Geçmişte yasak olan şeyler!

Futbol   Futbol, İngiltere ve İskoçya’da birkaç kez yasaklanmıştır. İngiltere'nin II. Edward'ı, 13 Nisan 1314'te Londra’da sporu yasaklayan bir yasayı çıkardı. Yasağın nedeni, futbolun gürültüye neden olduğu ve istenmeyen sonuçlara yol açtığı şeklindeydi. İkinci yasak ise 1331’de III. Edward’ın emri üzerine gerçekleşmiştir.  Christmas (Noel)   1659'da, Püritenler Noel'i yasaklayarak kutlanmasını yasaklamıştır. Püritenler, Hıristiyanlığın katı bir yorumunu yapmış, Noel de dahil olmak üzere tüm kutlama biçimlerinin günah olduğunu duyurmuşlardır. Ayrıca Noel'i pagan bir tatil olarak kabul etmişlerdir. Bu prensipler İngiliz parlamentosunda kabul edilmiştir. 1644’te Noel festivalleri ilk kez İngiltere’de yasaklanmıştır.  O dönemde yasak sadece Noel ile kalmadı, Noel ağaçları, süslemeler ve kıyma turtaları gibi yemekler de yasaklandı. Satranç   Çeşitli zamanlarda İran, Mısır, Japonya ve Fransa'da yasaklandı. Modern Afganistan’da da bir dönem yasaklanan satranç, günümüzde Suudi Arabistan’da hala yasaklı halde. İran'da, Umar bin al-Khatta şehri ele geçirildikten sonra, MS 644 yılında yasaklandı. Al- Khatta, satrancı kumar oynanmasına yol açabileceği endişesiyle yasaklamıştır.  Bundan birkaç yıl sonra da Japonya'da yasaklandı. 1061’de de Ostinli Kardinal Damiani din adamlarının bu oyunu oynamasını yasaklanmıştır. Satranç 1195'te Doğu Ortodoks kilisesi ve 1254'te de Fransa'da yasaklandı. Kral Louis IX satrancın “yararsız” ve “sıkıcı” olduğunu söylemiştir. Patlamış Mısır   Sessiz filmlerin revaçta olduğu dönemde patlamış mısır sinemalarda yasaklandı. O zamanlar üst sınıf insanlar için sinema keyifli bir eğlenceydi. Sinemalar da dolayısıyla hedef kitleye hitap etmek için pahalı malzemeler ile döşenmişti. Zeminler özel halı ve kilimlerle kaplanmıştı. Bu yasak, ilk sesli filmlerin ortaya çıktığı Büyük Buhran sırasında değişikliğe uğradı. Bu sinemalar daha sonra alt sınıfların da hizmetine açıldı. Mısır yemek yasadışı olmaktan zamanla çıktı.  Kadınların Pantolon Giymesi   Kadınların pantolon giymesini yasaklayan 1800 tarihli kararın, teknik olarak hala yürürlükte olduğu biliniyor. Buna göre Fransa, en azından teorik olarak kılık kıyafet serbestliği açısından Sudan'dan daha geride bulunuyor. Paris emniyet müdürlüğünün o tarihteki yasağına göre, erkek gibi giyinmek isteyen Parisli kadınların "izin almak için Paris polis karakoluna başvurması" gerekiyordu. Yasak 1892'de yapılan değişiklikle biraz gevşetildi ve kadınlara ata binmeleri halinde pantolon giymelerine izni verildi. Yasak 1909'da yeni bir madde eklenerek daha da "sulandırıldı" ve "bisiklet sürüyorlarsa veya bisikletin gidonlarını tutuyorlarsa" pantolon giyebilirler denildi. 1969'da Paris belediye meclisi, yasak kararını kaldırma yönünde Paris emniyeti nezdinde bir girişimde bulunduysa da başarılı olamadı. Modası geçmiş yasak kararını kaldırmak için 2003'te son bir girişimde daha bulunuldu. Dönemin Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin partisinden bir milletvekili toplumsal cinsiyet eşitliğinden sorumlu bakana konuyu götürdü ancak olumlu yanıt alamadı. Kadınların Kredi Kartına Sahip Olması   Amerika Birleşik Devletleri'nde 1960'larda bekar kadınların kredi kartı sahip olması yasaktı. Ancak evli kadınlar kredi kartı sahibi olabiliyordu. Onun için de eşinin onayı ve imzası gerekiyordu. Dul ve bekar kadınların ise kendilerine kefil olacak bir erkek bulmaları gerekiyordu. Bu ayrım 1974 yılına kadar devam etmiştir.  Mayo   Mayo, 20. yüzyılın başlarında ahlaki bir paniğe neden oldu. 1900'lerden önce, mayo yünden yapılmış ve tüm vücudu kaplayan bir plaj giysisi olarak kullanılmaktaydı. Banyo kıyafetlerinin kolsuz ve sıkı hale geldiği 20. yüzyılda işler değişti. Kamuoyunun itibarını korumak için, şehirler ve plajlarda izin verilen mayolar için minimum uzunluk belirlemek üzere yasa ve yönetmelikler çıkarıldı Tek parça mayo ise tamamen yasaklandı. New York ve Şikago gibi ünlü şehirler de dahil olmak üzere birçok plajda kısa mayo giyen kadınlar tutuklandı. 1919'da New York’ta kadınların sadece onaylanan mayoları gimeleri için teftişler yapıldı. 1921 yılında Hawaii’de kadınların üstlerini daha uzun bir bezle örtmeleri şartıyla yasa değişime uğradı.   Bikini   Bikini kamuya karşı savaşın bir başka kurbanıydı. 1946'da piyasaya sürüldükten kısa bir süre sonra ahlaki paniğe neden oldu. Bikini Fransa, İspanya, İtalya, Portekiz, Avustralya ve ABD'nin bazı bölgelerinde yasaklandı. 1953 yılında, Benidorm belediye başkanı Pedro Zaragoza, İspanya'nın bütününde kıyafet giyilmesine rağmen, şehrin plajlarında bikini giyilmesine izin verdi. Bu çelişkili yasa nedeniyle, bazı kadınlar Sahil Güvenlik üyeleriyle karşı karşıya geldi. Sonrasında ise İspanya’nın askeri diktatörü General Francisco Franco, bikiniyi kabul etti ve yavaş yavaş İspanya’da bikiniler moda olmaya başladı.