Kardeş şehir Trabzon’da gezilecek yerler!

Mekanlar 01.05.2020 - 12:07, Güncelleme: 30.06.2021 - 18:34
 

Kardeş şehir Trabzon’da gezilecek yerler!

Tarihinden tutun da insanlarına kadar, kültüründen mutfağına kadar oldukça ilginç bir yer Trabzon. Karadeniz’in en meşhur şehirlerinden biri olması bir kenara, bir kere doğası çok güzel. Yaylalarının serin havasından, ormanlarının iç açan manzaralarına kesinlikle görülmesi gereken bir yer.

Trabzon tarihi epey eskiye giden ve oldukça kabarık bir tarih. Eski Taş Devri’ne kadar uzanıyor buradaki yaşam. Nokta atışı yapılamamakla birlikte, Eski Taş Devri 2 milyon yıl (evet, 2 milyon yıl) önce başlayıp, 10 bin yıl önce bitiyor. Neredeyse 2 milyonluk bir zamandan bahsediyoruz. Ama bu vaktin hepsinde burada insan veya insanımsılar görülmüyordur. Ne olursa olsun, oldukça eski bir bölge.   Antik Roman tarihçilerine göre, Trabzon’daki ilk şehirler M.Ö. 700 yıllarında kurulmuş. O zamanlar bölgede, Lazların ataları olan Kolhisliler yaşarmış ve nispeten geniş bir alana yayılmışlar. Fakat o zamanlarda her bölge olduğu gibi, Trabzon ve çevresi de Roma İmparatorluğu’na dahil oldu.     Roma İmparatorluğu bölündükten sonra Doğu Roma’da, yani Bizans’ta kalan Trabzon, 1024, İstanbul’daki karışıklıklardan yararlanan Komnenos ailesi tarafından Trabzon İmparatorluğu kuruldu. İstanbul’da fethinden 8 yıl sonra, 1461 yılında, Fatih’in Anadolu’daki beylikleri topraklarına katması sırasında, Trabzon da Osmanlı hakimiyetine girmiştir.   Trabzon seyahatinizin en güzel kısmı burası olabilir. Öncelikle iki seçeneğiniz var: Şehir içinde hem kaliteli hem de uygun fiyata oteller bulabilirsiniz. Hatta ismi bilinen oteller de burada mevcuttur. Bunlarla ilgili hiçbir sıkıntı yaşamazsınız. Ama işin güzel tarafı şehir dışında konaklama. Size bunu öneriyoruz. Özellikle aracınız varsa, Uzungöl gibi, Sürmene gibi, Yaylakent gibi, doğayla iç içe bir konaklama tercih edebilirsiniz. Sezon dışında fiyatları uygun oluyor. Sezonda gidiyorsanız bazı yerler tuzlu gelebilir. Trabzon’da nerede kalınır, diye soranlara tavsiyemiz kesinlikle doğayla iç içe olmaları. Sabah kalkıp serin orman havasını almak, yağmurun hemen yanı başında, verandada çay içmek oldukça keyifli. Özellikle Uzungöl’deki bungalovlar sizi epey keyfe getirecektir.   Trabzon’un çok aktif bir gece hayatı yok. Üniversite hayatı olmasına rağmen, akşam 21.00’dan sonra pek çok dükkan ve mekan kapatıyor. Ama geceyi sevenler üzülmesin. Eğer isterseniz size göre yerlerde var. Şehir merkezindeki pek çok otelde, bar ve restoran bölümleri ihtiyacınızı karşılayabilirler. Gece belli bir saate kadar açıklar ama nispeten geç kapatıyorlar.   Yanı sıra Trabzon gece hayatı için başka mekanlar da sayabiliriz: Şişman Pub, Maraş Caddesi üzerindeki English Pub ve Galanima öne çıkan isimlerden. Burada akşamları keyifli vakit geçirebilirsiniz.   Sümela Manastırı   Trabzon gezilecek yerler listenizin başında olması gereken bir yer. Yapılış tarihi hakkında kesin bir bilgi yok ama 4. Yüzyıl’da inşa edildiği düşünülüyor. O zamanlarda yaşam alanı olarak kullanılan manastırda öğrenci odaları, mutfak, misafirhane ve kütüphane bulunuyor. İçeride Hristiyanlık’ın önemli eserlerinden birkaçı da görülebilir.   Peristera Manastırı   Gerek konumu, gerekse de mimarisiyle, Sümela’yı aratmayan bir manastır Peristera. 300 metrelik bir kayanın tepesine inşa edilmiştir ve zaten bakanda da huşu uyandırıyor. Sümela Manastırı gibi 4. Yüzyıl’da inşa edilmiştir. Muhtemelen  tarihler, Hristiyanlık’ın bu bölgeye sıçradığı ve yayıldığı zamanlar. Ormanın ortasında, derelerin arasında kalan bu manastır pek tanınmıyor ancak kesinlikle ilgiyi hak ediyor.   Uzungöl   Listenin ikinci kısmında ise Trabzon Uzungöl bulunmak zorunda. Uzungöl dünyada eşi benzeri zor bulunan bir doğal güzellikti. Ancak son yıllarda plansız büyümeye ve betonlaşmaya kurban gidiyor ve çehresi değişiyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde güzelliğini kaybedecek yerlerden bir tanesi. O yüzden ne kadar erken ziyaret ederseniz, o kadar iyi.   Haldizen Yaylası   Trabzon yaylaları arasındaki en güzellerden biri de Haldizen Yaylası. Uzungöl’den 16 kilometrelik bir yolla buraya varabiliyorsunuz. Muhteşem bir doğası ve manzarası var. Yolunuzu mutlaka düşürün. Özellikle dağ manzaraları harika. Yanı sıra mis gibi çiçeklere de sahip. Yayla çiçeklerini görmek ve koklamak için de iyi bir fırsat! Yalnız, yaz günlerinde bile serin olma ihtimali var. Güneşe aldanmayın! Sizi kandırıyor!   Trabzon Ayasofya Müzesi   Kral 1. Manuel tarafından 13. Yüzyıl’da manastır olarak inşa edilen bu bina, yıllar boyunca pek çok seyyahın dikkatini çekmiş ve yazılarına konu olmuştur. Evliya Çelebi’nin de anlattığı Ayasofya, 19. Yüzyıl’da ve sonrasındaki yıllarda zarar görmüş ancak sonradan onarılmış ve 1964 yılında müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. Gittiğinizde özellikle Pontus Rumları’nın mimarisini ve sanat eserlerini görebiliyorsunuz. Bina üzerindeki işlemeleri de dikkatle incelemenizi tavsiye ederiz zira Rum tarihiyle ilgili önemli bilgiler içermektedir.   Çal Mağarası   Çal Mağarası, Trabzon’un Düzköy ilçesinde yer alıyor ve kendileri dünyanın en uzun ikinci mağarası olarak kabul ediliyor. Kabul ediliyor, zira mağara bu. Sizi her gün şaşırtmaya devam ediyorlar. Çal Mağarası’nın ışıklandırması da çok iyi, o yüzden içeride epey görkemli görüntüler görebiliyorsunuz. İçerilere girdikçe zaten sizin pek bir şey yapmanıza gerek kalmıyor, mağara sizi başka bir aleme alıp götürüyor. Ama korkmayın, mağarada çok rahat dolaşan bir hava akımı vardır.
Tarihinden tutun da insanlarına kadar, kültüründen mutfağına kadar oldukça ilginç bir yer Trabzon. Karadeniz’in en meşhur şehirlerinden biri olması bir kenara, bir kere doğası çok güzel. Yaylalarının serin havasından, ormanlarının iç açan manzaralarına kesinlikle görülmesi gereken bir yer.

