Cumhuriyetin Öncü Kadını!

KÜLTÜR 02.02.2021 - 16:57, Güncelleme: 30.06.2021 - 18:35
 

Cumhuriyetin Öncü Kadını!

Türk kadınları pek çok alanda başarılarını sergiledi. Cumhuriyetin öncü kadınlarından birinin hikayesini anlatacağız sizlere…

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği çok uzun zamandan beri var. Öyle ki, geçmiş yıllarda kadınların okula bile gitmesinin önüne geçiliyordu. Nitekim cumhuriyetle birlikte bazı kalıplar yıkılmaya başladı. Türk kadınları pek çok alanda başarılarını sergiledi. Doktor, tiyatrocu, gazeteci, pilot, milletvekili oldular. Bugün de cumhuriyetin öncü kadınlarından birinin hikayesini analatacağız sizlere. İlk kadın doktorumuz; Safiye Ali’nin. İstanbul’da başlayan feminist harekete katılarak Türk kadınının seçilme hakkı için de mücadele eden, bu güçlü kadını daha yakından tanıyalım. İşte Safiye Ali ve hayatı. Safiye Ali, 1894 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Sultan Abdülaziz ve II. Abdülhamit’in yaverlerinden Ali Kırat Paşa, annesi Şeyhülharem Hacı Emin Paşa’nın kızı Emine Hasene Hanım’dı. Safiye Ali, dört kız kardeşin en küçüğüydü. Babasını küçük yaşta kaybeden Ali, dedesi Emin Paşa’nın Valideçeşme’deki konağında büyüdü. Ailesi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde çeşitli hizmetleriyle tanınıyordu. Dedesi Hacı Emin Paşa 17 yıl Mekke şeyhülislamlığı yapmış ve hâlen aktif beş vakıf kurmuştu.  Eğitimini Amerikan Kız Koleji’nde alan Safiye Ali, Ocak 1916’da kolejden mezun oldu. Kolej yıllarında iken tıp doktoru olmaya karar verdi. Kadın hastaların kadın doktorları tercih etmesinden ötürü ülkede kadın doktorlara gereksinim duyuluyordu ancak Darülfünun Tıp Fakültesi henüz kadın öğrenci kabul etmiyordu. Bu nedenle I. Dünya Savaşı devam ederken, tüm zorluklara rağmen Almanya’ya gitmeye ve orada tıp eğitimi almaya karar verdi. Doktor olmayı her şeyden çok istiyordu. Safiye Ali, Würzburg Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenim gördü. Dönemin Maarif Nazırı Ahmet Şükrü Bey’in yardımıyla devlet bursu alan Safiye Ali, çok hızlı bir şekilde Almanca öğrenerek hemen derslere başladı. Amerikan Koleji mezunu olması sebebiyle zorluk çıkaran Bavyera Millî Eğitim Bakanlığı, sınavda aldığı birincilik derecesi karşılığı Safiye Ali’ye “doktor namzeti” unvanını verdi. 1921 yılında “bebeklerde iç Pakimenenjit kanaması’ hakkındaki tezi ile diplomasını aldı. İstanbul’a döndükten altı hafta sonra kadın ve çocuk hastalıkları ihtisası yapmak üzere tekrar Almanya’ya gitti. Burada Dr. Ferdinand Krekeler (sonradan aldığı adı ile Ferdi Ali) ile evlendi. Almanya’da Dr. Ferdinand Krekeler ile evlenen Safiye Ali, Haziran 1923’te Türkiye’nin ilk kadın doktoru olarak icazetnamesini aldı ve eşi ile birlikte Cağaloğlu’nda muayenehane açtı. İlk zamanlar tanınmadığı için muayenehanesine kimse gelmiyordu. Yaşadığı zorluk sırf bununla sınırlı değildi. Sadece “kadın” olduğu için meslektaşlarından daha düşük ücret teklif ediliyordu. İstanbul’da beş yıl doktorluk yaptı ancak karşılıksız olarak anne-çocuk sağlığına yaptığı hizmetler klinik çalışmalarının önüne geçti. Bu dönemde ayrıca Amerikan Koleji bünyesinde açılan ilk kız tıp okulunda jinekoloji ve obstetrik dersleri vererek kızlara tıp eğitimi veren ilk kadın öğretim üyesi olarak tarihe geçti. Ardından ise anne-çocuk sağlığı üzerine çalışmalarını sürdürdü. Anne sütünden kesilen ve steril süt içme imkânından mahrum olan çocuklar için Fransız Kızılhaç’ı tarafından kurulup 1925’te Himaye-i Etfal Cemiyeti’ne bırakılan Süt Damlası Bakımevi’nin başına geçti. Safiye Ali, gönüllü çalışmalarıyla bakımevine etkinlik kazandırdı. Bakımevinde yaptığı çalışmalar; kadınları emzirmeye teşvik etme, yetersiz beslenen çocukların sağlıklı beslenebilmeleri amaçlı eğitimler düzenlemeye odaklıydı. Safiye Ali ayrıca sütten kesilmiş 1 yaş sonrası hasta ve zayıf çocukların bakımı ile ilgilenmek üzere Hilal-i Ahmer Hanımlar Merkezi Küçük Çocuklar Muayenehanesi’ni kurdu. Londra, Viyana ve Bolonya’da düzenlenen kongrelerde Himaye-i Etfal Cemiyeti’ni temsil etti. Nitekim, mesleğinin zirvesindeyken Süt Damlası’ndan istifa etmek zorunda kaldı. Ocak 1928’de sadece muayenehane doktorluğu yapıyordu. Bu tarihte, İstanbul’da muayenehanesi olan hekimler arasındaki tek kadındı. Toplum bir kadının mesleğini eline almasına o kadar yabancıydı ki, Malul Gaziler Büyük Ticaret Salnamesinde adı, “Safiye Ali Bey” olarak geçiyordu. Öte yandan Türk kadınının toplumdaki yerini de önemsedi. Bu nedenle feminist harekete katıldı.Türk Kadınlar Birliği’nin Sıhhiye Komisyonu başkanlığını üstlenerek fuhuşla mücadele için çalıştı. Nitekim Safiye Ali, kansere yakalandı. Teşhisin konulmasının ardından Türkiye’den ayrılarak Almanya’ya yerleşti. 5 Temmuz 1952’de Dortmund’da 58 yaşında ise hayatını kaybetti. Ancak, cumhuriyetin öncü kadınlarından olan Ali, ilk Türk kadın doktor olarak birçok kadına ilham oldu.  
Türk kadınları pek çok alanda başarılarını sergiledi. Cumhuriyetin öncü kadınlarından birinin hikayesini anlatacağız sizlere…

