Türkiye'nin dikkat çeken UNESCO dünya mirasları!

Göbeklitepe (Şanlıurfa) 2018


Tüm yazılanları yeniden yazdıran ve tarihi değiştiren Göbeklitepe, Şanlıurfa'ya 15 km mesafede konumlanıyor. 12 bin yıl önceye ait olduğu anlaşılan ve toplamda 20 tane olduğu belirlenen üzeri açık dini yapılar bize, bugüne kadar dünyanın bilinen ilk tapınakları olduğunu doğruluyor. 6 metreyi bulan dikilitaş, tapınaklar konunun uzmanlarını da tarih ve kültür meraklısı ziyaretçileri de büyülemeyi başarıyor.


Aphrodisias (Aydın) 2017


1958 yılında Aydın’ın Geyre beldesine bir baraj açılışı gelen ve yolunu kaybetmesiyle tarihin hazinelerinden birini açığa çıkaran Ara Güler ile başlayalım. Yolunu kaybedince bir köyden geçen ve köylülerin tarihle iç içe yaşadığını fark eden Ara Güler gördüğü her kalıntıyı fotoğraflar. İstanbul'a dönüşte araştırmalarına devam etse de bir bilgiye ulaşamayan Güler, fotoğrafları Times dergisine gönderir. 
Yeniden renkli fotoğraflarını çekmek için bölgeye giden Ara Güler'in çekimleri tüm dünyaya yayılır ve sonuç:  Amerika’dan gelen arkeologlar Geyre’de yaptıkları araştırma sonucu geçmişi MÖ. 500’li yıllara dayanan ve ismini tanrıça Afrodit’ten alan Aphrodisias antik kenti ile tanışırlar. Yunan-Roma dönemi mimarisini ve kent özelliklerini en iyi şekilde yansıtması bu antik kenti özel kılıyor.


Ani Arkeolojik Alanı (Kars) 2016 


Kars'ın 48 km ötesinde, Türkiye-Ermenistan sınırına yakın olan Arpaçay nehri kıyısında kurulan Ani kenti... İpek yolu üzerinde kurulan Ani tarih boyunca birçok uygarlığa da ev sahipliği yapmış. Bu çeşitliliğin etkisini mimarisinde görmek mümkün. Ermeni mimarisinin yoğun izlerini taşısa da Gürcü, Selçuklu mimarisinin örneklerini yine bu eşsiz arkeolojik alanda görebilirsiniz.


Efes (İzmir) 2015 


İzmir'in Selçuk ilçesinde yer alan ve kuruluşu M.Ö. 6000 yıllarına, Cilalı Taş Devri'ne uzanan Efes Antik Kenti yıllara meydan okuyor. Dünya üzerinde kazılan en büyük Grekoromen şehir olma özelliğini taşıyan Efes, küçük Asya olarak adlandırılmış ve Anadolu eyaletinin de başkenti olmuş. Yunan medeniyeti ve ardından Roma medeniyeti kontrolünde olan antik kent bu iki zengin medeniyetin mimari ve kültürel izleriyle donatılmış. Dini, ticari, kültürel ve sanatsal olarak döneminde bir yıldız olan Efes size eski Roma'nın gücünü yeniden hatırlatıyor


Safranbolu Şehri (Karabük) 1994


Karadeniz kıyılarını Batı, Kuzey ve Orta Anadolu’ya bağlayan yol üzerinde olmasıyla her zaman önemli ve canlı bir kent olmayı başaran Safranbolu 18.yüzyıla gelindiğinde Asya ve Avrupa arasındaki ticaretin vazgeçilmez duraklarından biri olmuş. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı hakimiyetlerine giren şehrin merkezi Batı Karadeniz’in geleneksel kent dokusunu yansıtıyor. Geleneksel ahşap evleri ve anıtsal yapılarıyla yaşayan bir değer.


Hieropolis-Pamukkale (Denizli) 1988


Denizli, Çaldağı’ndan gelen kalsiyum oksit içeren suların yarattığı Pamukkale Travertenleri bembeyaz benzersiz görüntüsüyle eşsizliğini koruyor. Bu beyaz dünyada inşa edilen Hierapolis Antik Kenti ise geç Helenistik ve erken Hristiyanlık dönemlerine ait kalıntılar barındırıyor. "Kutsal şehir" anlamına gelen Hierapolis kutsallığı insanlara binlerce yıl şifa veren sularından geliyor.


Nemrut Dağı (Adıyaman) 1987


Adıyaman’ın Kâhta ilçesinde, 2 bin 206 metre yükseklikte yer alan Nemrut Dağı sadece eserleriyle değil eşsiz gündoğumu ve günbatımı manzaraları ve yaydığı enerjisiyle UNESCO listesinin benzersiz ve eşsiz bir üyesi. “Zeus’un göklerdeki tahtına en yakın yer” olarak tarihe geçen Nemrut Dağı, tüm kültürleri buluşturmak isteyen Kommagene Kralı I. Antiochos'un başka kültür tanrılarını bir araya getiren heykelleri ve kabartmalarıyla göz kamaştırıcı.