında görev yapmaya başladı. Yeniçeri Ocağı’nın lağvedilmesinin ardından Osmanlı İmparatorluğu tarafından yeni ordu kurma çalışmalarında eğitmen ve danışman olarak görev yapmak üzere 1835’de Türkiye’ye davet edildi. Kısa süreliğine gelmiş olmasına rağmen Osmanlı’daki görevi uzatılan Moltke, tam dört yılını payitahtta ve Anadolu’da geçirdi. Türkiye görevinin ardından Prusya Ordusu’nda pek çok vazife icra etmiştir. 1858-1888 arasında tam otuz yıl Prusya Genel Kurmay Başkanlığını yürütmüştür. 24 Nisan 1891’de Berlin’de vefat etmiştir. Malatya ve Aspuzu – Toroslardaki Geçit – Maraş 28 Mart 1838, Maraş Paşa’dan aldığım talimat üzerine ayın 23’ünde öğleden sonra hizmetkarım Tatar Ağa, yüklü bir sürücü ve bir de yedek attan oluşan mütevazi bir kafile ile Suriye sınırına doğru yola koyuldum. Etrafı yüksek karlı dağlarla çevirli geniş Harput platosundan Fırat‘a ulaşan derin vadileri izleyerek alçalıyorduk. Gece, kanyonun içinde keşfettiğimiz küçük bir Kürt köyündeki misafirperver bir sığınak bulduğumuz için bizi şaşırtmıştı. Şafak sökmeden önce dik bir tepeden aşağıya Türklerin Murat dediği Fırat’a doğru atlarımızı mahmuzladık. Tam bu noktada Torosların birçok uzantısından bir tanesini delip geçen Fırat’ın genişliği, 250-300 adımdan 80 adıma düşüyodu. Fırat, kardan taç giymiş dağlar arasında fırlatılmış bir oku andırıyordu. İsoğlu’nda akıntıyı aştık ve Malatya‘ya ulaştık. Çatı değil toprak damlı 5000 kerpiç evden oluşan büyükçe bir şehirdi burası. Cami ve hamamlar bile kerpiçle örtülüydü. Avlular kerpiç duvarlarla kaplıydı. Tüm şehir grinin aynı tonuyla boyanmış gibiydi. Pencere camları yerkürenin bu bölgesinde henüz icat edilmemişti. Malatya’da yazın kimseyi bulamazsınız. Herkes iki saat uzaklıktaki elma, kayısı, ceviz ve incir ormanları arasındaki 5000 evden oluşan Aspuzu‘ya (Bugünkü Battalgazi) taşınır. Düz, beyaz gövdeli, ince kavak ağaçları şehirdekii minareler gibi bu ormanın üstünde yükselir. Devasa dağdan kaynayan billur sular tüm sokaklarda akar. 26’sında katırları yükledik ve yola devam ettik. Dar bir gediğin kenarında yürüyen hayvanları mahmuz ve dizginlerle rahatsız etmeden sürüyorduk. Torosların kayalıklarla kaplı tehlikeli zirvesinden alçalarak bir dağ yamacına kurulmuş Erkeneh isimli köye ulaştık. Çok derinde köpüürerek akan dere geçit vermiyordu. Siyah kayalardan aşağıya inmemiz de güçtü. Belveren Köyü’nde alçak bir dağ sırtı Akdeniz ve Arabistan havzalarındaki su setini oluşturuyordu. Dünkü yüksek tepelerde kar ve yağmur altında yorucu sürüşün ardından Maraş‘ın geniş ve yayılmış düzlüklerine akşam üzeri inince manzara birdenbire değişmişti. Söğütlerin ilk yaprakları açmış, yeşilin en güzel tonları iki gümüş derenin kıvrıla kıvrıla aktığı geniş arazileri ve çayırlıkları kaplamıştı. Allah’ın altın güneşi şehrin üstünde ışıldarken, ağır ve kalın bulutlar Gavur Dağları‘nın karlı tepeleri üstünde asılı duruyordu. 65 saatlik yolculuğun ardından bugün istirahat günü. Dün sırılsıklam, neredeyse yarı donmuş haldeyken ulaştığım bu şehirde, Türk hamamında kendimi yeniledim. Bugün evraklarımı hazırladım, bana redif taburunu gösteren Paşa ile birlikte at sürdüm. Sana bu mektubu bir Ermeni bankerin avlusunda çiçek açan badem ağaçlarının altında fokurdayan bir çeşmenin yanında yazıyorum. marasavucumda.com
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve fisiltihaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.