Baharda İntiharlar Artıyor!

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 23.03.2017 - 11:36, Güncelleme: 30.06.2021 - 18:34
 

Baharda İntiharlar Artıyor!

Önümüzdeki birkaç ay kuzey yarımkürede intiharların artması bekleniyor. Neden? 1800'lere kadar uzanan araştırmalar intiharların kışın azaldığını, baharda ise doruğa tırmandığını gösteriyor. Konu hakkındaki araştırmalarıyla bilinen İsveç'teki Uppsala Üniversitesi'nde psikiyatri profesörü Fotis Papadopoulos, "kışı temel alırsak baharda intihar oranının yüzde 20-60 arttığını" söylüyor. Kışın kısa ve karanlık günlerinde insanın ruh halinin daha karamsar olduğu düşünüldüğünde bu ters ilişki mantıksız gelebilir. Bahardaki intihar artışının nedeni ne olabilir? Bir ihtimal, beyinde serotonin hormonu seviyesinin değişmesi olabilir. Bu nörotransmitter ruh halini düzenler. Araştırmalar, kandaki serotonin seviyesinin yazın kışa oranla daha yüksek olduğunu gösteriyor. Yani serotonin sentezi ile güneş ışınlarına maruz kalma süresi arasında doğrudan bağlantı var. Bazı hastalarda, serotonin seviyesini yükseltmek için kullanılan selektif serotonin gerialım inhibitörü (SSRI) içeren antidepresanlar ile intihar riski arasında da bağlantı olduğu görüldü. "Hastaları tedavi ederken ruh hallerini düzeltmek için antidepresan ilaçları en az üç-dört hafta kullanmak gerekiyor" diyor Papadopoulos. "Bu süreçte bazı hastalar fiziksel olarak daha aktif veya ajite olabilir; bu durum insanları düşündüklerini yapma konusunda harekete geçirebilir. Belki güneş ışınları da bu insanlarda aynı etkiyi yapıyordur." Papadopoulos 12 bin intihar kurbanıyla ilgili bilgileri meteorolojik verilerle birlikte inceledi. Aylık güneş ışığı süresi ile intihar riski arasında bir bağlantı olduğunu, ancak verilerin toplandığı andaki mevsim faktörü göz önüne alındığında bağlantının ortadan kalktığını fark etti. Fakat ölümleri sırasında antidepresan kullananlarda bu bağlantı devam ediyordu. Papadopoulos bu verinin, seratonini harekete geçirerek hastanın daha enerjik ve aktif olması ve intihar düşüncesini uygulamaya sokmasını ifade eden teorinin doğrulanması şeklinde yorumlanabileceğini söylüyor. Bu konuda farklı teoriler de var. Bir teoriye göre, baharda polenler bağışıklık sistemini tetikleyerek beynin kimyasında değişikliklere yol açıyor. Maryland Tıp Fakültesi'nde psikiyatri profesörü Teodor Postolache, "Polenler ile intihar arasında bağlantı kurulması bazılarına abartılı gelebilir; ama yüksek polen oranı ile kadınlarda şiddet içermeyen intihar arasında bağlantı olduğunu gösteren veriler var" diyor. Ayrıca bağışıklık hücrelerinin davranışını değiştiren sitokin tedavisi ile az sayıdaki hastada intihar düşüncesi arasında da bir bağlantı olduğunu söylüyor Postolache. Güneş ışığı ile intihar arasındaki ilişkinin net olmadığını ve sadece az sayıda insanı etkilediğini vurgulamak gerekir. Fakat antidepresan ilaçlar mükemmel bir tedavi olmadığı gibi depresyonu, ruh halini ve güneş ışığı miktarı arasındaki ilişkiyi de henüz tümüyle anlayabilmiş değiliz. Bu nedenle daha fazla araştırmayı hak eden bir konu bu. BBC Türkçe
Önümüzdeki birkaç ay kuzey yarımkürede intiharların artması bekleniyor. Neden? 1800'lere kadar uzanan araştırmalar intiharların kışın azaldığını, baharda ise doruğa tırmandığını gösteriyor. Konu hakkındaki araştırmalarıyla bilinen İsveç'teki Uppsala Üniversitesi'nde psikiyatri profesörü Fotis Papadopoulos, "kışı temel alırsak baharda intihar oranının yüzde 20-60 arttığını" söylüyor. Kışın kısa ve karanlık günlerinde insanın ruh halinin daha karamsar olduğu düşünüldüğünde bu ters ilişki mantıksız gelebilir. Bahardaki intihar artışının nedeni ne olabilir? Bir ihtimal, beyinde serotonin hormonu seviyesinin değişmesi olabilir. Bu nörotransmitter ruh halini düzenler. Araştırmalar, kandaki serotonin seviyesinin yazın kışa oranla daha yüksek olduğunu gösteriyor. Yani serotonin sentezi ile güneş ışınlarına maruz kalma süresi arasında doğrudan bağlantı var. Bazı hastalarda, serotonin seviyesini yükseltmek için kullanılan selektif serotonin gerialım inhibitörü (SSRI) içeren antidepresanlar ile intihar riski arasında da bağlantı olduğu görüldü. "Hastaları tedavi ederken ruh hallerini düzeltmek için antidepresan ilaçları en az üç-dört hafta kullanmak gerekiyor" diyor Papadopoulos. "Bu süreçte bazı hastalar fiziksel olarak daha aktif veya ajite olabilir; bu durum insanları düşündüklerini yapma konusunda harekete geçirebilir. Belki güneş ışınları da bu insanlarda aynı etkiyi yapıyordur." Papadopoulos 12 bin intihar kurbanıyla ilgili bilgileri meteorolojik verilerle birlikte inceledi. Aylık güneş ışığı süresi ile intihar riski arasında bir bağlantı olduğunu, ancak verilerin toplandığı andaki mevsim faktörü göz önüne alındığında bağlantının ortadan kalktığını fark etti. Fakat ölümleri sırasında antidepresan kullananlarda bu bağlantı devam ediyordu. Papadopoulos bu verinin, seratonini harekete geçirerek hastanın daha enerjik ve aktif olması ve intihar düşüncesini uygulamaya sokmasını ifade eden teorinin doğrulanması şeklinde yorumlanabileceğini söylüyor. Bu konuda farklı teoriler de var. Bir teoriye göre, baharda polenler bağışıklık sistemini tetikleyerek beynin kimyasında değişikliklere yol açıyor. Maryland Tıp Fakültesi'nde psikiyatri profesörü Teodor Postolache, "Polenler ile intihar arasında bağlantı kurulması bazılarına abartılı gelebilir; ama yüksek polen oranı ile kadınlarda şiddet içermeyen intihar arasında bağlantı olduğunu gösteren veriler var" diyor. Ayrıca bağışıklık hücrelerinin davranışını değiştiren sitokin tedavisi ile az sayıdaki hastada intihar düşüncesi arasında da bir bağlantı olduğunu söylüyor Postolache. Güneş ışığı ile intihar arasındaki ilişkinin net olmadığını ve sadece az sayıda insanı etkilediğini vurgulamak gerekir. Fakat antidepresan ilaçlar mükemmel bir tedavi olmadığı gibi depresyonu, ruh halini ve güneş ışığı miktarı arasındaki ilişkiyi de henüz tümüyle anlayabilmiş değiliz. Bu nedenle daha fazla araştırmayı hak eden bir konu bu. BBC Türkçe
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve fisiltihaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.