Dublajın Zorluklarını Ezip Geçen Bir Film

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 30.05.2018 - 08:38, Güncelleme: 30.06.2021 - 18:34
 

Dublajın Zorluklarını Ezip Geçen Bir Film

İnanması güç gerçeklerden birisi de Masumiyet’in, dönemin şartları gereği, sessiz çekilmesi ve ardından dublaj yapılmış bir film olmasıdır. Oyunculukların yalnızca sesle dahi doruk noktasına ulaşabildiği Türkiye sinemasının bu çarpıcı eserini ve dublaj sürecini birlikte inceleyelim. On yıllık mahkumiyetini tamamlayıp hapishaneden çıkan Yusuf (Güven Kıraç), ablasını ziyaret etmek için İzmir’e gelir. Eski bir hesabın karşısına çıkması yüzünden oradan ayrılmak zorunda kalıp, harap ve ucuz bir otele yerleşir. Gidecek başka bir yeri olmadığından çaresizlik içinde burada beklerken yolu aynı otelde kalan tuhaf bir aileyle kesişir. Bekir (Haluk Bilginer), Uğur (Derya Alabora) ve Çilem, Yusuf’un ayakta kalabilme savaşında önce bir umut, sonrasında ise sarsıcı bir kadere dönüşeceklerdir. Daha filmin başında Yusuf’un hapishane müdürüyle konuşmasına şahit oluruz. Gidecek bir yeri olmayan Yusuf hapishanede kalmak istediğini, eğer buna izin vermezlerse yeni bir suç daha işleyeceğini söyler hapishane müdürüne. Bu esnada devreye Demirkubuz’un sinemasında sürekli tekrarlanacak kapı metaforu girer. Bu filmde kapı ‘gerçeğin arkasındaki gerçeklik’ olarak yeniden anlam kazanır. Masumiyet ve Dublaj Sanatı Masumiyet, Türkiye sinema tarihine damgasını vuran filmlerden biri. Hayatımızın her döneminde izleyerek farklı hissiyatlar tadabileceğimiz Masumiyet, oluşan duygu durumlarının farklılığına rağmen belli başlı sahneleriyle her seferinde belirgin bir iz bırakır izleyicide. Haluk Bilginer’in unutulmaz tiradından Derya Alabora’nın inanılmaz bir oyunculukla süslediği sert çıkışlarına adeta hayranlık uyandıran Masumiyet filminin bütün seslerinin sonradan kaydedilmesine yani dublaj yapılmış olmasına inanmak bir hayli güç. Kaldı ki filmin çekildiği dönemde sesi parçalı bir biçimde kanallar hâlinde alarak birleştirmek mümkün olmadığından bütün sahneyi tek seferde hatasız kaydetmek gerekiyordu. Bu da bütün oyuncuların yalnızca seslendirmekten ziyade o sahneyi aynı başarıyla tekrar tekrar oynamasını gerektiriyordu. Filmin ne denli başarılı olduğunu anlayabilmek için Haluk Bilginer’in yaklaşık sekiz dakikalık tiradını stüdyoda sıfırdan kaydettiğini düşünmek yeterli gibi görünüyor. Elbette bütün bu dublaj işlemi kolaylıkla halledilebilen bir süreç olmaktan çok uzak. Bu sebeple ilginç bir bilgi olarak eklemekte fayda var. Ajlan Aktuğ’un canlandırdığı enişte karakterini Müşfik Kenter’in sesinden izliyoruz aslında. Defalarca tekrarlanan ve kameranın kaydettiği sahnenin üzerine sesleriyle yeniden oyun verebilen her bir ismin aynı başarıyı yansıtabilmesi Masumiyet’i çok daha ayrı bir yere koymamızı sağlıyor. Yanı sıra lokantada yapılan anons esnasında Zeki Demirkubuz’un sesini duymak da mümkün. Haluk Bilginer – Bekir (kendi sesi) Derya Alabora – Uğur (kendi sesi) Güven Kıraç – Yusuf (kendi sesi) Turan Doğan – Otelci (Osman Gidişoğlu) Ajlan Aktuğ – Enişte (Müşfik Kenter) Lokantadaki Anons (Zeki Demirkubuz)  
