Türk Şiirinin ve Türk Dilinin Mimarı Mehmet Emin Yurdakul Hakkında

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 20.09.2018 - 09:57, Güncelleme: 30.06.2021 - 18:33
 

Türk Şiirinin ve Türk Dilinin Mimarı Mehmet Emin Yurdakul Hakkında

Mazlumların intikamı olmak için doğmuşum. Volkan söner, lâkin benim alevlerim eksilmez. Mehmet Emin Yurdakul 13 Mayıs 1869’da Beşiktaş’ta doğdu Mehmet Emin Yurdakul… Babası, Salih Reis olarak tanınan bir balıkçı, annesi ise, Edirne’den İstanbul’a göçmüş Kömürcü Mehmet Ağa’nın kızı, Emine Hanım’dır. İlköğrenimine 1876-1877’de yedi-sekiz yaşlarında iken Saray Mektebi denilen sıbyan okulunda başladı. 1879’da Beşiktaş Askeri Rüştiyesinde öğrenimini sür-dürdü. Daha sonra Mülkiye Mektebi’ne yazıldı. 1887’de Mülkiye’den tasdikna-me ile ayrıldı. Babıâli Sadâret Dairesi Evrak Kaleminde maaşsız kâtip olarak çalışmaya başla-yan Yurdakul, 1888’de Şebinkarahisarlı bir Türk ailesinin kızı olan Müzeyyen Dilber Hanım ile evlendi. Bu evlilikten üçü erkek, biri kız dört çocuğu oldu. Yarım kalan eğitimini tamamlamak üzere 1889 yılında Hukuk Mektebine yazılan Mehmet Emin okulda Münif Paşa’nın verdiği edebiyat, Hikmet-i Hukuk ve Medhâl’i Hukuk gibi derslerin sadık bir takipçisi olur. Şiirin yanında daha çok nesir okumaları yapar. Şiirle uğraşmasına karşın Meh-met Emin’in ilk eseri Fazilet ve Adalet adını taşıyan üç formalık küçük bir risale-dir. 1891’de yayınlanan bu eser ahlak, hukuk ve felsefeyle ilgilidir. Bu eserini Ahmet Cevad Paşa’ya sunar. Cevad Paşa’nın beğenisi şaire memuriyet yolunu açar. 700 kuruş aylıkla Rüsumat Tahrirat Evrak müdürü olur. 14 yıl gibi uzun bir süre bu vazifede kalan şair, yavaş yavaş tanınmaya başlar. 1892’de İstanbul’a gelen CemaleddinEfgani ile tanışır böylece Milliyetçilik ideo-lojisini benimser. ‘Beni o yoğurmuştur…’ diyor Efgani için Yurdakul… Efgani’nin sohbetlerine katılan Yurdakul ‘Türkçe Şiirleri’ bu sırada yazar ve Efgani’nin büyük beğenisini alır. Artık o milli şairdir. Milli Edebiyat akımının kurucusudur. Yeni bir ‘ses’ getirir Türk şiirine… Narin, hassas bir o kadar da hafif ve naif… Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et! Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir!... diyen Yurdakul, 14 Ocak 1944 tarihinde Cuma günü vefat eder. Balmumcu’daki Asrî mezarlığa defnedilir.
Mazlumların intikamı olmak için doğmuşum. Volkan söner, lâkin benim alevlerim eksilmez. Mehmet Emin Yurdakul 13 Mayıs 1869’da Beşiktaş’ta doğdu Mehmet Emin Yurdakul… Babası, Salih Reis olarak tanınan bir balıkçı, annesi ise, Edirne’den İstanbul’a göçmüş Kömürcü Mehmet Ağa’nın kızı, Emine Hanım’dır. İlköğrenimine 1876-1877’de yedi-sekiz yaşlarında iken Saray Mektebi denilen sıbyan okulunda başladı. 1879’da Beşiktaş Askeri Rüştiyesinde öğrenimini sür-dürdü. Daha sonra Mülkiye Mektebi’ne yazıldı. 1887’de Mülkiye’den tasdikna-me ile ayrıldı. Babıâli Sadâret Dairesi Evrak Kaleminde maaşsız kâtip olarak çalışmaya başla-yan Yurdakul, 1888’de Şebinkarahisarlı bir Türk ailesinin kızı olan Müzeyyen Dilber Hanım ile evlendi. Bu evlilikten üçü erkek, biri kız dört çocuğu oldu. Yarım kalan eğitimini tamamlamak üzere 1889 yılında Hukuk Mektebine yazılan Mehmet Emin okulda Münif Paşa’nın verdiği edebiyat, Hikmet-i Hukuk ve Medhâl’i Hukuk gibi derslerin sadık bir takipçisi olur. Şiirin yanında daha çok nesir okumaları yapar. Şiirle uğraşmasına karşın Meh-met Emin’in ilk eseri Fazilet ve Adalet adını taşıyan üç formalık küçük bir risale-dir. 1891’de yayınlanan bu eser ahlak, hukuk ve felsefeyle ilgilidir. Bu eserini Ahmet Cevad Paşa’ya sunar. Cevad Paşa’nın beğenisi şaire memuriyet yolunu açar. 700 kuruş aylıkla Rüsumat Tahrirat Evrak müdürü olur. 14 yıl gibi uzun bir süre bu vazifede kalan şair, yavaş yavaş tanınmaya başlar. 1892’de İstanbul’a gelen CemaleddinEfgani ile tanışır böylece Milliyetçilik ideo-lojisini benimser. ‘Beni o yoğurmuştur…’ diyor Efgani için Yurdakul… Efgani’nin sohbetlerine katılan Yurdakul ‘Türkçe Şiirleri’ bu sırada yazar ve Efgani’nin büyük beğenisini alır. Artık o milli şairdir. Milli Edebiyat akımının kurucusudur. Yeni bir ‘ses’ getirir Türk şiirine… Narin, hassas bir o kadar da hafif ve naif… Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et! Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir!... diyen Yurdakul, 14 Ocak 1944 tarihinde Cuma günü vefat eder. Balmumcu’daki Asrî mezarlığa defnedilir.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve fisiltihaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.