Bu Kadınlar Asla Evlenmemeli!
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
25.03.2017 - 22:14, Güncelleme:
30.06.2021 - 18:34
Bu Kadınlar Asla Evlenmemeli!
Baştan şunu söylemeliyim ki dünya üzerindeki birçok kadından daha şanslısın ve kendini kutlamalısın. “Nasıl ya, evde kaldığım için mi kendimi kutlamalıyım?” der gibi bakma, evet, halen evli olmadığın için çok şanslısın ve kendini kutlamalısın; ayrıca ben de kutlarım. O Instagram’da pembe vintage evlere ağzının sularını akıta akıta bakma benim güzel bekar kardeşim; şöyle ki, o pembe nubuk kumaşlı köşe koltuğunda binbir renk yastıkların içinde de sevgili kocan televizyonun karşısında tüylerini döke döke uyuyakalacak...
Zaten bütün bu sunumları o canım lokumları binbir eziyetle o minik sandalyelere oturtup sunum tahtasına dizip renk uyumuna bakıp ardından hangi programla çekeceğine karar verdikten sonra kahvenin kocaya geldiğini düşünsene… Kahve soğudu kahve, hangisi daha öncelikli aşkım diye delirdiğin kocan mı yoksa sayfanın başında ne paylaşacağını bekleyen meraklı arkadaşların mı? Bunların hepsi bir yarış, sakin ol ve görme... Sana evliliği pembe bir hayalden ibaretmiş gibi anlatan her şeyden koşarak uzaklaş!
Şimdi bazılarınızdan duyar gibiyim, sevmeyelim de taşa mı dönelim? Canım arkadaşım, ben sana şimdiden diyorum, ilerde seven bir taşa dönüşmek istiyorsan buyur, dünya evinin kapıları sonuna kadar açık…
Gelelim çocuk meselesine… Bana sakın ondan çocuğum olsun istiyorum, aşık olduğum adamın parçasını içimde taşımak istiyorum gibi aşk böcükleri laflarıyla gelmeyin. İş burada zıvanadan çıkıyor zaten... Gayet tabii sen yapabilirsin! Yıllarca bunu düşünmüştüm, çocuk tamamı ile anneye ait olmalı tüm hücreleriyle; artık bunu tıp da söylüyor, kadının kemik iliğinden sperm üretiliyor, gayet güzel döllenip kendi çocuğunu doğurabilirsin... Tamam, tövbe tövbe demeye başladın amma velakin ilerde bunu anlayacaksın; ne zaman ki çocuğunu katlayıp katlayıp içine sokup her yere götürebilme hissi doğduğunda... Kafana estiğinde nasıl çantanı alıp kapıları çarpıp gidebiliyorsun... Senin olan her şeyi almak isteyeceksin, ama iş çocuğa geldiğinde bu bir tek benim değil diye davullar çalacak beyninde.
Ben duygu üşengeçliğinden boşanamayan kadınlar biliyorum. Hepsini düşünüp ne kadar üzüleceğini tahmin edip boşanmaya üşenen kadınlar var; “tek başına çocuklara nasıl bakarım”dan değil, “ne kadar az üzülmesini sağlayabilirim”den!
Kadın evlenmemeli.
Çocuğunu da tek başına yapmalı.
Üvercinka
Baştan şunu söylemeliyim ki dünya üzerindeki birçok kadından daha şanslısın ve kendini kutlamalısın. “Nasıl ya, evde kaldığım için mi kendimi kutlamalıyım?” der gibi bakma, evet, halen evli olmadığın için çok şanslısın ve kendini kutlamalısın; ayrıca ben de kutlarım. O Instagram’da pembe vintage evlere ağzının sularını akıta akıta bakma benim güzel bekar kardeşim; şöyle ki, o pembe nubuk kumaşlı köşe koltuğunda binbir renk yastıkların içinde de sevgili kocan televizyonun karşısında tüylerini döke döke uyuyakalacak...
Zaten bütün bu sunumları o canım lokumları binbir eziyetle o minik sandalyelere oturtup sunum tahtasına dizip renk uyumuna bakıp ardından hangi programla çekeceğine karar verdikten sonra kahvenin kocaya geldiğini düşünsene… Kahve soğudu kahve, hangisi daha öncelikli aşkım diye delirdiğin kocan mı yoksa sayfanın başında ne paylaşacağını bekleyen meraklı arkadaşların mı? Bunların hepsi bir yarış, sakin ol ve görme... Sana evliliği pembe bir hayalden ibaretmiş gibi anlatan her şeyden koşarak uzaklaş!
Şimdi bazılarınızdan duyar gibiyim, sevmeyelim de taşa mı dönelim? Canım arkadaşım, ben sana şimdiden diyorum, ilerde seven bir taşa dönüşmek istiyorsan buyur, dünya evinin kapıları sonuna kadar açık…
Gelelim çocuk meselesine… Bana sakın ondan çocuğum olsun istiyorum, aşık olduğum adamın parçasını içimde taşımak istiyorum gibi aşk böcükleri laflarıyla gelmeyin. İş burada zıvanadan çıkıyor zaten... Gayet tabii sen yapabilirsin! Yıllarca bunu düşünmüştüm, çocuk tamamı ile anneye ait olmalı tüm hücreleriyle; artık bunu tıp da söylüyor, kadının kemik iliğinden sperm üretiliyor, gayet güzel döllenip kendi çocuğunu doğurabilirsin... Tamam, tövbe tövbe demeye başladın amma velakin ilerde bunu anlayacaksın; ne zaman ki çocuğunu katlayıp katlayıp içine sokup her yere götürebilme hissi doğduğunda... Kafana estiğinde nasıl çantanı alıp kapıları çarpıp gidebiliyorsun... Senin olan her şeyi almak isteyeceksin, ama iş çocuğa geldiğinde bu bir tek benim değil diye davullar çalacak beyninde.
Ben duygu üşengeçliğinden boşanamayan kadınlar biliyorum. Hepsini düşünüp ne kadar üzüleceğini tahmin edip boşanmaya üşenen kadınlar var; “tek başına çocuklara nasıl bakarım”dan değil, “ne kadar az üzülmesini sağlayabilirim”den!
Kadın evlenmemeli.
Çocuğunu da tek başına yapmalı.
Üvercinka
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.