Oytun Erbaş’ın corona virüsünden korunma önerileri!

Corona virüsü dünyayı etkisi altına almış durumda. Son rakamlara göre ise corona virüsü neredeyse 100 bin kişiye bulaştı. Hastalardan bir kısmı tedavi edilirken, 3 binden fazla kişi ise corona virüsü nedeniyle yaşamını yitirdi. Ülkemizde ise corona virüsüne henüz rastlanmadı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise sık sık açıklamalarda bulunarak corona virüsü ve alınan tedbirlerle ilgili bilgi veriyoruz.   Peki corona virüsüne karşı ne yapılabilir? Bu konuda ise Doç Dr. Oytun Erbaş, hem çektiği videolarla hem de yaptığı açıklamalarla halkı bilgilendirmeye çalışıyor. Doç Dr. Oytun Erbaş kimdir, corona virüsü hakkındaki görüşleri neler? Gelin birlikte bakalım. Corona virüsü Türkiye’ye “geldi, gelecek” derken, bu konuda da endişeler giderek artıyor. Vatandaşlar ise virüse karşı önlem almaya çalışıyor. Bu konuda da spekülasyonlardan ziyade bir uzmanın görüşlerini dinlemek gerekiyor. Doç Dr. Oytun Erbaş da bu konuda hem çektiği videolar hem de yaptığı açıklamarla corona virüsüne karşı halkı bilgilendirmeye çalışıyor. Doçent Doktor olarak farklı üniversitelerde öğretim üyeliği yapan Oytun Erbaş, bugüne dek 7 TUS sınavında ilk 10’a girdi. Esas deneyim alanı ilaç AR-GE çalışmaları olan Erbaş, sinirbilim, biyolojik psikoloji, fizyoloji ve fizyopatoloji dersleri veriyor. Uzmanlık alanı ise; fizyoloji Alanında pek çok başarısı bulunan Erbaş, corona virüsü hakkında da bilgi verdi ve korunma yollarını paylaştı. Oytun Erbaş, yaptığı deneysel çalışmalarla, Uluslararası Otolojik Cerrahi Derneği’nden Kulak Burun Boğaz Hastalıkları dalında “Politzer Ödülü”(2013) ve Avrupa Ortopedi ve Travmatoloji Derneği’nden “Jacques Duparc Ödülü”(2013) aldı. Ayrıca ulusal kongrelerden onlarca en iyi proje ve en iyi sözlü bildiri ödülleri kazandı. Uluslararası indesklerde (SCI ve SCI-E) dizinlenen dergilerde 100’den fazla bilimsel makalesi yayınlandı. Fizyoloji Uzmanı Doç. Dr. Oytun Erbaş, yaptığı bir açıklamada Çin’de ortaya çıkan corona virüsünün gen farkından dolayı Türkiye’de salgına neden olmayacağını dile getirdi. Doç Dr. Oytun Erbaş; “Corona virüsü şu ana kadar yayılım bölgesi Wuhan ve çevresi yani Çin. Bu bölgedeki genetik kökeni ortak insanları yakalıyor. Bunlar daha çok sarı ırk ve kısa boylu insanlar. Yapılan çalışmalarda virüsün akciğerde tutunduğu protein Asya ırkında daha fazla. Beyaz ve siyah ırklarda ise 6’da 1 oranında daha az. Onun için buralarda görülse bile çok daha az görülecektir ve hafif geçecektir. Korona virüs Türkiye’ye de gelebilir ama asla Çin’deki gibi salgın yapmaz. 10 vak’a, 20 vak’a olabilir.   Bunu bilemeyiz. Onu gelince görürüz. Daha bir şey yok ortalıkta. Ama ben asla bir hızlı yayılım beklemiyorum. Burada gen farkı çok önemli. İki tane makale var bununla ilgili. İnsanların genetik özellikleri farklı olduğu için Asyalıları, beyaz ırkı ve siyah ırkı farklı etkilediği çok net olarak biliniyor. Türkler Asya ırkı ama bize biraz da Akdeniz’den de gen gelmiş. Biz biraz Macaristan, Rumen grubundan da gen almışız. Daha karışık bir gen grubuyuz. Ben Türkiye’nin çok az etkileneceğini düşünüyorum” Erbaş ayrıca, maske takmanın hastalığı engellemeyeceği hatta nemden dolayı daha fazla yakalanma riskine sahip olunacağını ifade etti Doç. Dr. Oytun Erbaş; “Maske takmaya gerek yok. Çünkü maske nemle ıslanıyor. Virüs üstünde daha çok birikir. Maske bırakın önlemeyi hasta olmayı bile kolaylaştırabilir.” şeklinde konuştu. Doç Dr. Oytun Erbaş; “Bağışıklık sorunu olanlar eğer vak’a çıkarsa evden çıkmasınlar. El yıkaması çok önemli” dedi. Erbaş sözlerine şöyle devam etti; “Ben eskiden ellerimi 3-4 defa yıkarken şu anda 5-6’ya çıkardım. Yanımda kolonya alışkanlığı kazandım. Ellerimi yıkayamıyorsam bir kolonyadan geçiriyorum. Maske takmaya gerek yok. Çünkü maske nemle ıslanıyor. Virüs üstünde daha çok birikir. Maske bırakın önlemeyi hasta olmayı bile kolaylaştırabilir. Virüsün bulaştığı 3 yer var. Göz, burun ve ağız. Paniğe gerek yok. Önemli olan akılcı olmak. Ben bazen görüyorum. Çok fazla miktarda ‘vak’a çıksa’ diye bir hazırlık var. İnşallah SARS gibi olur ve bu ülkeye uğramaz. Biz de korona virüsten hiç üzülmeyiz”