Yardımcıoğlu, Üniversitelerin İkinci Öğretim Programları İvedilikle Kapatılmalıdır!
İkinci öğretim programlarına yeteri kadar ilgi gösterilmediğini ve kontenjanların dolmadığını dile getiren Yardımcıoğlu, ikinci öğretimlere harcanan her türlü kaynağın ülke kalkınmasından çalınan ve boşa giden kamu kaynakları konumunda olduğunun altını çizdi.
Yardımcıoğlu, “Ülkemizde ciddi bir eğitim çözümsüzlüğü sıkıntısı hep yaşanmıştır ve yaşanmaktadır. AK Parti hükümetlerinin çözemediği işlerden birisi maalesef ki hatta belki de tek çözemediği konu başlığı eğitim sistemi ve paydaşlarıdır. Özellikle önlisans seviyesinde eğitim öğretim hizmeti veren meslek yüksek okullarından başlanmak üzere, tüm lisans programlarının ikinci öğretimleri, ivedilikle kapatılmalıdır” dedi.
“TEK ÇÖZÜM İKİNCİ ÖĞRETİMİN KAPATILMASIDIR!”
İkinci öğretim programlarına artık yeteri kadar öğrencinin gelmez olduğunu belirten BAAE Başkanı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu, şöyle konuştu: “ “Gelen 3-5 öğrenci de pekâlâ gündüz eğitim verilen normal öğretim programlarını tercih edebilirler. Kaldı ki Örgün eğitimin gündüz programları olan Normal Öğretimler için kontenjanlar dolmazken ve bu programlara iş bulunmazken, İkinci Öğretim programlarına öğrenci beklemek akıllara ziyandır. Bu ikinci öğretimlere harcanan her türlü kaynak ülke kalkınmasından çalınan ve boşa giden kamu kaynakları konumundadır. Ve bu uygulama üniversitelerin takdirine bırakılamayacak kadar önemlidir ve ivedilikle bulunacak tek çözüm, mevcut İkinci Öğretim öğrencilerinin Normal Öğretime aktarılarak bir daha öğrenci alınmayacak şekilde kapatılmasıdır. Ülkenin çözüm bekleyen sıkıntılarından birisi budur. Teklifimizin ivedilikle uygulamaya konması YÖK tarafından alınacak bir kararla mümkündür.”
“ÜZERİMİZDEKİ TÜM KAMBURLARDAN VE YÜKLERDEN KURTULMALIYIZ!”
Kamu kaynaklarını daha verimli kullanma adına meslek yüksek okullarında ve ikinci öğretim sorununu gidermek için YÖK’ün ivedilikle harekete geçmesi gerektiğini kaydeden Yardımcıoğlu, şu açıklamalarda bulundu: “YÖK yönetimi ve ÖSYM’de ülkeye hizmet etmek gibi bir kaygı var ise kamu kaynaklarının daha verimli alanlara kaydırılmasına ilişkin bir heyecan var ise ve bunun vebalinin de üzerlerinde olduğuna ilişkin bir vicdani sorumluluğun farkındalarsa bir an evvel harekete geçmelidirler. Ve ivedilikle çözüme kavuşturulmalıdır. 2023 Türkiye’sine giderken üzerimizdeki tüm kamburlardan ve yüklerden kurtulmak gerektiği hepimizin malumudur ve istediği bir şeydir. Kamuoyu ve konunun tüm paydaşlarıyla çözüme ilişkin teklifimizi paylaşmış olmayı istememizin sebebi, konuya ilişkin vebalin üzerimizden düşmesini sağlamaktır.”