Karadeniz Doğa Güzellikleriyle Sizi Bekliyor!

Her tarafı cennet olan güzel ülkemizin nadide bölgelerinden birisidir Karadeniz. Doğasıyla, yeşiliyle, deniziyle, şelaleleriyle, dereleriyle tam bir tabiat harikası. Tarihi yerler ve kalıntılarıyla bizleri yüzyıllar öncesine götürür.  Stres ve yorgunluğu atmak için kesinlikle birebir. Dereden çıkan iç rahatlatıcı sesin akabinde çimenlere uzanarak rahatça hem ruhunuzu hem de bedeninizi dinlendirebileceğiniz muhteşem bir atmosfer. Sıcak kanlı insanlarıyla birlikte, kendinizi sürekli güvende ve rahat hissedebileceğiniz bir yer. Doğa gezintisi yaparken yeşilin ve hayvan seslerinin mükemmel düetine şahit olabilir, yaylaların o tertemiz havasını solurken bir yandan da manzaranın tadını çıkarabilir, sıcacık çayınızı yudumlayabilirsiniz. Buz gibi akan çeşmeden suyunuzu içip, tabiatla eşsiz zamanlar geçirebileceğiniz ender yerlerden. Derede akan hırçın suyu izlemenin yanı sıra, eğer adrenalin tutkunuz varsa su sporlarıyla unutulmayacak bir tatil fırsatı sizleri bekliyor diyebiliriz. Yaz Tatilini Karadeniz’de Değerlendirmek için 5 Neden belirledik. 1.      Su Sporları ve Yamaç Paraşütü   Eşsiz tabiatıyla bizlere unutulmaz güzellikler sunan Karadeniz Bölgesi, su sporları ve paraşüt tutkunlarının tam da aradıkları yer. Karadeniz Bölgesi’nin doğusundan batısına kadar birçok ilinde rafting yapabileceğiniz yerler mevcut. Rize, rafting yapmak isteyenler için ideal rotalardan biri. Ardeşen ilçesinde bulunan rafting alanına ulaşım da oldukça kolay. Bir diğer rafting yapılacak bölgemiz de Düzce. İstanbul ve Ankara’ya ulaşım olarak daha kolay olan ve Batı Karadeniz Bölgesi’nde yer alan Düzce, muhteşem tabiatıyla insanı derinden etkiliyor. Dokuzdeğirmen köyünde yer alan rafting alanı, adrenalin tutkunları için biçilmiş kaftan. Ordu, yamaç paraşütü tutkunları için vazgeçilmez bir seçenek. Şehir merkezinden teleferikle ulaşımı oldukça kolay ve keyifli olan Boztepe’ye çıkınca sizleri muhteşem deniz ve şehir manzarası karşılıyor. Teleferikle Boztepe’ye çıkıp, Paraşütle inmekte çok ayrı bir duygu olsa gerek. 2.      Tarihsel Yapılar   Karadeniz Bölgesi birçok uygarlığa ev sahipliği yapmasıyla birlikte, bölgede çok sayıda tarihi yapı ve kalıntılar bulunmaktadır. Trabzon Maçka’da bulunan Sümela Manastırı bölgede en çok bilinen tarihi yapıtlardan biridir. Manastır MS. 375-395 yılları arasında Rumlar tarafından yaptırılmıştır. Sümela’da tarihi kemiklerinize kadar hissetmeniz mümkün. Karadeniz gelirseniz kesinlikle Sümela Manastırını ziyaret etmeden bu diyarlardan ayrılmayın. Rize’de, Trabzon imparatorluğu döneminden kalan, yüksek bir tepe üzerinde gözetleme kalesinden oluşan ve Zil deresine merdivenle inilebilen Zilkale adı verilen tarihi bir yapı mevcut. İmparatorluğa bağlı lordlar tarafından yaptırıldığı düşünülen gözleme kalesinin bulunduğu yerde muhteşem bir manzara sizi bekliyor. Rize’de bulunan bir başka tarihi yapı ise Kız Kalesi’dir. Pazar ilçesinde bulunan yapı, yarımada üzerine kuruludur. Tarihi kesin olmamakla birlikte 13. yy ile 14. yy arasında yapıldığı tahmin edilmektedir. Kız Kalesinin karşısına geçip manzaranın tadını çıkararak keyifle çayınızı, kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Karadeniz Bölgesi’nin batısında yer alan Bartın ise, antik zamanlardan kalan birçok esere ev sahipliği yapıyor. Bartın’ın antik bir yerleşim ilçesi olan Amasra’da birçok tarihi eserin bulunmasıyla müze kurulması kaçınılmaz olmuştur. Osmanlı, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait çok sayıda küçük buluntular ve heykeller, silahlar, şamdanlar bulunmaktadır. Bölgenin giyim-kuşam tarzını yansıtan Osmanlı dönemine ait giysiler, gümüş süs eşyaları da bu zengin müzede sergilenmektedir. 