Mersin Kız Kalesinin Tarihi!

Mekanlar 02.09.2022 - 15:29, Güncelleme: 02.09.2022 - 15:29
 

Mersin Kız Kalesinin Tarihi!

Tarihi Mersin Kız Kalesi’ne dair rivayet edilen birçok hikaye bulunuyor. Bunlardan en çok bilineni, vaktiyle bir kralın çok sevdiği biricik kızının geleceğini öğrenmek için meşhur bir falcıya gitmesiyle başlıyor.

Kral kızının yılanlar tarafından sokularak öleceğini öğrenince kıymetli kızı için bu kaleyi inşa ettiriyor. Kalenin kızını kaderinden koruyacağına inanan kral, bir gün kızına üzüm dolu bir sepet gönderiyor. Ne var ki sepete gizlenen yılandan habersizdir. Yılan prensesi zehirler ve asırlardır anlatılan bu hikayede böylece günümüze dek ulaşmış olur. Deniz Kalesi olarak da bilinen Kız Kalesi, adını verdiği semtin sahilinde yer alan küçük bir adacığın üzerine inşa edilmiştir. Kıyıya uzaklığı yaklaşık 600 metre civarındadır. Aynı bölgede bulunan bir yazıttan kalenin 1199 yılında I. Leon tarafından yaptırılmış olduğunu biliyoruz. 1361’de Kıbrıs Krallığı tarafından zapt edilen kaleyi, Roma Dönemi’nde korsanlar barınak olarak kullanmıştır. Kalenin önemi Bizans ve Ermeniler için oldukça büyüktür. Öyle ki bu kale şehrin merkezinde yer alan kale kadar önemlidir. Kalenin girişi kuzey cephede yer alır. Bu kısımda devşirme malzeme tercih edilmiştir. Kalenin bazı bölgelerinde moloz taşların kullanıldığı yerler bulunur. Bu kısımlar büyük bir olasılıkla Lusignanlar Dönemi’ne ait kabul ediliyor. 192 metre uzunluğundaki mazgal delikleri açılmış kalenin suru üzerine üçgen, dörtgen ve yuvarlak biçiminde 8 burç yerleştirilmiş. Batıdaki sur boyunca uzanan çok iyi korunmuş bir galeri ile tam bu noktadan denize açılan bir kapı göze çarpıyor. Mersin Arkeoloji Müzesi tarafından yapılan temizlik kazısı esnasında kalenin orta alanında bir yapı kompleksi keşfedilmiştir. Bu yapı kompleksi içerisinde bir şapel yer alır. Üstelik bu şapelin, kalenin avlusunda bulunan diğer şapelden daha eski bir tarihe sahip olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca tabanda mozaiklerin yanı sıra opus sectile zemin döşemesi tercih edilmiştir. Alanın çevresinde yer alan odalar orta mekândaki salona açılır. Kare planlı odaların zemin kısımları ise kuzeye doğru yükselmektedir. Kalenin taban mozaiği üzerinde yuvarlak saç örgüsü içinde beş satır yazı göze çarpar. Öte yandan alanın batı köşesindeki revak üzerinde de başka bir yazıt yer alır. Kale avlusu içinde yer alan sarnıçlar ve işlikler de kaleye dair dikkat çeken detaylar arasındadır.  
Tarihi Mersin Kız Kalesi’ne dair rivayet edilen birçok hikaye bulunuyor. Bunlardan en çok bilineni, vaktiyle bir kralın çok sevdiği biricik kızının geleceğini öğrenmek için meşhur bir falcıya gitmesiyle başlıyor.

Kral kızının yılanlar tarafından sokularak öleceğini öğrenince kıymetli kızı için bu kaleyi inşa ettiriyor. Kalenin kızını kaderinden koruyacağına inanan kral, bir gün kızına üzüm dolu bir sepet gönderiyor. Ne var ki sepete gizlenen yılandan habersizdir. Yılan prensesi zehirler ve asırlardır anlatılan bu hikayede böylece günümüze dek ulaşmış olur.

Deniz Kalesi olarak da bilinen Kız Kalesi, adını verdiği semtin sahilinde yer alan küçük bir adacığın üzerine inşa edilmiştir. Kıyıya uzaklığı yaklaşık 600 metre civarındadır. Aynı bölgede bulunan bir yazıttan kalenin 1199 yılında I. Leon tarafından yaptırılmış olduğunu biliyoruz. 1361’de Kıbrıs Krallığı tarafından zapt edilen kaleyi, Roma Dönemi’nde korsanlar barınak olarak kullanmıştır. Kalenin önemi Bizans ve Ermeniler için oldukça büyüktür. Öyle ki bu kale şehrin merkezinde yer alan kale kadar önemlidir. Kalenin girişi kuzey cephede yer alır. Bu kısımda devşirme malzeme tercih edilmiştir. Kalenin bazı bölgelerinde moloz taşların kullanıldığı yerler bulunur. Bu kısımlar büyük bir olasılıkla Lusignanlar Dönemi’ne ait kabul ediliyor. 192 metre uzunluğundaki mazgal delikleri açılmış kalenin suru üzerine üçgen, dörtgen ve yuvarlak biçiminde 8 burç yerleştirilmiş. Batıdaki sur boyunca uzanan çok iyi korunmuş bir galeri ile tam bu noktadan denize açılan bir kapı göze çarpıyor.

Mersin Arkeoloji Müzesi tarafından yapılan temizlik kazısı esnasında kalenin orta alanında bir yapı kompleksi keşfedilmiştir. Bu yapı kompleksi içerisinde bir şapel yer alır. Üstelik bu şapelin, kalenin avlusunda bulunan diğer şapelden daha eski bir tarihe sahip olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca tabanda mozaiklerin yanı sıra opus sectile zemin döşemesi tercih edilmiştir. Alanın çevresinde yer alan odalar orta mekândaki salona açılır. Kare planlı odaların zemin kısımları ise kuzeye doğru yükselmektedir. Kalenin taban mozaiği üzerinde yuvarlak saç örgüsü içinde beş satır yazı göze çarpar. Öte yandan alanın batı köşesindeki revak üzerinde de başka bir yazıt yer alır. Kale avlusu içinde yer alan sarnıçlar ve işlikler de kaleye dair dikkat çeken detaylar arasındadır.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve fisiltihaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.