Bayramlar Bayram Ola
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
11.06.2018 - 09:28, Güncelleme:
30.06.2021 - 18:34
Bayramlar Bayram Ola
Onbir ayın sultanı ramazan ayının sonuna gelirken çok şükür rabbim bizlere bu senede kendisine ramazan ayında ibadet etme şerefini nail etti. Bu şerefe nail olmak yetmiyor tabiki, orucu oruç gibi tutup, ibadetlerimizi yalnız ALLAH (c.c.) için yapmalıyız. Son on gün içerisinde bulunan bin aydan daha hayırlı kadir gecesinde yaratanın affına mazhar oluruz inşallah.
Üç ayların sonu on bir ayın sultanı Ramazan ayının bitmesiyle önemli bir gün daha yaşıyoruz. Bu önemli gün tabiki Ramazan Bayramı. Bayram tabiki orucu oruç gibi tutup ramazanı tamamlayanlarındır. Ancak bayramı asıl oruç tutanlar haricinde birde çocuklarımız çok severler. Bayramdan önce bayram şekerleri alınır, çocuklara bayramlıklar alınır. Çocuklar bayram gelmeden anne babadan gizli şekerlerden aşırırlar. Bayram sabahına çıkacağımız gece çocuklar çok heyecanlıdır. Çünkü sabah bayramlıklar giyilecek, büyüklerin elleri öpülecek, bayram harçlıkları alınacak, komşular gezilecek, el öpülüp şeker toplanacak.
Hoş gerçi çarşıya inip şöyle bir gezeyim diyorum oruç tutanı göremiyorum desem yalan olmaz sanırım. Çarşının ortasında elinde sigara, otobüs durağında elinde su şişesi kafasına dikip içen kişiler, ağzında sakız çiğneyerek çarşıda dolaşanlar, lokantalar açık ve maşallah boş değil, kafeler açık ve hiçbiri de boş değil. Yani kısaca oruç tutmayanlar bayram kutlayacak ve bunlar çocuklarına örnek olacak. Tabiki sağlık dolayısıyla tutamayanlara sözüm yok. Herhangi bir sebep göstermeden tutmayanlara da sözüm yok. Ancak oruç tutanlara saygı diye bir şey var toplumumuzda. İşte ben bu saygıdan söz ediyorum.
Mardin’de Süryani bir esnaf marketini brandayla kapatmış, oruç tutan Müslümanlar yiyecekleri görüp rahatsız olmasınlar diye. İşte kabaca dinsiz imansız dediğimiz kişilerin oruç tutanlara saygısına bakın, birde herhangi bir nedenle oruç tutmayıp saygı göstermeyen Müslümanım elhamdülillah diyen Müslümanlığı kimseye bırakmayan sözde Müslümanların saygısına bakın. İşte bunlar çocuklara örnek olacak ve bayram kutlayacak.
Bayramlar bayram gibi kutlanmalı ancak, bunun için oruç oruç gibi tutulmalı ki çocuklarda bizleri örnek alsın ve bayramları bayram gibi kutlasın.
Kaçımız orucumuzu oruç gibi tutuyoruz, ramazanda kaç aç insanı doyuruyoruz, bayramda kaç çocuk sevindiriyoruz…
Bunları bir düşünün derim naçizane. Çocukların bayramları bayram gibi kutlamadığı bir bayram bizim neyimize değil mi?
Sözü fazla uzatmadan rahmetli Abdurrahim KARAKOÇ’un meşhur şiiri bayramlar bayram ola şiirinin sözleriyle yazımı sonlandırırken BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN, BAYRAMLAR BAYRAM GİBİ OLSUN diyorum.
BAYRAMLAR BAYRAM OLA
Güneş yükselmeden kuşluk yerine
Bir adam camiden döndü evine
Oturdu sessizce yer minderine
Kızı “Bayram” dedi, yalın ayaklı
Adam “Bayram” dedi, tam ağlamaklı...
Eli öpüldükçe içi burkuldu
Konuşmak istedi, dili tutuldu
Güç belâ ağzından bir “off! ” kurtuldu
Oğlu “Bayram” dedi, sırtı yamalı
Adam “he ya” dedi, gözü kapalı...
Düşündü kış yakın, evde odun yok
Tenekede yağ yok, çuvalda un yok
Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok
Avrat “Bayram” dedi, eğdi başını
Adam “evet” dedi, sıktı dişini...
Çalışsa ne iş var, ne cepte para
Dağ oldu içinde büyüyen yara
Dikti gözlerini karşı duvara
Takvim “Bayram” dedi, silindi yazı
Adam “öyle” dedi, bağrında sızı...
Döndürse yönünü herhangi dosta
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta
Yıllar, aylar, günler erirken yasta
Yer-gök “Bayram” dedi, ağzını açtı
Adam “Bayram” dedi, evinden kaçtı!..