Trabzon tarihi epey eskiye giden ve oldukça kabarık bir tarih. Eski Taş Devri’ne kadar uzanıyor buradaki yaşam. Nokta atışı yapılamamakla birlikte, Eski Taş Devri 2 milyon yıl (evet, 2 milyon yıl) önce başlayıp, 10 bin yıl önce bitiyor. Neredeyse 2 milyonluk bir zamandan bahsediyoruz. Ama bu vaktin hepsinde burada insan veya insanımsılar görülmüyordur. Ne olursa olsun, oldukça eski bir bölge.

 

Antik Roman tarihçilerine göre, Trabzon’daki ilk şehirler M.Ö. 700 yıllarında kurulmuş. O zamanlar bölgede, Lazların ataları olan Kolhisliler yaşarmış ve nispeten geniş bir alana yayılmışlar. Fakat o zamanlarda her bölge olduğu gibi, Trabzon ve çevresi de Roma İmparatorluğu’na dahil oldu.

 

 

Roma İmparatorluğu bölündükten sonra Doğu Roma’da, yani Bizans’ta kalan Trabzon, 1024, İstanbul’daki karışıklıklardan yararlanan Komnenos ailesi tarafından Trabzon İmparatorluğu kuruldu. İstanbul’da fethinden 8 yıl sonra, 1461 yılında, Fatih’in Anadolu’daki beylikleri topraklarına katması sırasında, Trabzon da Osmanlı hakimiyetine girmiştir.

 

Trabzon seyahatinizin en güzel kısmı burası olabilir. Öncelikle iki seçeneğiniz var: Şehir içinde hem kaliteli hem de uygun fiyata oteller bulabilirsiniz. Hatta ismi bilinen oteller de burada mevcuttur. Bunlarla ilgili hiçbir sıkıntı yaşamazsınız. Ama işin güzel tarafı şehir dışında konaklama. Size bunu öneriyoruz. Özellikle aracınız varsa, Uzungöl gibi, Sürmene gibi, Yaylakent gibi, doğayla iç içe bir konaklama tercih edebilirsiniz. Sezon dışında fiyatları uygun oluyor. Sezonda gidiyorsanız bazı yerler tuzlu gelebilir. Trabzon’da nerede kalınır, diye soranlara tavsiyemiz kesinlikle doğayla iç içe olmaları. Sabah kalkıp serin orman havasını almak, yağmurun hemen yanı başında, verandada çay içmek oldukça keyifli. Özellikle Uzungöl’deki bungalovlar sizi epey keyfe getirecektir.

