Bayramlarımız Cenaze Törenine Dönüşüyor!

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 31.08.2018 - 14:11, Güncelleme: 30.06.2021 - 18:33
 

Bayramlarımız Cenaze Törenine Dönüşüyor!

23 Nisan, 1 Mayıs, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim gibi Türk milleti için özel olan günler maalesef eski coşku ve heyecanla kutlanmıyor. Bu programlara protokol, asker ve polis’in dışında halktan pek fazla kimse katılmıyor. Programlar genellikle alınan yoğun güvenlik önlemleriyle ve kapatılan cadde ve yollardan dolayı mağdur olan vatandaşlarının isyanıyla sonuçlanıyor. Bu kutlamalar bir nevi vatandaşlar için çileye dönüşüyor. Programlar caddelerde değil de statlarda düzenlense daha mantıklı olmaz mı? Gerçi şehrin muhteşem statlarının çimleri ve koltukları zarar görür, olmaz! Hem o stada kaç kişi gelecek ki? Toplamda 20-30 kişinin geleceğini düşünürsek kutlamaların bir anlamı olmayacak. O yüzden vatandaşları cezbedici programların yapılması gerekiyor! Yoksa millet neden hep aynı konuşmalar ve aynı program içeriği için meydana gelsin? Geçtiğimiz gün şehrimizde 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlandı ama programa katılım bizleri ziyadesiyle üzdü. Kutlama alanına gelen vatandaşlarla sohbet ettiğimizde bu ne programı, cenaze törenine benziyor diye eleştirilerini dile getirdiler. İçi boşaltılmış kutlamada protokolden bazılarının da canı sıkılmış olmalı ki sürekli ellerindeki telefonlarıyla uğraştılar. Tabi ki orası daha hareketli ve canlıdır… Arkadaşlarla biran bando ekibinin cenaze marşı çalmasından korktuk ama neyse ki korktuğumuz başımıza gelmedi. Programda katılımcıları selamlamak için askeri araca binen protokol ise boş meydanı selamlamak zorunda kaldı. Eminim bu olay kendilerinin de zoruna gitmiştir. Çünkü boş meydanı selamlamak güçtür. Bu sadece bu yıla özgü bir şey değil, artık milli bayramlar hep sönük geçiyor. Böyle giderse hep sönük geçecek. Belki de ‘ne gereği var ’ deyip ilerleyen zamanda tamamen kaldıracağız. Geçmiş yıllarda Milli bayramlarımıza baktığımızda, coşkulu ve manevi değerleri baş üstünde tutan bir bayram sevinci yaşardık. Caddeler adeta insan seli olurdu. Ama maalesef şimdilerde bir oldubittiyle bayramlarımız kutlanıyor…
23 Nisan, 1 Mayıs, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim gibi Türk milleti için özel olan günler maalesef eski coşku ve heyecanla kutlanmıyor. Bu programlara protokol, asker ve polis’in dışında halktan pek fazla kimse katılmıyor. Programlar genellikle alınan yoğun güvenlik önlemleriyle ve kapatılan cadde ve yollardan dolayı mağdur olan vatandaşlarının isyanıyla sonuçlanıyor. Bu kutlamalar bir nevi vatandaşlar için çileye dönüşüyor. Programlar caddelerde değil de statlarda düzenlense daha mantıklı olmaz mı? Gerçi şehrin muhteşem statlarının çimleri ve koltukları zarar görür, olmaz! Hem o stada kaç kişi gelecek ki? Toplamda 20-30 kişinin geleceğini düşünürsek kutlamaların bir anlamı olmayacak. O yüzden vatandaşları cezbedici programların yapılması gerekiyor! Yoksa millet neden hep aynı konuşmalar ve aynı program içeriği için meydana gelsin? Geçtiğimiz gün şehrimizde 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlandı ama programa katılım bizleri ziyadesiyle üzdü. Kutlama alanına gelen vatandaşlarla sohbet ettiğimizde bu ne programı, cenaze törenine benziyor diye eleştirilerini dile getirdiler. İçi boşaltılmış kutlamada protokolden bazılarının da canı sıkılmış olmalı ki sürekli ellerindeki telefonlarıyla uğraştılar. Tabi ki orası daha hareketli ve canlıdır… Arkadaşlarla biran bando ekibinin cenaze marşı çalmasından korktuk ama neyse ki korktuğumuz başımıza gelmedi. Programda katılımcıları selamlamak için askeri araca binen protokol ise boş meydanı selamlamak zorunda kaldı. Eminim bu olay kendilerinin de zoruna gitmiştir. Çünkü boş meydanı selamlamak güçtür. Bu sadece bu yıla özgü bir şey değil, artık milli bayramlar hep sönük geçiyor. Böyle giderse hep sönük geçecek. Belki de ‘ne gereği var ’ deyip ilerleyen zamanda tamamen kaldıracağız. Geçmiş yıllarda Milli bayramlarımıza baktığımızda, coşkulu ve manevi değerleri baş üstünde tutan bir bayram sevinci yaşardık. Caddeler adeta insan seli olurdu. Ama maalesef şimdilerde bir oldubittiyle bayramlarımız kutlanıyor…
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve fisiltihaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.