Televizyon ve İnternette Sınırları Belirleyin!

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen Değerler Akademisi konferansları devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi’nin instagram hesabından canlı yayınlanan, Dr. Öğr. Üyesi Necmettin Gül’ün moderatörlüğünü yaptığı programın konuğu Klinik Psikolog Mehmet Teber oldu. Gerçekleştirilen canlı yayında Mehmet Teber “Çocuklarda İnternet Bağımlılığı Aile ve İnternet” konusunu değerlendirdi. Teber, yaygın internet kullanımının çocuklar üzerindeki etkisi, internetin sosyalleşmemizdeki önemi ve ebeveyn çocuk iletişiminin internet bağımlılığının önlenmesindeki yeri gibi pek çok konuya değindi. 

 

İnternetten Uzak Tutmak İmkânsız

 

Düzenlenen etkinlik için Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederek konuşmasına başlayan Klinik Psikolog Mehmet Teber, "İster istemez çocuklar günümüzde internetle tanışıyor. Bu kaçınılmaz bir durum hatta pandemi bizi internetle barışık olmaya zorladı. Teknolojiyi daha etkili kullanmaya itti. Hatta ileride internet kullanımı daha da artacak. Durum böyle olunca çocukları internetten uzaklaştırmak çok mantıklı bir şey değil. Çocukların internetle tanışması ilkokul yaşlarında olması normaldir. Çünkü interneti tanıması anca o yaşlarda vuku buluyor. Anaokulu çocuklarını olabildiğince internetten uzak tutmamız gerekiyor. Çocukları ekrandan uzak tutamayız yani yeteri kadar televizyona bakabilirler ancak internetten uzak tutmakta fayda var. Aksi takdirde çok doyumsuz oluyorlar. Çünkü televizyon kanalını kontrol edemiyorsun orda hangi çizgi film çıkarsa onu izlemek zorundasın ancak internete geçtiğinde oradaki sınırsız içerik çocuğun başını döndürüyor. Ebeveynler olarak çocuğumuzun anaokulu çağındamücadele ederek televizyonla yetinmesini sağlamalıyız ve çocuğumuzu internete yaklaştırmamalıyız" diye konuştu.


Anne ve Baba Kararlı Durmalı

 

Klinik Psikolog Mehmet Teberyaptığı konuşmada, "Dünya genelindeki otoritelere göre ekrana bakma süresi 0-2 yaş sıfır ekran, diğer yaşlarda ise yaşı çarpı 10 dakika yeterli bir süredir. Ancak pandemi döneminde çoğu kişi evde olduğu için bu süre yaşı çarpı 20 dakika olarak belirlendi. Ekrana bakma süresi olarak 2 saati geçmemek sağlıklı olacaktır. Çocuklar maksimum 2 veya 3 saat ekrana bakabilir. Çocuklar daha fazla izlemek isteyecek ancak ebeveynler buna engel olacak bundan dolayı evde ekran savaşları çıkacak. Anne ve babalar ilk önce çocuklarını ekrana fazla bakmanın zararlarından bahsetmesi gerekir ancak çocuklar anne ve babanın anlatmasıyla anlamazlar. Yani çocuklar kendi isteğiyle ekran başından kalkmazlar. Bunun için anne ve babaların kesin çizgilerinin olması gerekir. Eğer çocuk anne ve babadan kararlı bir duruş görürse kendini ona göre adapte eder. Anne ve babalar çocuklarına böyle kurallar koyarak çocuklarının ekrana bakma süresini ancak böyle kısıtlayabilir" dedi. 


Telefon İçin İdeal Yaş

 

Teber konuşmasına “Çocuklara genel olarak telefon verme yaşı ortaokul yaşları diyebilirim. Zorunluluk halleri dışında genel olarak ortaokul sonu lise başı çocuğa telefon vermek için gayet ideal yaşlardır. Bu yaşları daha da aşağı çekmemek gerekiyor. Çocuklar telefon isteklerine ilkokul yaşlarında başlayabilir ancak aileler kararlı bir duruş sergileyerek o yaşlarda çocuğa telefon almamalı. Çocuklarımıza ekranın çok sağlıklı bir şey olmadığını, ondan ne kadar uzak durursak o kadar iyi olacağını, ekranın, internetin bizi esir almaması gerektiğini anlatırken bizimde davranışlarımızla çocuklarımıza örnek olmamız, onlara yol göstermemiz gerekir” diye devam etti.


Sınırlar Net Olmalı

 

Mehmet Teber konuşmasını,“Çocuklarımıza internet veya televizyon iyi bir şey değil, onlara çok bakmayın gibi önerilerde bulunurken biz sürekli internetle ve ekranla içli dışlı olursak çocuğumuza verdiğimiz bu tavsiye çocuğun çok dikkatini çekmez yani madem sağlıklı değil sen neden kullanıyorsun diye düşünür. Bundan dolayı anne ve babaların da internet ve ekrandan bazen uzak kalması, kendilerine de sınır koyması gerekir. Ben internete ve ekrana esir değilim istediğim zaman vazgeçebilirim diyerek bunlardan uzak kalabilmek gerekir. Sosyal medya hayatımızın bir parçası ve kendimizi ve çocuklarımızı korumak için hep onunla mücadele halindeyiz. Sınırlar ve ekran konusunda çok kararlı olun, katı ve kızgın olmayın gereksiz cezalandırılmalar yapmayın ama sınırlarınızı çok net belirleyin orada şeffaf ve kararlı durun" cümleleriyle noktaladı.