 

Trabzon’un çok aktif bir gece hayatı yok. Üniversite hayatı olmasına rağmen, akşam 21.00’dan sonra pek çok dükkan ve mekan kapatıyor. Ama geceyi sevenler üzülmesin. Eğer isterseniz size göre yerlerde var. Şehir merkezindeki pek çok otelde, bar ve restoran bölümleri ihtiyacınızı karşılayabilirler. Gece belli bir saate kadar açıklar ama nispeten geç kapatıyorlar.

 

Yanı sıra Trabzon gece hayatı için başka mekanlar da sayabiliriz: Şişman Pub, Maraş Caddesi üzerindeki English Pub ve Galanima öne çıkan isimlerden. Burada akşamları keyifli vakit geçirebilirsiniz.

 

Sümela Manastırı

 

Trabzon gezilecek yerler listenizin başında olması gereken bir yer. Yapılış tarihi hakkında kesin bir bilgi yok ama 4. Yüzyıl’da inşa edildiği düşünülüyor. O zamanlarda yaşam alanı olarak kullanılan manastırda öğrenci odaları, mutfak, misafirhane ve kütüphane bulunuyor. İçeride Hristiyanlık’ın önemli eserlerinden birkaçı da görülebilir.

 

Peristera Manastırı

 

Gerek konumu, gerekse de mimarisiyle, Sümela’yı aratmayan bir manastır Peristera. 300 metrelik bir kayanın tepesine inşa edilmiştir ve zaten bakanda da huşu uyandırıyor. Sümela Manastırı gibi 4. Yüzyıl’da inşa edilmiştir. Muhtemelen  tarihler, Hristiyanlık’ın bu bölgeye sıçradığı ve yayıldığı zamanlar. Ormanın ortasında, derelerin arasında kalan bu manastır pek tanınmıyor ancak kesinlikle ilgiyi hak ediyor.

 

Uzungöl

 

Listenin ikinci kısmında ise Trabzon Uzungöl bulunmak zorunda. Uzungöl dünyada eşi benzeri zor bulunan bir doğal güzellikti. Ancak son yıllarda plansız büyümeye ve betonlaşmaya kurban gidiyor ve çehresi değişiyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde güzelliğini kaybedecek yerlerden bir tanesi. O yüzden ne kadar erken ziyaret ederseniz, o kadar iyi.

 

Haldizen Yaylası

 

Trabzon yaylaları arasındaki en güzellerden biri de Haldizen Yaylası. Uzungöl’den 16 kilometrelik bir yolla buraya varabiliyorsunuz. Muhteşem bir doğası ve manzarası var. Yolunuzu mutlaka düşürün. Özellikle dağ manzaraları harika. Yanı sıra mis gibi çiçeklere de sahip. Yayla çiçeklerini görmek ve koklamak için de iyi bir fırsat! Yalnız, yaz günlerinde bile serin olma ihtimali var. Güneşe aldanmayın! Sizi kandırıyor!

 

Trabzon Ayasofya Müzesi

 

Kral 1. Manuel tarafından 13. Yüzyıl’da manastır olarak inşa edilen bu bina, yıllar boyunca pek çok seyyahın dikkatini çekmiş ve yazılarına konu olmuştur. Evliya Çelebi’nin de anlattığı Ayasofya, 19. Yüzyıl’da ve sonrasındaki yıllarda zarar görmüş ancak sonradan onarılmış ve 1964 yılında müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. Gittiğinizde özellikle Pontus Rumları’nın mimarisini ve sanat eserlerini görebiliyorsunuz. Bina üzerindeki işlemeleri de dikkatle incelemenizi tavsiye ederiz zira Rum tarihiyle ilgili önemli bilgiler içermektedir.

 

Çal Mağarası

 

Çal Mağarası, Trabzon’un Düzköy ilçesinde yer alıyor ve kendileri dünyanın en uzun ikinci mağarası olarak kabul ediliyor. Kabul ediliyor, zira mağara bu. Sizi her gün şaşırtmaya devam ediyorlar. Çal Mağarası’nın ışıklandırması da çok iyi, o yüzden içeride epey görkemli görüntüler görebiliyorsunuz. İçerilere girdikçe zaten sizin pek bir şey yapmanıza gerek kalmıyor, mağara sizi başka bir aleme alıp götürüyor. Ama korkmayın, mağarada çok rahat dolaşan bir hava akımı vardır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve fisiltihaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.