Türkiye’nin En Eski Kütüphaneleri

KÜLTÜR 27.10.2020 - 17:00, Güncelleme: 30.06.2021 - 18:35
 

Türkiye’nin En Eski Kütüphaneleri

Kütüphaneler bünyesinde bulundurduğu milyonlarca tarihi dokümanla adeta Türkiye'nin görsel ve yazınsal hafızası olma özelliği taşıyor.

Milli Kütüphane / İzmir Türkiye’nin en eski kütüphaneleri söz konusu olduğunda akla gelen ilk yerlerden biri hiç kuşkusuz İzmir Milli Kütüphanesi. 1912 yılından beri İzmir’in ve Türkiye’nin bilim hayatına yön veren bu kütüphanenin ilginç bir öyküsü bulunuyor. Milli kütüphane kurulmadan önce İzmir’deki Müslüman Türk nüfusun birtakım kütüphanecilik faaliyetleri vardı. Fakat bu faaliyetler camiler ve kıraathaneler aracılığıyla yürütülüyordu. Osmanlı Devleti’nin İzmir’de yaşayan azınlık milletlerinin ise son derece geniş ve çağdaş nitelikli kütüphaneleri bulunuyordu. Milli kavramının ön plana çıktığı II. Meşrutiyet yıllarında Türklerin de ulusal bir kütüphanesinin olması gerektiği fikri ön plana çıktı. 1911 yılında bu fikrin öncüleri kütüphanenin kurulmasına yönelik ilk çalışmaları başlattı. Kütüphane-i Milli adıyla hizmet vermeyen başlayan kurum, Türkiye’de özel girişimle kurulan ilk büyük kütüphane olma özelliği taşıyor.  Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi / İstanbul Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi’nin temeli 1557 yılında Süleymaniye Külliyesi’nin hizmete açılmasıyla atıldı. O yıllarda burada bir kütüphane binası bulunmuyordu. Fakat saray kütüphanesinden külliye binasına düzenli olarak kitap gönderiliyordu. Resmi olarak kütüphane kimliği kazanması 1918 yılında gerçekleşti. Süleymaniye Küllliyesi’nin iki medresesinin kitaplık haline getirilmesiyle pek çok hayırsever buraya binlerce belge bağışında bulunmaya başladı. Bu nedenle Türk İslam kültürünün Arap harfleriyle yazılmış en temel ve en nadir belgeleri bu kütüphanede bulunuyor.  Atatürk Kitaplığı / İstanbul Atatürk Kitaplığı, 1924 yılında Osman Nuri Ergin’in olağanüstü çabalarıyla İstanbul Şehremaneti (belediye) bünyesinde kuruldu. Kütüphane koleksiyonları ilk yıllarda Şişli Atatürk Evi ve Beyazıt Medresesi’nde toplandı. 1960’lı yıllara gelindiğinde Atatürk Kitaplığı’na ait belgeler, ne medreseye ne de belediyenin tahsis ettiği yerlere sığmıyordu. 1973’de Cumhuriyetin 50. yılında Koç Holding, günümüzde kütüphanenin hala hizmet verdiği yeni binasının yapımına başladı. 1981 yılında ise kütüphanenin bütün envanterleri bu binada toplandı. Laboratuvarları, konferans salonları, kitap depoları ve çalışma salonlarıyla ferah bir mekânda hizmet vermeye devam etti. Kütüphanede yabancı kitaplar, yazma eserler, yerli yabanca gazete nüshaları, kartpostallar, fotoğraf albümleri, haritalar, taşbaskı kitaplar ve kişi evrakları gibi pek çok nadir eser bulunuyor.  Milli Kütüphane / Ankara 4 milyonu aşkın dokümanıyla Türkiye’nin en büyük arşivine sahip olan Milli Kütüphane, 1948 yılında ulusal kültür araştırmalarını mümkün kılmak amacıyla kuruldu. Bugün Ankara İl Halk Kütüphanesi olarak kullanılan binada hizmet vermeye başlayan kurum, 1950 yılında tüzel bir kimlik kazandı. Türkiye’de basılan her türlü dokümanın bu binaya ulaştırılması, bağış yoluyla gelen eserler, satın alınan kitap ve belgeler derken binanın kapasitesi bu belgeleri barındırmaya yetmedi. 1973 yılında Milli Kütüphane’nin yeni binası için çalışmalar başladı. Türkiye’nin en eski kütüphaneleri arasında yer alan Milli Kütüphane, 1983 yılında, bugün hala hizmet Çankaya’daki yeni binasına devlet töreniyle taşındı. 3 bloktan oluşan bu bina modern kütüphanelerde olması gereken laboratuvar, basımevi, okuma ve çalışma salonları gibi pek çok olanağa sahip.  İnebey Yazma Eserler Kütüphanesi / Bursa İnebey Yazma Eserler Kütüphanesi, Yıldırım Beyazıt döneminde yaptırılan İnebey Medresesi’nde hizmet veriyor. Medresenin üst katında bulunan kütüphane odası, Osmanlı İmparatorluğu’nun bilinen ilk büyük kütüphanesi. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde pek çok tarihi yapı gibi burası da özel kişilerin eline geçmiş durumda. Binanın sahibi 1962 yılına kadar burayı konserve fabrikası olarak kullandı. Ardından Vakıflar Genel Müdürlüğü İnebey Medresesi’ni tekrar satın alarak yapının, kütüphane olarak kullanılmasını şart koştu. 14. yüzyıl Osmanlı mimarisinin özgün örneklerinden olan bu bina, 1969 yılında tekrar kütüphane olarak hizmet vermeye başladı.  Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı / İstanbul Türkiye’de kadın tarihi kaynaklarının korunduğu ilk ve tek kurum olan Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, 1990 yılında tüzel bir kişilik kazandı. Kütüphane bugün faaliyetlerini devam ettirdiği Haliç semtindeki tarihi binada hizmet vermeye başladı. Aslı Davaz, Şirin Tekeli ve Jale Baysal gibi isimler, kadına dair tarihin bütün kayıtları bir araya getirmek için büyük çabalar gösterdi. Kütüphane, Osmanlı İmparatorluğu’nun en eski tarihlerinden günümüze kadar kadına dair pek çok belgeyi bünyesinde barındırmayı başardı.   
Kütüphaneler bünyesinde bulundurduğu milyonlarca tarihi dokümanla adeta Türkiye'nin görsel ve yazınsal hafızası olma özelliği taşıyor.