Abdurrahim KARAKOÇ
Onbir ayın sultanı ramazan ayının sonuna gelirken çok şükür rabbim bizlere bu senede kendisine ramazan ayında ibadet etme şerefini nail etti. Bu şerefe nail olmak yetmiyor tabiki, orucu oruç gibi tutup, ibadetlerimizi yalnız ALLAH (c.c.) için yapmalıyız. Son on gün içerisinde bulunan bin aydan daha hayırlı kadir gecesinde yaratanın affına mazhar oluruz inşallah.
Üç ayların sonu on bir ayın sultanı Ramazan ayının bitmesiyle önemli bir gün daha yaşıyoruz. Bu önemli gün tabiki Ramazan Bayramı. Bayram tabiki orucu oruç gibi tutup ramazanı tamamlayanlarındır. Ancak bayramı asıl oruç tutanlar haricinde birde çocuklarımız çok severler. Bayramdan önce bayram şekerleri alınır, çocuklara bayramlıklar alınır. Çocuklar bayram gelmeden anne babadan gizli şekerlerden aşırırlar. Bayram sabahına çıkacağımız gece çocuklar çok heyecanlıdır. Çünkü sabah bayramlıklar giyilecek, büyüklerin elleri öpülecek, bayram harçlıkları alınacak, komşular gezilecek, el öpülüp şeker toplanacak.
Hoş gerçi çarşıya inip şöyle bir gezeyim diyorum oruç tutanı göremiyorum desem yalan olmaz sanırım. Çarşının ortasında elinde sigara, otobüs durağında elinde su şişesi kafasına dikip içen kişiler, ağzında sakız çiğneyerek çarşıda dolaşanlar, lokantalar açık ve maşallah boş değil, kafeler açık ve hiçbiri de boş değil. Yani kısaca oruç tutmayanlar bayram kutlayacak ve bunlar çocuklarına örnek olacak. Tabiki sağlık dolayısıyla tutamayanlara sözüm yok. Herhangi bir sebep göstermeden tutmayanlara da sözüm yok. Ancak oruç tutanlara saygı diye bir şey var toplumumuzda. İşte ben bu saygıdan söz ediyorum.
Mardin’de Süryani bir esnaf marketini brandayla kapatmış, oruç tutan Müslümanlar yiyecekleri görüp rahatsız olmasınlar diye. İşte kabaca dinsiz imansız dediğimiz kişilerin oruç tutanlara saygısına bakın, birde herhangi bir nedenle oruç tutmayıp saygı göstermeyen Müslümanım elhamdülillah diyen Müslümanlığı kimseye bırakmayan sözde Müslümanların saygısına bakın. İşte bunlar çocuklara örnek olacak ve bayram kutlayacak.
Bayramlar bayram gibi kutlanmalı ancak, bunun için oruç oruç gibi tutulmalı ki çocuklarda bizleri örnek alsın ve bayramları bayram gibi kutlasın.
Kaçımız orucumuzu oruç gibi tutuyoruz, ramazanda kaç aç insanı doyuruyoruz, bayramda kaç çocuk sevindiriyoruz…
Bunları bir düşünün derim naçizane. Çocukların bayramları bayram gibi kutlamadığı bir bayram bizim neyimize değil mi?
Sözü fazla uzatmadan rahmetli Abdurrahim KARAKOÇ’un meşhur şiiri bayramlar bayram ola şiirinin sözleriyle yazımı sonlandırırken BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN, BAYRAMLAR BAYRAM GİBİ OLSUN diyorum.
BAYRAMLAR BAYRAM OLA
Güneş yükselmeden kuşluk yerine
Bir adam camiden döndü evine
Oturdu sessizce yer minderine
Kızı “Bayram” dedi, yalın ayaklı
Adam “Bayram” dedi, tam ağlamaklı...
Eli öpüldükçe içi burkuldu
Konuşmak istedi, dili tutuldu
Güç belâ ağzından bir “off! ” kurtuldu
Oğlu “Bayram” dedi, sırtı yamalı
Adam “he ya” dedi, gözü kapalı...
Düşündü kış yakın, evde odun yok
Tenekede yağ yok, çuvalda un yok
Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok
Avrat “Bayram” dedi, eğdi başını
Adam “evet” dedi, sıktı dişini...
Çalışsa ne iş var, ne cepte para
Dağ oldu içinde büyüyen yara
Dikti gözlerini karşı duvara
Takvim “Bayram” dedi, silindi yazı
Adam “öyle” dedi, bağrında sızı...
Döndürse yönünü herhangi dosta
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta
Yıllar, aylar, günler erirken yasta
Yer-gök “Bayram” dedi, ağzını açtı
Adam “Bayram” dedi, evinden kaçtı!..
Abdurrahim KARAKOÇ
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.