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği çok uzun zamandan beri var. Öyle ki, geçmiş yıllarda kadınların okula bile gitmesinin önüne geçiliyordu. Nitekim cumhuriyetle birlikte bazı kalıplar yıkılmaya başladı. Türk kadınları pek çok alanda başarılarını sergiledi. Doktor, tiyatrocu, gazeteci, pilot, milletvekili oldular. Bugün de cumhuriyetin öncü kadınlarından birinin hikayesini analatacağız sizlere. İlk kadın doktorumuz; Safiye Ali’nin. İstanbul’da başlayan feminist harekete katılarak Türk kadınının seçilme hakkı için de mücadele eden, bu güçlü kadını daha yakından tanıyalım. İşte Safiye Ali ve hayatı.


Safiye Ali, 1894 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Sultan Abdülaziz ve II. Abdülhamit’in yaverlerinden Ali Kırat Paşa, annesi Şeyhülharem Hacı Emin Paşa’nın kızı Emine Hasene Hanım’dı.
Safiye Ali, dört kız kardeşin en küçüğüydü. Babasını küçük yaşta kaybeden Ali, dedesi Emin Paşa’nın Valideçeşme’deki konağında büyüdü.


Ailesi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde çeşitli hizmetleriyle tanınıyordu. Dedesi Hacı Emin Paşa 17 yıl Mekke şeyhülislamlığı yapmış ve hâlen aktif beş vakıf kurmuştu. 


Eğitimini Amerikan Kız Koleji’nde alan Safiye Ali, Ocak 1916’da kolejden mezun oldu. Kolej yıllarında iken tıp doktoru olmaya karar verdi.


Kadın hastaların kadın doktorları tercih etmesinden ötürü ülkede kadın doktorlara gereksinim duyuluyordu ancak Darülfünun Tıp Fakültesi henüz kadın öğrenci kabul etmiyordu.


