OHAL’deyim!
OHAL’deyim!
Halde değil, OHAL’de! Yani olağan üstü hal durumundayım. Bir süredir dünya corona virüsüyle savaşıyor. Virüse karşı kim elinde ne varsa onunla mücadelesini sürdürüyor. Bizlerde gizli silahımız olan kolonya ile bir süreci geçiriyoruz.
Halde değil, OHAL’de! Yani olağan üstü hal durumundayım. Bir süredir dünya corona virüsüyle savaşıyor. Virüse karşı kim elinde ne varsa onunla mücadelesini sürdürüyor. Bizlerde gizli silahımız olan kolonya ile bir süreci geçiriyoruz.
Başlarda virüsü pek dikkate almayan ülkeler şimdilerde pişmanlıklarının acısını çekiyorlar. Bu virüsten hayatını kaybedenlerin sayısı Dünya’da her geçen saat artarak devam ediyor.
Ülkemizde ise sağlık bakanı gece saatlerinde hayatını kaybeden kişilerin sayısını ve vaka sayısını sosyal medya hesabından insanları uyararak açıklıyor. Bizlerde paranoyak bir şekilde gün içerisinde bugün kaç kişi hayatını kaybetti, biz de corona olur muyuz, hayatını kaybedenler kaç yaşında gibi soruları birbirimize soruyoruz. Ülke olarak psikolojimiz bozulmuş durumda.
Herkes sokağa çıkma yasağı getirilmesini istiyor ama maalesef ekonomimiz buna el vermiyor. Bazı ülkeler kısmi olarak sokağa çıkma yasağı ilan etti. İşi olmayanı sokağa çıkartmıyorlar. Biz ise 65 yaş ve üzeri yaşta olan kişilerin sokağa çıkması yasak olmasına rağmen onları eve girdirmeye çalışıyoruz.
İnsanlarımızın birçoğu hala olayın farkında olmamalılar ki; sokaklarda nedensizce geziyorlar.
Toplu taşıma kullanımları azaldı, insanlar kendi özel araçlarıyla işlerine gidiyorlar. Ülkemize bazı tedbirler alındı ama ben bunu sizler gibi yetersiz olarak görüyorum. Tamamen olmasa da ilk etapta kısmi olarak herhangi bir yerde çalışmayanların sokağa çıkmaları yasaklanmalı! Ama Devlet yetkililerimiz sokağa çıkma yasağından önce alınması gereken tedbirler var, onları uygulayacağız diyor.
Ve kendi olağanüstü halinizi kendiniz oluşturun diyor. Bu konuda haklılarda kendi OHAL’imizi kendimiz oluşturmalıyız. Bu konuda ben neler yapabilirim diye biraz düşündüm ve kendimce bazı kurallar aldım. Örneğin şehir merkezindeki ofisi, evi bir süreliğine kapatarak köydeki ailemin evine yerleştim. Burada kendimizi izole ederek olayları takip ediyoruz. Eve gelen misafirlere Türklerin virüse karşı gizli silahı olan kolonya banyosu yaptırmadan içeriye almıyoruz. İçeri aldığımızda ise balkonda ağırlayıp, biz oturma odasına geçiyoruz.
Misafire bir bardak çay ikram edip ikinci kez istediğinde ise bitti diyoruz. Meyve ve çerez tabağı çıkartmıyor, kriz var diyoruz. Sohbeti uzaktan bağırarak yapıyoruz. Sohbetini beğenemediğimiz kişiyi ise balkona kitliyoruz.
Tabi ki bunlar işin esprisi ama tedbirli olmada çok fayda var. Lütfen dışarıda işi olmayanlar gerekmedikçe sokağa çıkmasınlar. Moralinizi yüksek tutup, telefonları ve TV’yi kapatarak kendinize biraz vakit ayırın. Çünkü her yerde corona ile ilgili bir paylaşım ve haber var, sürekli bu tarz haberleri görmek sizin psikolojinizi yıpratacaktır. Tek temennimiz bu süreç ekonomimizi çok yıpratmaz ve kısa sürede atlatırız.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.