Milli Kütüphane / İzmir


Türkiye’nin en eski kütüphaneleri söz konusu olduğunda akla gelen ilk yerlerden biri hiç kuşkusuz İzmir Milli Kütüphanesi. 1912 yılından beri İzmir’in ve Türkiye’nin bilim hayatına yön veren bu kütüphanenin ilginç bir öyküsü bulunuyor. Milli kütüphane kurulmadan önce İzmir’deki Müslüman Türk nüfusun birtakım kütüphanecilik faaliyetleri vardı. Fakat bu faaliyetler camiler ve kıraathaneler aracılığıyla yürütülüyordu. Osmanlı Devleti’nin İzmir’de yaşayan azınlık milletlerinin ise son derece geniş ve çağdaş nitelikli kütüphaneleri bulunuyordu. Milli kavramının ön plana çıktığı II. Meşrutiyet yıllarında Türklerin de ulusal bir kütüphanesinin olması gerektiği fikri ön plana çıktı. 1911 yılında bu fikrin öncüleri kütüphanenin kurulmasına yönelik ilk çalışmaları başlattı. Kütüphane-i Milli adıyla hizmet vermeyen başlayan kurum, Türkiye’de özel girişimle kurulan ilk büyük kütüphane olma özelliği taşıyor. 


Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi / İstanbul


Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi’nin temeli 1557 yılında Süleymaniye Külliyesi’nin hizmete açılmasıyla atıldı. O yıllarda burada bir kütüphane binası bulunmuyordu. Fakat saray kütüphanesinden külliye binasına düzenli olarak kitap gönderiliyordu. Resmi olarak kütüphane kimliği kazanması 1918 yılında gerçekleşti. Süleymaniye Küllliyesi’nin iki medresesinin kitaplık haline getirilmesiyle pek çok hayırsever buraya binlerce belge bağışında bulunmaya başladı. Bu nedenle Türk İslam kültürünün Arap harfleriyle yazılmış en temel ve en nadir belgeleri bu kütüphanede bulunuyor. 


