Aşk Yaşandığı Kadar Kısa!

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 12.10.2017 - 12:15, Güncelleme: 30.06.2021 - 18:34
 

Aşk Yaşandığı Kadar Kısa!

Sen onu sevdiğin sürece mükemmel, sevgi bitince kusurlu birisidir. İnsanlar maşuk aramıyor bencil duygularına köle arıyor, köle buluyor ama aşkı bulamıyor ve insan akıllanıyor artık kimse köle olmuyor, insanları önemsemediğinizde hayat güzelleşiyor. Aşk anlatıldığı kadar uzun, yaşanıldığı kadar kısa. Aşk iksirinin içine serotonin hormonu, adrenalin ve birazda ağrı kesici katalım. Aşk; biyokimyasal bir süreçten ibaret, hiçbir madde üstü ve mutlak olarak soyut olan bir anlamı yok. Eğer bir insan bir insanı özlüyorsa gerçekten seviyordur. Bir varmış, bir yokmuş gibi bir masal dünyasında yaşıyoruz. Sevgiye geç kalmak ancak erken ölümle olur, ölene kadar hep bir umut vardır. Küsmek, uzaklaşmak, ilişkiyi kesmek, ayrılmak, boşanmak bunları herkes yapar, zor olan ilişkileri insanca yürütmek. Ama eğer uyum içinde değilse dünyanın hiçbir kelimesi birlikte bir cümle tamamlamaya yetmez. Ne güzel bir seveninin olması, birlikte yaşlanması, küsken bile onu sevmesi. Sevmediğin şeyler seni sınırlar. Her şeyi sevebildiğinde gerçekle bütün sevgi olursun. Sevgi olabilen sonuçları bıraktığından sınırlar artık onu pek ilgilendirmez. Dünyadaki tüm sevgilerin temeli kendimiziz. Kendisini sevmeyen başkasını zor sever. Sevgi tek taraflıysa oradan geçip gitmeli, belki başka tarafta gerçek sevgiyi buluruz. Ruhunu tanımadığımız insanın kimliğini tanıyarak yola çıkarsak gönül de yaşlanır akıl da. Hayat her şeyi öğretiyor. Yağmurda da kalsan, doluya da tutulsan, karda da kalsan hayat öğretiyor kimin ne olduğunu. İyi ki yağmur yağmış, iyi ki buz tutmuşta üşümüşüm diyorsun sonra. Sınavlar bizler yaşadıkça bitmez, bizlere de sınavlara girmek düşer. Hülya Çakıcı
Sen onu sevdiğin sürece mükemmel, sevgi bitince kusurlu birisidir. İnsanlar maşuk aramıyor bencil duygularına köle arıyor, köle buluyor ama aşkı bulamıyor ve insan akıllanıyor artık kimse köle olmuyor, insanları önemsemediğinizde hayat güzelleşiyor. Aşk anlatıldığı kadar uzun, yaşanıldığı kadar kısa. Aşk iksirinin içine serotonin hormonu, adrenalin ve birazda ağrı kesici katalım. Aşk; biyokimyasal bir süreçten ibaret, hiçbir madde üstü ve mutlak olarak soyut olan bir anlamı yok. Eğer bir insan bir insanı özlüyorsa gerçekten seviyordur. Bir varmış, bir yokmuş gibi bir masal dünyasında yaşıyoruz. Sevgiye geç kalmak ancak erken ölümle olur, ölene kadar hep bir umut vardır. Küsmek, uzaklaşmak, ilişkiyi kesmek, ayrılmak, boşanmak bunları herkes yapar, zor olan ilişkileri insanca yürütmek. Ama eğer uyum içinde değilse dünyanın hiçbir kelimesi birlikte bir cümle tamamlamaya yetmez. Ne güzel bir seveninin olması, birlikte yaşlanması, küsken bile onu sevmesi. Sevmediğin şeyler seni sınırlar. Her şeyi sevebildiğinde gerçekle bütün sevgi olursun. Sevgi olabilen sonuçları bıraktığından sınırlar artık onu pek ilgilendirmez. Dünyadaki tüm sevgilerin temeli kendimiziz. Kendisini sevmeyen başkasını zor sever. Sevgi tek taraflıysa oradan geçip gitmeli, belki başka tarafta gerçek sevgiyi buluruz. Ruhunu tanımadığımız insanın kimliğini tanıyarak yola çıkarsak gönül de yaşlanır akıl da. Hayat her şeyi öğretiyor. Yağmurda da kalsan, doluya da tutulsan, karda da kalsan hayat öğretiyor kimin ne olduğunu. İyi ki yağmur yağmış, iyi ki buz tutmuşta üşümüşüm diyorsun sonra. Sınavlar bizler yaşadıkça bitmez, bizlere de sınavlara girmek düşer. Hülya Çakıcı
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve fisiltihaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.