İnanması güç gerçeklerden birisi de Masumiyet’in, dönemin şartları gereği, sessiz çekilmesi ve ardından dublaj yapılmış bir film olmasıdır. Oyunculukların yalnızca sesle dahi doruk noktasına ulaşabildiği Türkiye sinemasının bu çarpıcı eserini ve dublaj sürecini birlikte inceleyelim. On yıllık mahkumiyetini tamamlayıp hapishaneden çıkan Yusuf (Güven Kıraç), ablasını ziyaret etmek için İzmir’e gelir. Eski bir hesabın karşısına çıkması yüzünden oradan ayrılmak zorunda kalıp, harap ve ucuz bir otele yerleşir. Gidecek başka bir yeri olmadığından çaresizlik içinde burada beklerken yolu aynı otelde kalan tuhaf bir aileyle kesişir. Bekir (Haluk Bilginer), Uğur (Derya Alabora) ve Çilem, Yusuf’un ayakta kalabilme savaşında önce bir umut, sonrasında ise sarsıcı bir kadere dönüşeceklerdir. Daha filmin başında Yusuf’un hapishane müdürüyle konuşmasına şahit oluruz. Gidecek bir yeri olmayan Yusuf hapishanede kalmak istediğini, eğer buna izin vermezlerse yeni bir suç daha işleyeceğini söyler hapishane müdürüne. Bu esnada devreye Demirkubuz’un sinemasında sürekli tekrarlanacak kapı metaforu girer. Bu filmde kapı ‘gerçeğin arkasındaki gerçeklik’ olarak yeniden anlam kazanır. Masumiyet ve Dublaj Sanatı Masumiyet, Türkiye sinema tarihine damgasını vuran filmlerden biri. Hayatımızın her döneminde izleyerek farklı hissiyatlar tadabileceğimiz Masumiyet, oluşan duygu durumlarının farklılığına rağmen belli başlı sahneleriyle her seferinde belirgin bir iz bırakır izleyicide. Haluk Bilginer’in unutulmaz tiradından Derya Alabora’nın inanılmaz bir oyunculukla süslediği sert çıkışlarına adeta hayranlık uyandıran Masumiyet filminin bütün seslerinin sonradan kaydedilmesine yani dublaj yapılmış olmasına inanmak bir hayli güç. Kaldı ki filmin çekildiği dönemde sesi parçalı bir biçimde kanallar hâlinde alarak birleştirmek mümkün olmadığından bütün sahneyi tek seferde hatasız kaydetmek gerekiyordu. Bu da bütün oyuncuların yalnızca seslendirmekten ziyade o sahneyi aynı başarıyla tekrar tekrar oynamasını gerektiriyordu. Filmin ne denli başarılı olduğunu anlayabilmek için Haluk Bilginer’in yaklaşık sekiz dakikalık tiradını stüdyoda sıfırdan kaydettiğini düşünmek yeterli gibi görünüyor. Elbette bütün bu dublaj işlemi kolaylıkla halledilebilen bir süreç olmaktan çok uzak. Bu sebeple ilginç bir bilgi olarak eklemekte fayda var. Ajlan Aktuğ’un canlandırdığı enişte karakterini Müşfik Kenter’in sesinden izliyoruz aslında. Defalarca tekrarlanan ve kameranın kaydettiği sahnenin üzerine sesleriyle yeniden oyun verebilen her bir ismin aynı başarıyı yansıtabilmesi Masumiyet’i çok daha ayrı bir yere koymamızı sağlıyor. Yanı sıra lokantada yapılan anons esnasında Zeki Demirkubuz’un sesini duymak da mümkün. Haluk Bilginer – Bekir (kendi sesi) Derya Alabora – Uğur (kendi sesi) Güven Kıraç – Yusuf (kendi sesi) Turan Doğan – Otelci (Osman Gidişoğlu) Ajlan Aktuğ – Enişte (Müşfik Kenter) Lokantadaki Anons (Zeki Demirkubuz)  
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve fisiltihaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.