Lavanta’yı Kahramanmaraş'a Getiren Başkan: Mehmet Fatih Güven!

Başkan Güven,“Türkiye kendi lavanta yağı ihtiyacının yüzde 4’ünü üretiyor. Biz öncelikle bu açığı kapatmak istiyoruz. Sonrasında ise ihracata yönelmek istiyoruz. Özellikle kıraç arazilerde aromatik bitkiler üretimi yaparak çiftçilerimize para kazandırmak, ilçemizde istihdamı ve kadın istihdamını arttırmak gibi bir amacımız var ”dedi. “Türkiye’de ilk ve tek” Afşin’deki 380 dönümlük bir alandaki gen çalışması hakkında bilgiler veren Başkan Mehmet Fatih Güven şunları söyledi: “Aromatik Bitki Damıtma (Distilasyon) tesisimizi Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansının katkısıyla yaptık. Burada başta lavanta, kekik, adaçayı olmak üzere aromatik yağlarımızı üretiyoruz. Aynı zamanda Isparta aromatik gülü yetiştiriciliğine başladık. Gül yağı elde etmeye başladık. Türkiye’nin en büyük tek parçalı arazisi olma özelliği olan 380 dönümlük bir alanda 700 bini aşkın fidan toprakla buluştu. Bu alanda Türkiye’nin her tarafında üretilen lavanta çeşitliğini ziyaretçilerimiz görmüş olacak. Bu bahçe için gen çalışmalarımız devam ediyor. Bu alan turizm açısından önemli ancak bizim asıl amacımız kırsal kalkınmayı sağlamak. Özellikle kıraç arazilerde aromatik bitkiler üretimi yaparak çiftçilerimize para kazandırmak ve göç’ü ilçemizden durdurmak gibi bir amacımız var. Biz çiftçilerden bitki satın almıyoruz. Bitkilerin yağını çıkartıp yağını satın alıyoruz. Bitki üretimiyle yağ üretimi arasında oluşan katma değeri de çiftçilerimize bırakıyoruz. Biz istiyoruz ki; çiftçilerimiz burada çok daha fazla para kazansın. Tabi ki belediye olarak bizlerde para kazanıyoruz. Bizlerde kozmatik ürünlerinden kazanıyoruz. Çiftçilerimize her zaman için şunu söylüyoruz; Bitkinizi getirin biz yağını çıkarıp satın alalım. Daha yüksek fiyata satabileceğiniz yerler varsa oraya da satabilirsiniz diyoruz. Çünkü bizde pazarlama ağını oluşturduk, toptancılarımız var.” “Aromatik bitkilerle şehrimiz öncü olacak” Aromatik bitkilerle Kahramanmaraş’ın öncü şehirlerden olabileceğine dikkat çeken Güven, “Ürünlerimizin sertifikasyon sürecinde de hem Sütçü İmam Üniversitesi hem Anadolu üniversitesiyle birlikte çalışıyoruz. Buralarda ürünlerin analizlerini yaptırıyoruz. Analizi yaptırılan ürün standartlara uygun ürünleri de pazarlaması çok kolay oluyor. Ulusal bir kozmetik firmasıyla iş birliğimiz var. Onları Bölgemizde misafir ettik, imkanları gördüler şartları değerlendirdiler, onlarda yatırım yapmayı planlıyorlar. Ürün tedariki konusunda bizle çalışacaklar. Burası diğer taraftan ihracat alanı açık bir alan.  Distilasyon tesisimiz tüm şartlarını taşıyor. Tüm şehri ilgilendiren öncü bir sektör oluşturmak istiyoruz.  Aromatik bitkilerle de şehrimizin öncü olacağına inanıyoruz. Bu projenin tüm il geneline yayılması arzusundayız. Biz herkese açığız, tüm çiftçilerimizin bu katma değeri yüksek ürünler üretmesi ve emeklerinin karşılığını fazlasıyla almasını arzu ediyoruz.”diye konuştu. “İhracat ağını güçlendireceğiz” Aromatik bitki üretimi yapmak isteyen kişilere önerilerde de bulunan Afşin Belediye başkanı Mehmet Fatih Güven şu ifadelere yer verdi: “Aromatik bitki üretimi için öncelikle ham madde temini lazım, biz bu işe başlarken örnek çiftçilerimizle başladık. Örnek tarlaları çiftçilerimizi oluşturduk, sonuçları bizzat gördüler ve kamuoyuyla paylaştık. Hammadde temininden sonra diğer aşamalara biz destek oluruz. Bizim zaten arzu etiğimiz özel sektörün bu alana girmesidir. Belediye bu işte devam edecek ama özel sektöre mutlaka biz yer açmak zorundayız. Bu projeye bir çiftçiyle başlamıştık, bunu büyük alanlara kadar yaymayı başardık. Farklı mahallelerden çiftçilerimizi bulmaya çalıştık. Bunda da başarılı olduk. Çiftçilerimiz sonucu gördüklerinde onlarda yatırım kararı aldılar. Yine bu yıl kasım ayında yatırım yapacak mahallerimizi belirledik. Kasım ayında bu iş biraz daha çoğalacak. Bizim her hasat’dan sonra yatırımcı sayımız artıyor. Önümüzdeki 5-6 yıllık süreçte yüksek bir rekolteye ulaşacağız. Türkiye kendi lavanta yağı ihtiyacının yüzde 4’ünü üretiyor. Biz öncelikle bu açığı kapatmak istiyoruz. Sonrasında ise ihracata yönelmek istiyoruz.”