Atatürk Kitaplığı / İstanbul


Atatürk Kitaplığı, 1924 yılında Osman Nuri Ergin’in olağanüstü çabalarıyla İstanbul Şehremaneti (belediye) bünyesinde kuruldu. Kütüphane koleksiyonları ilk yıllarda Şişli Atatürk Evi ve Beyazıt Medresesi’nde toplandı. 1960’lı yıllara gelindiğinde Atatürk Kitaplığı’na ait belgeler, ne medreseye ne de belediyenin tahsis ettiği yerlere sığmıyordu. 1973’de Cumhuriyetin 50. yılında Koç Holding, günümüzde kütüphanenin hala hizmet verdiği yeni binasının yapımına başladı. 1981 yılında ise kütüphanenin bütün envanterleri bu binada toplandı. Laboratuvarları, konferans salonları, kitap depoları ve çalışma salonlarıyla ferah bir mekânda hizmet vermeye devam etti. Kütüphanede yabancı kitaplar, yazma eserler, yerli yabanca gazete nüshaları, kartpostallar, fotoğraf albümleri, haritalar, taşbaskı kitaplar ve kişi evrakları gibi pek çok nadir eser bulunuyor. 


Milli Kütüphane / Ankara


4 milyonu aşkın dokümanıyla Türkiye’nin en büyük arşivine sahip olan Milli Kütüphane, 1948 yılında ulusal kültür araştırmalarını mümkün kılmak amacıyla kuruldu. Bugün Ankara İl Halk Kütüphanesi olarak kullanılan binada hizmet vermeye başlayan kurum, 1950 yılında tüzel bir kimlik kazandı. Türkiye’de basılan her türlü dokümanın bu binaya ulaştırılması, bağış yoluyla gelen eserler, satın alınan kitap ve belgeler derken binanın kapasitesi bu belgeleri barındırmaya yetmedi. 1973 yılında Milli Kütüphane’nin yeni binası için çalışmalar başladı. Türkiye’nin en eski kütüphaneleri arasında yer alan Milli Kütüphane, 1983 yılında, bugün hala hizmet Çankaya’daki yeni binasına devlet töreniyle taşındı. 3 bloktan oluşan bu bina modern kütüphanelerde olması gereken laboratuvar, basımevi, okuma ve çalışma salonları gibi pek çok olanağa sahip. 


İnebey Yazma Eserler Kütüphanesi / Bursa


İnebey Yazma Eserler Kütüphanesi, Yıldırım Beyazıt döneminde yaptırılan İnebey Medresesi’nde hizmet veriyor. Medresenin üst katında bulunan kütüphane odası, Osmanlı İmparatorluğu’nun bilinen ilk büyük kütüphanesi. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde pek çok tarihi yapı gibi burası da özel kişilerin eline geçmiş durumda. Binanın sahibi 1962 yılına kadar burayı konserve fabrikası olarak kullandı. Ardından Vakıflar Genel Müdürlüğü İnebey Medresesi’ni tekrar satın alarak yapının, kütüphane olarak kullanılmasını şart koştu. 14. yüzyıl Osmanlı mimarisinin özgün örneklerinden olan bu bina, 1969 yılında tekrar kütüphane olarak hizmet vermeye başladı. 


Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı / İstanbul


Türkiye’de kadın tarihi kaynaklarının korunduğu ilk ve tek kurum olan Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, 1990 yılında tüzel bir kişilik kazandı. Kütüphane bugün faaliyetlerini devam ettirdiği Haliç semtindeki tarihi binada hizmet vermeye başladı. Aslı Davaz, Şirin Tekeli ve Jale Baysal gibi isimler, kadına dair tarihin bütün kayıtları bir araya getirmek için büyük çabalar gösterdi. Kütüphane, Osmanlı İmparatorluğu’nun en eski tarihlerinden günümüze kadar kadına dair pek çok belgeyi bünyesinde barındırmayı başardı. 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve fisiltihaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.