Geleceği Engelleyen Cesaret Kırıcı Nedenler!
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
15.12.2017 - 09:29, Güncelleme:
30.06.2021 - 18:34
Geleceği Engelleyen Cesaret Kırıcı Nedenler!
Cesaret aslında hepimizin özünde var olan bir şeydir. Bazen olaylara karşı yorumlarımız, inançlarımız, düşüncelerimiz, duygularımız veya korkularımız cesaretimizi yitirmemize neden olur. Yapmamız gereken şey ise kendi özümüze dönerek bizi yaşamda cesaretsiz kılan nedenlerin farkına varmaktır. İşte bizi yaşamda cesaretsiz kılan 5 neden...
Sevdiklerimizin bizi sevgi adı altında engellemesine izin veriyoruz.
Kendi yönümüze doğru bir adım atmak istediğimizde, ailemiz ya da arkadaşlarımız sevgi adı altında bizi engellemeye çalışırlar. İstediğimiz okula gitmemize, istediğimiz kişiyle evlenmemize ve hatta şehir dışına çıkmamıza dahi engel olmaya çalışırlar. Çünkü bizim için neyin iyi olduğunu bizden daha iyi bildiklerini düşünürler. Yapmanız gereken ise sevdiklerinizin kendi cesaretsizliklerini size empoze etmeye çalışmasına izin vermemektir.
Çeşitli korkulara sahibiz.
Aslında insanların geninde iki çeşit gerçek korku vardır: Yüksek ses ve yükseklik korkusu. Bu iki korku gereklidir çünkü bizi gerçek tehlikelerden korur. Diğer bütün korkular ise bize sonradan öğretilmiş sahte korkulardır. Yani insan yapımı korkular. Cesaret, "Korkunun olmaması değil korkuya rağmen adım atabilme yeteneğidir."O halde yapmanız gereken, korkularınızı kabullenerek onlarla nasıl baş edebileceğinizi öğrenmektir.
Bir şeyi "Yaptığımızı" değil "Yapmaya çalıştığımızı" söylüyoruz.
Bizler nedense bir şeyi "Yapacağımızı" değil de "Yapmaya çalışacağımızı" söyleriz.Halbuki yapmaya çalışmak içerisinde olumsuz bir anlam barındırır. Biri size bir şeyi yapmaya çalışacağını söylediğinde onun bunu yapamayacağını düşünürsünüz değil mi? Bir şeyi yapmaya çalıştığını söylemek, insanın kendine başarısızlığı telkin etmesidir. Zihinsel odaklanmayla bunun üstesinden gelebilirsiniz. İsteklerinizi birer ihtiyaca dönüştürürseniz zihniniz onları yapmanın mutlaka bir yolunu bulacaktır.
Başkaları tarafından eleştirilme ya da kabul görmeme korkusu yaşıyoruz.
Bizler sürekli kabul edilmeme korkusuyla yaşarız. Yeterince mükemmel olmadığımız için insanlar tarafından eleştirileceğimizi düşünürüz. Halbuki sürekli kabul edilmeme korkusuyla yaşamaktansa kendimizi eksikliklerimizle kabul etmeyi öğrenmeliyiz. Mükemmel görünmeye çalışmaktansa içten olun. Unutmayın ki, insanın hiçbir zaman tam anlamıyla mükemmel olması mümkün değildir. Kendinize saygı duyun ve kendinizi olduğunuz gibi sevin.
Ufak bir başarısızlıkta hemen pes ediyoruz.
Başarı ile başarısızlık arasında ince bir çizgi vardır. Eğer çabucak pes ederseniz başarısızlığa mahkum olursunuz. Herhangi bir konuda başarısız olduğunuzda pes etmek yerine çözüme odaklanmalısınız. Soruna değil çözüme odaklandığınızda cesaretinizi geri kazanırsınız.
Cesaret aslında hepimizin özünde var olan bir şeydir. Bazen olaylara karşı yorumlarımız, inançlarımız, düşüncelerimiz, duygularımız veya korkularımız cesaretimizi yitirmemize neden olur. Yapmamız gereken şey ise kendi özümüze dönerek bizi yaşamda cesaretsiz kılan nedenlerin farkına varmaktır. İşte bizi yaşamda cesaretsiz kılan 5 neden...
Sevdiklerimizin bizi sevgi adı altında engellemesine izin veriyoruz.
Kendi yönümüze doğru bir adım atmak istediğimizde, ailemiz ya da arkadaşlarımız sevgi adı altında bizi engellemeye çalışırlar. İstediğimiz okula gitmemize, istediğimiz kişiyle evlenmemize ve hatta şehir dışına çıkmamıza dahi engel olmaya çalışırlar. Çünkü bizim için neyin iyi olduğunu bizden daha iyi bildiklerini düşünürler. Yapmanız gereken ise sevdiklerinizin kendi cesaretsizliklerini size empoze etmeye çalışmasına izin vermemektir.
Çeşitli korkulara sahibiz.
Aslında insanların geninde iki çeşit gerçek korku vardır: Yüksek ses ve yükseklik korkusu. Bu iki korku gereklidir çünkü bizi gerçek tehlikelerden korur. Diğer bütün korkular ise bize sonradan öğretilmiş sahte korkulardır. Yani insan yapımı korkular. Cesaret, "Korkunun olmaması değil korkuya rağmen adım atabilme yeteneğidir."O halde yapmanız gereken, korkularınızı kabullenerek onlarla nasıl baş edebileceğinizi öğrenmektir.
Bir şeyi "Yaptığımızı" değil "Yapmaya çalıştığımızı" söylüyoruz.
Bizler nedense bir şeyi "Yapacağımızı" değil de "Yapmaya çalışacağımızı" söyleriz.Halbuki yapmaya çalışmak içerisinde olumsuz bir anlam barındırır. Biri size bir şeyi yapmaya çalışacağını söylediğinde onun bunu yapamayacağını düşünürsünüz değil mi? Bir şeyi yapmaya çalıştığını söylemek, insanın kendine başarısızlığı telkin etmesidir. Zihinsel odaklanmayla bunun üstesinden gelebilirsiniz. İsteklerinizi birer ihtiyaca dönüştürürseniz zihniniz onları yapmanın mutlaka bir yolunu bulacaktır.
Başkaları tarafından eleştirilme ya da kabul görmeme korkusu yaşıyoruz.
Bizler sürekli kabul edilmeme korkusuyla yaşarız. Yeterince mükemmel olmadığımız için insanlar tarafından eleştirileceğimizi düşünürüz. Halbuki sürekli kabul edilmeme korkusuyla yaşamaktansa kendimizi eksikliklerimizle kabul etmeyi öğrenmeliyiz. Mükemmel görünmeye çalışmaktansa içten olun. Unutmayın ki, insanın hiçbir zaman tam anlamıyla mükemmel olması mümkün değildir. Kendinize saygı duyun ve kendinizi olduğunuz gibi sevin.
Ufak bir başarısızlıkta hemen pes ediyoruz.
Başarı ile başarısızlık arasında ince bir çizgi vardır. Eğer çabucak pes ederseniz başarısızlığa mahkum olursunuz. Herhangi bir konuda başarısız olduğunuzda pes etmek yerine çözüme odaklanmalısınız. Soruna değil çözüme odaklandığınızda cesaretinizi geri kazanırsınız.
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.