Gayrimenkul uzmanı Bekir Gözalan, el insaf, fırsatçılığı bırakalım!

EKONOMİ 22.11.2022 - 11:24, Güncelleme: 22.11.2022 - 11:24
 

Gayrimenkul uzmanı Bekir Gözalan, el insaf, fırsatçılığı bırakalım!

Dorufiyat.net’te Gayrimenkul uzmanı Bekir Gözalan, emlak fiyatlarının yükselmesiyle ilgili fisiltihaber.com.tr ‘de bir yazı kaleme aldı.

Gözalan, “Refahın genele yayılması gerekir. Birinin beş evi var diğerinin hiç yokken,piyasayı tekelinde tutamazsın. Gemi batarsa kaybeden sen olursun, diğerinin zaten yok. O yüzden biraz insaf diyorum.Fırsatçılığı bırakalım diyorum. Unutma! Bu ülke bizim. Birlikte yaşıyoruz.”dedi.   İşte Bekir Gözalan’ın o yazısı: Emlak Fiyatlarındaki aşırı yükselmenin nedenlerini kısaca açıklamaya çalışalım. Tüm Dünyayı etkisi altına alan,  Pandemi salgını ile başlayıp Enflasyonist sebeplerden kaynaklı, paranın değer kaybetmesi ve metanın değer kazanması diyebiliriz. Ama sadece buna bağlayamayız. Serbest piyasanın etkisi ve denetim yetersizlikleri, Piyasa Fırsatçıları, Mülk sahipleri, kredilerin inişli çıkışlı olması ve bazı Sıra dışı Emlakçılar şeklinde sayabiliriz. Bütün bunları; Alıcılar, Satıcılar, Müteahhitler,  Aracılar ve Hükümet (Devlet Yönetimi)  şeklinde açıklamak istiyorum. Alıcı- Yıllarca çalışıp, zamanından, boğazından kısarak birikim yapıp, ev alma hayaliyle yaşamakta ancak Fiyatların artması, gelirlerin enflasyon altında erimesi, maliyetlerin artmasıyla, gelirin sabit olup alım gücünün düşmesi, yine ev alma hayalinin bitmesine sebep olmuştur. Satıcı-Enflasyonu, Maliyet artışlarını, Dövizdeki artışları öne sürerek, mülkünün fiyatını yükseltmesi. Bunu yaparken de yirmi-otuz yıllık evini yeni maliyetlere göre yükseltmesi, değerlendirmesi, yeni yapılarla aynı kategoriye koyup kıyaslayarak fiyat belirlemesi. Elbette enflasyondan kaynaklı değerleme olacak ama yeni yapılarla aynı kategoriye koyamasın. Kendine göre doğru ama bana göre değil. Peki, size göre… Müteahhit- Düşük maliyetlerle tamamlamış olduğu inşaatını, enflasyon oranında elbette yükselteceksin. Ama yeni maliyetleri baz alıp yüzde üç yüz-beş yüz karla satmak da neyin nesi. Enflasyonu koy, yüzde yüz kârını koy sat. Yeni inşaatını da yeni maliyetine göre hesabını çıkarıp fiyatlandırmalısın. Bir buçuk- iki trilyona daire satıp faturasını üç yüz lira gösteriyorsan bunu da elbet soracaklar size… Aracı- Mesleğini layıkıyla yapan, ofisini açmış vergisini verenlerin dışında, bunu ek iş olarak gören, herhangi bir kurumda çalışıp, olsa da olur olmasa da diyenler vee arada dolaşıp, kısa süreli kazançlar peşinde koşan, satıcıların mülklerini ziyan eden , ofisi olmayan, vergi vermeyen, Emlakçılık mesleğinin güvenini sarsan sıra dışı bilgisiz ayaklı emlakçılar diyebiliriz. Ayrıca bazı mülk sahiplerinin satma niyeti olmasa bile internet sitelerine koyup mülkünün fiyatını belirlemek istemesi, internet ve sosyal medyadaki  evlerle kendi evini kıyaslayıp fiyat belirlemesi. Elbette belirleyecek ama internet sitelerinde fiyat yazmada bir denetim ve ekspertiz düzenlemesi olmadığından herkes istediği fiyatı yazabiliyor. Bu kıyaslama da fiyatların yükselmesinin ayrı bir sebebidir. Devletin Kredi politikaları da fiyatların yükselmesinin ayrı bir sebebidir. Devlet, evsizlere ev sahibi olmaları için bazı dönemlerde düşük kredi imkanı sunar. Bunu fırsat bilen bazı mülk sahipleri ve pohpohçuları hemen ev fiyatlarını yükseltirler. Olan yine evsize olur. Sonuç Olarak; Devletin bazı yasal düzenlemelerle bu işleri manipüle  edenlerin önlenmesi, internet sitelerinin denetlenmesi ve ilanlara yazılan fiyatların belli bir ekspertiz değerlendirmesinden sonra yazılması, herkesin istediği gibi fiyat yazamaması,  bunun için ciddi yaptırımların ve caydırıcı cezaların uygulanması. Ayrıca konut kredi oranının belli oranda sabit tutulması inişli çıkışlı olmaması gerekir. Refahın genele yayılması gerekir. Gemi battıktan sonra bir işe yaramaz. Birinin beş evi var diğerinin hiç yokken,piyasayı tekelinde tutamazsın. Gemi batarsa kaybeden sen olursun, diğerinin zaten yok. O yüzden biraz insaf diyorum . Fırsatçılığı bırakalım diyorum. Unutma! Bu ülke bizim. Birlikte yaşıyoruz…                                    
Dorufiyat.net’te Gayrimenkul uzmanı Bekir Gözalan, emlak fiyatlarının yükselmesiyle ilgili fisiltihaber.com.tr ‘de bir yazı kaleme aldı.