3.      Göller   Karadeniz bölgesinde birçok göl bulunuyor. Yeşil ile mavinin muhteşem buluşmasından göz zevkinize uzanan uzun bir yolculuk. Karadeniz bölgesinin en meşhur gölü şüphesiz Uzungöl’dür. Hepimiz orayı kartpostallardan tanıdık. Uzungöl, Trabzon’un Çaykara ilçesine bağlı turistik bir mahalledir. Ağaçların, gölün, yeşilin, bulutların ve köy evlerinin harikulade birleşiminden oluşan eşsiz bir manzara. Trabzon’daki bir başka gölümüz ise Sera. Sera, Akçaabat ilçesi sınırlarında yer alan bir heyelan set gölüdür. Göl Derecik Vadisi’nde oluşmuştur. Diğerlerinden en büyük farkı ise heyelanla oluşmasıdır. Kartpostallardan bilindik bir diğer kare ise; Gölcük Gölü, Bolu. Batı Karadeniz Bölgesi’nde yer alan Gölcük, Bolu’nun merkez ilçesine bağlı bir köydür. Gölcük Gölü ağaçların arasındaki bir cennet adeta. Tabiatıyla, evleriyle ve gölüyle huzurun kartpostallaşmış hali. 4.      Köy ve Kasabalar   Karadeniz Bölgesi’nde birbirinden farklı ve hayranlık uyandıran birçok köy ve kasaba bulunuyor. Macahel bölgesi Artvin’in Borkça ilçesine bağlı ve 6 tane köyden oluşan bir vadi. Gerçekte Macahel’de 16 köy bulunmakta fakat geriye kalan 10 köy Gürcistan sınırlarında yer almaktadır. Tabiat ve yürüyüş tutkunları için muhteşem bir tercih olabilir. Hamsiköy, Trabzon’un Maçka ilçesinde yer almaktadır. İnanılmaz manzarasıyla sizi oldukça etkileyecek olan Hamsiköy’e yolunuz düşerse sütlaç yemeyi unutmayın. Batı Karadeniz Bölgesinde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesindeki Yörük Köyü tıpkı ilçe merkezindeki gibi tarihi evleriyle göz kamaştırıyor. Muhteşem dokusuyla sizi yıllar öncesine götürecektir. Santa, Gümüşhane merkez ilçeye bağlı 7 tane Rum köyünün ortak ismidir. Şimdiki ismi ise Dumanlı’dır. Köye aynı isminde olduğu gibi günün bazı bölümlerinde duman ve sis çökmektedir. Manzarası ve diğer güzellikleriyle birlikte çok sayıda ziyaretçi ağırlamaktadır. Bartın ilinin etkileyici beldelerinden biri olan Amasra, güzellikleriyle ziyaretçilerin akın ettiği yerlerin başında geliyor. Tarihi, denizi ve limanlarıyla tam bir sanat eseridir. Öyle rivayet edilir ki Fatih Sultan Mehmet Amasra’ya geldiğinde hocasına dönüp “Lala, Lala, Çeşm-i Cihan bu mu ola?” (Çeşm-i Cihan: Dünyanın Göz Bebeği) demiştir. Sultan Fatih’in bu sözü bizce her şeyi çok güzel açıklıyor. 5.      Şelaleler   Şelale denince akla direkt ruhu rahatlatan, stresi azaltan su şırıltıları geliyor. Öyle ki o şırıltılar sizi günlük yaşamın getirdiği sıkıntılardan bir süper kahramancasına kurtarıyor. Karadeniz Bölgesi’nde de bu rahatlığı bize yaşatan birçok şelale mevcut. Artvin Borçka ilçesinde bulunan Maral Şelalesi, Karçal Dağlarından Maral Deresine 63 metre yükseklikten düşen bir şelaledir.  Muhteşem manzara ve heybetli sesiyle sizleri başka başka diyarlara götürecektir. Rize Çayeli ilçesinde bulunan Ağaran Şelalesi, çok bilinmese de yerli halk tarafında çok uğrak bir yerdir. Yöre halkı, sıcak aylarda şelalenin üstünde bulunan göletlerde yüzerek serinleyip, buz gibi suyun tadını çıkarabilmektedir. Giresun’da bulunan Kuzalan Şelalesi, adeta bir gelin gibi çalılıkların arasından süzülen,  seyretmeye doyamayacağınız bir yer. Giresun’daki bir başka şelale ise Mavigöl Şelalesi. Şelale, tam manasıyla isminin hakkını veriyor. Suyunun berraklığı insanı derinden etkiliyor. Şelaleyi görünce kendinizi suya atmamak için zor tutacaksınız. Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde bulunan Ilıca Şelalesi, size kendinizi bir film setinde hissettirecek cinsten. 15 metre yükseklikten dökülen su etrafında doğal bir havuz oluşumuna neden olmuş. Etrafındaki bitki örtüsü ortama çok egzotik bir görünüm katıyor. Tam eskileri canlandıran Türk filmlerinde gördüğümüz cinsten.