Depreme Hazır Mısınız?

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 16.06.2017 - 12:15, Güncelleme: 30.06.2021 - 18:34
 

Depreme Hazır Mısınız?

Ege'de yaşanan depremler can kaybına neden olmasa da pek çok kişide korku ve endişeye neden oldu. Depremlerin bazı kişilerde travmalara yol açabileceğini belirten uzmanlar, depreme bilişsel hazırlığın önemine vurgu yapıyor. Doğal bir afet olan depremin güçlü, şiddetli ve ciddi bir hasara neden olması halinde psikolojik travmaya yol açabileceğini söyleyen Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu “Deprem sırasında kişi aşırı derecede korku yaşayabilir ve ilk dakikada şoka girebilir. Bazı kişiler ise daha önce de görüldüğü gibi tehlikeli kurtuluş yolları seçilebilir- pencereden atlamak gibi... Kişi kendini çaresiz hissedebilir, hayatını kaybedeceği ya da bir şeylerin üzerine yıkılacağı gibi bir korku oluşur” ifadelerini kullandı. Depremler travmaya yol açabilir Yaşanan travmanın yoğununluğunun; depremin şiddetine, kişinin yaşına, depreme nerede yakaladığına, bu deprem sırasında veya sonrasında herhangi bir sevdiğini veya yakınını kaybedip kaybetmemesine göre değişebildiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu “Depremin yarattığı etki kişinin psikolojik savunma sisteminin gücüne ve bu güçlülükle baş etme becerilerine bağlı olarak da şekillenir” dedi. Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, depremden ağır şekilde etkilenen kişilerde görünen belirtileri şöyle sıraladı: Sürekli bir korku, irkilme tepkisi, En hafif sesten etkilenme, Uyku bozukluğu, İştahta azalma, Ağlama, Sürekli o anın gözünün önüne gelmesi, Kimseyle konuşmak istememe. Bu belirtilerin kişiden kişiye değişebileceğini belirten Yrd.Doç.Dr. Semra Baripoğlu konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Bazı kişiler eve günlerce giremeyebilirler. Deprem sırasında bulundukları odaya giremeyebilirler. Çoğu kişi çok ağır şiddette olmayan depremi günler içinde atlatır, bir psikolojik tablo gelişmeden o korkunun etkisinden kurtulabilir ama bazı kişiler de kalıcı bir psikolojik sorun diyebileceğimiz durumlar yani Travma Sonrası Stres Bozukluğu yaşanabilir.” “Travma Sonrası Stres Bozukluğu tedavi edilmelidir” Travma Sonrası Stres Bozukluğu belirtileri baş gösterdiyse muhakkak profesyonel yardım, psikoterapi ya da ilaç tedavi destekli bir terapi almak gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu “Bu şikayetler birkaç haftayı geçmesine rağmen azalmıyorsa, uyku bozukluğu, iştahsızlık, depresif belirtiler ya da en küçük bir sesten irkilme hali, işine gücüne dikkatini verememe ve hayattan elini eteğini çekme gibi isteksizlik ve ilgisizlik hali devam ediyorsa, uykudan kabuslarla uyanma bu gibi belirtiler varsa mutlaka travmaya yönelik bir psikoterapi gerekiyorsa ilaç tedavisi ile destek almak lazım. Çünkü beyinde bu travmatik yaşantıların kaydedildiği bölgeler var ve bölgeler tetikleniyor. Tekrarlanan veya depremi çağrıştıran uyaranlarla bile tetiklenebiliyor. Bu yüzden etkili bir tedavi almak kişinin fonksiyonlarını daha da kaybetmesini engelleyecektir. Yaşam kalitesini hızlı bir şekilde eski düzeye çevirecektir” dedi. “Depreme bilişsel hazırlık önemli” Depremde yaşanan daha hafif korku ve tedirginliğin olumlu tarafları olduğunu ve kişiyi önlem almaya sevk ettiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu son olarak şunları söyledi: “Deprem gerçeğini bilerek önlem alarak yaşamak gerekiyor. Bu durumda kendimizi en iyi nasıl koruruz? Yaşadığımız bölgeye bakacağız. Ne kadar riskteyiz? Uzmanların açıklamalarına göre zihinsel olarak hazır olmak önemli. Evimizde önlemler almalıyız. Depreme yönelik ufak tefek hazırlıklar olmalı bir köşede. Evde küçük çocuk varsa onların güvenliği için gerekli önlemler alınmalı. Bunları yapan bireyler daha sakin daha soğukkanlı kalabilirler deprem anında. Yurt dışında deprem simülasyonları yapılıyor. Bu tür simülasyonlar kişiyi zihinsel olarak yani bilişsel olarak depreme hazırlanmada aslında oldukça faydalı. Çocukların da depreme hazırlıklı olduğunu bilmek anne babayı zihinsel olarak rahatlatır. Bu olguya ailece oturup hazırlanmak, kendi kontrolümüzde olan saatleri belirlemek, ailedeki herkesin bulunduğu yere göre ne yapması gerektiğini biliyor olması önemli. Bu durum olay anında da daha soğukkanlı kalmamız ve bilinçli hareket etmemizi sağlayacak. Burada sadece aileler değil bu durumda işyerleri, iş yerlerindeki güvenlik uzmanları, okullar ve devletin de bu noktada her vatandaşın güvenliğine yönelik önlemler alması, eğitimleri yapması önemli.”