Bu nedenle I. Dünya Savaşı devam ederken, tüm zorluklara rağmen Almanya’ya gitmeye ve orada tıp eğitimi almaya karar verdi. Doktor olmayı her şeyden çok istiyordu. Safiye Ali, Würzburg Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenim gördü.


Dönemin Maarif Nazırı Ahmet Şükrü Bey’in yardımıyla devlet bursu alan Safiye Ali, çok hızlı bir şekilde Almanca öğrenerek hemen derslere başladı. Amerikan Koleji mezunu olması sebebiyle zorluk çıkaran Bavyera Millî Eğitim Bakanlığı, sınavda aldığı birincilik derecesi karşılığı Safiye Ali’ye “doktor namzeti” unvanını verdi. 1921 yılında “bebeklerde iç Pakimenenjit kanaması’ hakkındaki tezi ile diplomasını aldı. İstanbul’a döndükten altı hafta sonra kadın ve çocuk hastalıkları ihtisası yapmak üzere tekrar Almanya’ya gitti. Burada Dr. Ferdinand Krekeler (sonradan aldığı adı ile Ferdi Ali) ile evlendi.


Almanya’da Dr. Ferdinand Krekeler ile evlenen Safiye Ali, Haziran 1923’te Türkiye’nin ilk kadın doktoru olarak icazetnamesini aldı ve eşi ile birlikte Cağaloğlu’nda muayenehane açtı.


İlk zamanlar tanınmadığı için muayenehanesine kimse gelmiyordu. Yaşadığı zorluk sırf bununla sınırlı değildi. Sadece “kadın” olduğu için meslektaşlarından daha düşük ücret teklif ediliyordu. İstanbul’da beş yıl doktorluk yaptı ancak karşılıksız olarak anne-çocuk sağlığına yaptığı hizmetler klinik çalışmalarının önüne geçti. Bu dönemde ayrıca Amerikan Koleji bünyesinde açılan ilk kız tıp okulunda jinekoloji ve obstetrik dersleri vererek kızlara tıp eğitimi veren ilk kadın öğretim üyesi olarak tarihe geçti.


Ardından ise anne-çocuk sağlığı üzerine çalışmalarını sürdürdü. Anne sütünden kesilen ve steril süt içme imkânından mahrum olan çocuklar için Fransız Kızılhaç’ı tarafından kurulup 1925’te Himaye-i Etfal Cemiyeti’ne bırakılan Süt Damlası Bakımevi’nin başına geçti.
Safiye Ali, gönüllü çalışmalarıyla bakımevine etkinlik kazandırdı. Bakımevinde yaptığı çalışmalar; kadınları emzirmeye teşvik etme, yetersiz beslenen çocukların sağlıklı beslenebilmeleri amaçlı eğitimler düzenlemeye odaklıydı.


Safiye Ali ayrıca sütten kesilmiş 1 yaş sonrası hasta ve zayıf çocukların bakımı ile ilgilenmek üzere Hilal-i Ahmer Hanımlar Merkezi Küçük Çocuklar Muayenehanesi’ni kurdu.


Londra, Viyana ve Bolonya’da düzenlenen kongrelerde Himaye-i Etfal Cemiyeti’ni temsil etti. Nitekim, mesleğinin zirvesindeyken Süt Damlası’ndan istifa etmek zorunda kaldı. Ocak 1928’de sadece muayenehane doktorluğu yapıyordu. Bu tarihte, İstanbul’da muayenehanesi olan hekimler arasındaki tek kadındı. Toplum bir kadının mesleğini eline almasına o kadar yabancıydı ki, Malul Gaziler Büyük Ticaret Salnamesinde adı, “Safiye Ali Bey” olarak geçiyordu.
Öte yandan Türk kadınının toplumdaki yerini de önemsedi. Bu nedenle feminist harekete katıldı.Türk Kadınlar Birliği’nin Sıhhiye Komisyonu başkanlığını üstlenerek fuhuşla mücadele için çalıştı.


Nitekim Safiye Ali, kansere yakalandı. Teşhisin konulmasının ardından Türkiye’den ayrılarak Almanya’ya yerleşti. 5 Temmuz 1952’de Dortmund’da 58 yaşında ise hayatını kaybetti. Ancak, cumhuriyetin öncü kadınlarından olan Ali, ilk Türk kadın doktor olarak birçok kadına ilham oldu.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve fisiltihaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.