Gözalan, “Refahın genele yayılması gerekir. Birinin beş evi var diğerinin hiç yokken,piyasayı tekelinde tutamazsın. Gemi batarsa kaybeden sen olursun, diğerinin zaten yok. O yüzden biraz insaf diyorum.Fırsatçılığı bırakalım diyorum. Unutma! Bu ülke bizim. Birlikte yaşıyoruz.”dedi.  

İşte Bekir Gözalan’ın o yazısı:

Emlak Fiyatlarındaki aşırı yükselmenin nedenlerini kısaca açıklamaya çalışalım. Tüm Dünyayı etkisi altına alan,  Pandemi salgını ile başlayıp Enflasyonist sebeplerden kaynaklı, paranın değer kaybetmesi ve metanın değer kazanması diyebiliriz. Ama sadece buna bağlayamayız. Serbest piyasanın etkisi ve denetim yetersizlikleri, Piyasa Fırsatçıları, Mülk sahipleri, kredilerin inişli çıkışlı olması ve bazı Sıra dışı Emlakçılar şeklinde sayabiliriz.

Bütün bunları; Alıcılar, Satıcılar, Müteahhitler,  Aracılar ve Hükümet (Devlet Yönetimi)  şeklinde açıklamak istiyorum.

Alıcı- Yıllarca çalışıp, zamanından, boğazından kısarak birikim yapıp, ev alma hayaliyle yaşamakta ancak Fiyatların artması, gelirlerin enflasyon altında erimesi, maliyetlerin artmasıyla, gelirin sabit olup alım gücünün düşmesi, yine ev alma hayalinin bitmesine sebep olmuştur.

Satıcı-Enflasyonu, Maliyet artışlarını, Dövizdeki artışları öne sürerek, mülkünün fiyatını yükseltmesi. Bunu yaparken de yirmi-otuz yıllık evini yeni maliyetlere göre yükseltmesi, değerlendirmesi, yeni yapılarla aynı kategoriye koyup kıyaslayarak fiyat belirlemesi. Elbette enflasyondan kaynaklı değerleme olacak ama yeni yapılarla aynı kategoriye koyamasın. Kendine göre doğru ama bana göre değil. Peki, size göre…

Müteahhit- Düşük maliyetlerle tamamlamış olduğu inşaatını, enflasyon oranında elbette yükselteceksin. Ama yeni maliyetleri baz alıp yüzde üç yüz-beş yüz karla satmak da neyin nesi. Enflasyonu koy, yüzde yüz kârını koy sat. Yeni inşaatını da yeni maliyetine göre hesabını çıkarıp fiyatlandırmalısın. Bir buçuk- iki trilyona daire satıp faturasını üç yüz lira gösteriyorsan bunu da elbet soracaklar size…

Aracı- Mesleğini layıkıyla yapan, ofisini açmış vergisini verenlerin dışında, bunu ek iş olarak gören, herhangi bir kurumda çalışıp, olsa da olur olmasa da diyenler vee arada dolaşıp, kısa süreli kazançlar peşinde koşan, satıcıların mülklerini ziyan eden , ofisi olmayan, vergi vermeyen, Emlakçılık mesleğinin güvenini sarsan sıra dışı bilgisiz ayaklı emlakçılar diyebiliriz.

Ayrıca bazı mülk sahiplerinin satma niyeti olmasa bile internet sitelerine koyup mülkünün fiyatını belirlemek istemesi, internet ve sosyal medyadaki  evlerle kendi evini kıyaslayıp fiyat belirlemesi. Elbette belirleyecek ama internet sitelerinde fiyat yazmada bir denetim ve ekspertiz düzenlemesi olmadığından herkes istediği fiyatı yazabiliyor. Bu kıyaslama da fiyatların yükselmesinin ayrı bir sebebidir.

Devletin Kredi politikaları da fiyatların yükselmesinin ayrı bir sebebidir. Devlet, evsizlere ev sahibi olmaları için bazı dönemlerde düşük kredi imkanı sunar. Bunu fırsat bilen bazı mülk sahipleri ve pohpohçuları hemen ev fiyatlarını yükseltirler. Olan yine evsize olur.

Sonuç Olarak;

Devletin bazı yasal düzenlemelerle bu işleri manipüle  edenlerin önlenmesi, internet sitelerinin denetlenmesi ve ilanlara yazılan fiyatların belli bir ekspertiz değerlendirmesinden sonra yazılması, herkesin istediği gibi fiyat yazamaması,  bunun için ciddi yaptırımların ve caydırıcı cezaların uygulanması. Ayrıca konut kredi oranının belli oranda sabit tutulması inişli çıkışlı olmaması gerekir. Refahın genele yayılması gerekir. Gemi battıktan sonra bir işe yaramaz. Birinin beş evi var diğerinin hiç yokken,piyasayı tekelinde tutamazsın. Gemi batarsa kaybeden sen olursun, diğerinin zaten yok. O yüzden biraz insaf diyorum . Fırsatçılığı bırakalım diyorum. Unutma! Bu ülke bizim. Birlikte yaşıyoruz…                                    

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve fisiltihaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.