Ege'de yaşanan depremler can kaybına neden olmasa da pek çok kişide korku ve endişeye neden oldu. Depremlerin bazı kişilerde travmalara yol açabileceğini belirten uzmanlar, depreme bilişsel hazırlığın önemine vurgu yapıyor. Doğal bir afet olan depremin güçlü, şiddetli ve ciddi bir hasara neden olması halinde psikolojik travmaya yol açabileceğini söyleyen Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu “Deprem sırasında kişi aşırı derecede korku yaşayabilir ve ilk dakikada şoka girebilir. Bazı kişiler ise daha önce de görüldüğü gibi tehlikeli kurtuluş yolları seçilebilir- pencereden atlamak gibi... Kişi kendini çaresiz hissedebilir, hayatını kaybedeceği ya da bir şeylerin üzerine yıkılacağı gibi bir korku oluşur” ifadelerini kullandı. Depremler travmaya yol açabilir Yaşanan travmanın yoğununluğunun; depremin şiddetine, kişinin yaşına, depreme nerede yakaladığına, bu deprem sırasında veya sonrasında herhangi bir sevdiğini veya yakınını kaybedip kaybetmemesine göre değişebildiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu “Depremin yarattığı etki kişinin psikolojik savunma sisteminin gücüne ve bu güçlülükle baş etme becerilerine bağlı olarak da şekillenir” dedi. Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, depremden ağır şekilde etkilenen kişilerde görünen belirtileri şöyle sıraladı: Sürekli bir korku, irkilme tepkisi, En hafif sesten etkilenme, Uyku bozukluğu, İştahta azalma, Ağlama, Sürekli o anın gözünün önüne gelmesi, Kimseyle konuşmak istememe. Bu belirtilerin kişiden kişiye değişebileceğini belirten Yrd.Doç.Dr. Semra Baripoğlu konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Bazı kişiler eve günlerce giremeyebilirler. Deprem sırasında bulundukları odaya giremeyebilirler. Çoğu kişi çok ağır şiddette olmayan depremi günler içinde atlatır, bir psikolojik tablo gelişmeden o korkunun etkisinden kurtulabilir ama bazı kişiler de kalıcı bir psikolojik sorun diyebileceğimiz durumlar yani Travma Sonrası Stres Bozukluğu yaşanabilir.” “Travma Sonrası Stres Bozukluğu tedavi edilmelidir” Travma Sonrası Stres Bozukluğu belirtileri baş gösterdiyse muhakkak profesyonel yardım, psikoterapi ya da ilaç tedavi destekli bir terapi almak gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu “Bu şikayetler birkaç haftayı geçmesine rağmen azalmıyorsa, uyku bozukluğu, iştahsızlık, depresif belirtiler ya da en küçük bir sesten irkilme hali, işine gücüne dikkatini verememe ve hayattan elini eteğini çekme gibi isteksizlik ve ilgisizlik hali devam ediyorsa, uykudan kabuslarla uyanma bu gibi belirtiler varsa mutlaka travmaya yönelik bir psikoterapi gerekiyorsa ilaç tedavisi ile destek almak lazım. Çünkü beyinde bu travmatik yaşantıların kaydedildiği bölgeler var ve bölgeler tetikleniyor. Tekrarlanan veya depremi çağrıştıran uyaranlarla bile tetiklenebiliyor. Bu yüzden etkili bir tedavi almak kişinin fonksiyonlarını daha da kaybetmesini engelleyecektir. Yaşam kalitesini hızlı bir şekilde eski düzeye çevirecektir” dedi. “Depreme bilişsel hazırlık önemli” Depremde yaşanan daha hafif korku ve tedirginliğin olumlu tarafları olduğunu ve kişiyi önlem almaya sevk ettiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu son olarak şunları söyledi: “Deprem gerçeğini bilerek önlem alarak yaşamak gerekiyor. Bu durumda kendimizi en iyi nasıl koruruz? Yaşadığımız bölgeye bakacağız. Ne kadar riskteyiz? Uzmanların açıklamalarına göre zihinsel olarak hazır olmak önemli. Evimizde önlemler almalıyız. Depreme yönelik ufak tefek hazırlıklar olmalı bir köşede. Evde küçük çocuk varsa onların güvenliği için gerekli önlemler alınmalı. Bunları yapan bireyler daha sakin daha soğukkanlı kalabilirler deprem anında. Yurt dışında deprem simülasyonları yapılıyor. Bu tür simülasyonlar kişiyi zihinsel olarak yani bilişsel olarak depreme hazırlanmada aslında oldukça faydalı. Çocukların da depreme hazırlıklı olduğunu bilmek anne babayı zihinsel olarak rahatlatır. Bu olguya ailece oturup hazırlanmak, kendi kontrolümüzde olan saatleri belirlemek, ailedeki herkesin bulunduğu yere göre ne yapması gerektiğini biliyor olması önemli. Bu durum olay anında da daha soğukkanlı kalmamız ve bilinçli hareket etmemizi sağlayacak. Burada sadece aileler değil bu durumda işyerleri, iş yerlerindeki güvenlik uzmanları, okullar ve devletin de bu noktada her vatandaşın güvenliğine yönelik önlemler alması, eğitimleri yapması önemli.”
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve fisiltihaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.