Tuva'da labirent şeklinde bir Türk adası!

Araştırmacılar bu yapının Uygur Türkleri tarafından yapıldığı görüşünde. 'Porbajın' adı, 'Toprak Ev' anlamına geliyor. 'Bajın' sözü bu açıdan 'Bayındırlık' sözcüğüyle aynı kökenden sayılıyor. Porbajın'ı ilk keşfeden Rus Arkeolog D.A.Klementz, Doğu Sibirya'ya bir coğrafya araştırması için gittiğinde bu yapıyı keşfetmiş.


Klementz yapının 200 kilometre ötesindeki bu günün Moğolistan sınırları içinde kalan Kara Balasagun kentinden ayrı bir yapıda inşa edildiğini fark etmiş. Ondan 60 yıl sonra ise USSR etnografya enstitüsü çalışanı olan S.I Vainshtein burada araştırmalarını yapmış.
İlk etapta bakıldığında dörtgen bir ada şeklinde olan tarihi kalıntılar, aslında labirent şeklinde yapılmış. Yapının neden bu şekilde kurgulandığı veya ne amaçla kullanıldığı halen gizemini koruyor.
Vainshtein, araştırmalarından sonra Klementz'in söylemlerine benzer olarak bu yapının MS 750 yılında Uygur Hanı Bayançur Han tarafınca yapıldığını ortaya sunmuş. Kenti çevreleyen surların, mimari biçim benzerliklerinden dolayı bazı Çinli ustalara yaptırıldığı düşünülmekte... Vainshteinin teorisinden başka öne sürülen bir teori olmasa da yine de bazı tartışmalar hâlâ devam ediyor.


Selenge yazıtlarında ise burası ''Sonbahar geldiğinde ordumu ayarlamak için burasını kurdum'' şeklinde geçiyor. Bu ilginç yapının etrafında uzun zaman boyunca kazılar yapıldı. Bu kazı çalışmalarına günde yaklaşık 100 kişi katıldı.Yöneticiler, uzman araştırmacılar ve gönüllü öğrencilerden oluşan kazı ekibi dönüşümlü olarak kesintisiz çalıştılar. Tere Gölü, etrafı dağlarla çevrili 1300 rakımlı bir platoda yer aldığı için kazı çalışmaları rahat yapılamadı.


Kazıların rahat yürütülebilmesi için göl içindeki kaleye özel olarak yapılmış 1400 metre uzunluğundaki tahta köprüden ulaşım sağlandı. Porbajın kazısı, hâlâ büyük çaplı bir kurtarma ve araştırma faaliyeti olarak biliniyor. Tuva'ya gidenler için ilgi çekici yerlerden biri de 'ovo'lar.
Dağların zirve noktalarına yapılan ovolar, Tuvalılar için kutsal ibadet yerleri. Ayrıca Porbajın ve çevresinde Türk anıtmezarları ve yazıtlar da bulunuyor. Üzerindeki yazılar neredeyse silinmek üzere olan bu mezar taşları, kazı ekibinin başkanı Prof. Dr. Dimitry Vasilyev tarafından saha araştırmalarında tespit edilmiş.