Tekerek, Aksi, kaostur...
Tekerek, "Vatandaşın kaç evi varsa, o kadar da hak sahibi olmalıdır. Çünkü vatandaşımız helal kazançları ile yaptıkları birikimlerle bu daireleri edinmişlerdir. Aksi, kaostur." dedi.
İşte Tekerek'in o açıklaması:
"6 Şubat depremleri ile yıkılan şehrimizin nasıl ayağa kalkacağına dair somut bir çözüm getirilemediği gibi son zamanlarda orta hasarlı binaların durumu ile ilgili ciddi tartışmalar yaşanmaktadır.
İYİ Parti Kahramanmaraş İl Başkanlığı olarak gelişmeleri yakından takip ediyor, eleştirilerimizle birlikte çözüm önerilerimizi her daim hem yetkililere hem de kamuoyuna sunuyoruz, sunmaya da devam edeceğiz.
Güçlendirme yapılamayacak bina olmayacağı gerçeği ile ekonomik analizler doğrultusunda;
Her bir binanın şartları kendine özel olduğu gerekçesi ile orta hasarlı binalar gerçekten orta hasarlı mı? Değil mi? Bunun yetkin teknik ekipler ile tekrar kontrol edilmesi gerekmektedir.
Şehrin içinden geçen fayların deprem üreten faylar olmadığı anlaşılmış ve bu faylar üzerinden uygun olmayan alanların belirlenmesi bilimsel değildir. Mühendislik olarak da doğru değildir. Yani uygun olmayan alan olarak belirlenen alanların büyük bir kısmı yanlıştır, bunun da acil olarak kaldırılması gerekmektedir. Belki bazı bölgelerde yeni yapılacak konutlar için kat sınırlaması getirilebilir.
Uygun olmayan alanlar olarak ilan edilen bölgeler doğru bir yaklaşımla belirlenmediği için burada evi olan hemşehrilerimiz mağdur olacaktır.
Bununla birlikte;
Kiracılar için TOKİ konutları inşa edilmelidir. Konut alması imkânsız dar gelirli vatandaş veya depremzede, anayasal barınma hakkına erişmelidir. Bu sayede artan kiralardan şikâyet kalmayacaktır. Hükümet TOKİ'leri uygun fiyata kiraya verecektir.
Depremde yıkılan binalardan zemini uygun olan yerlere aynısı yapılarak hak sahiplerine teslim edilmelidir. Aksi takdirde hak sahipliğini gerçek anlamda çözmek mümkün olmayacaktır.
Zemini uygun olmayan yerler için, hak sahibinin yıkılan evine en yakın TOKİ konutlarından evinin standartlarına yakın daireler verilmelidir.
Vatandaşın kaç evi varsa, o kadar da hak sahibi olmalıdır. Çünkü vatandaşımız helal kazançları ile yaptıkları birikimlerle bu daireleri edinmişlerdir. Aksi, kaostur.