Sezal, Torpil devrinin bitmesi lazım!
Havaalanı Narlı’ya Yapılmalıydı
Eski Belediye Başkanı ve Milletvekili Ali Sezal Mimarlar Odası’nın yayın organı olan Tavernaküler Bülten’e çarpıcı açıklamalarda bulundu. Siyaset yaptığı dönemlerde yaşadığı sorunları, yaptığı ve yapamadığı projeleri, kent siyasetinin dününü ve bugününü Tavernaküler Bülten’e yorumlayan Sezal, belediye başkanlığı boyunca Havaalanının Narlı’ya yapılmasını çok istediğini fakat dönemin diğer siyasi parti mensuplarınca engellendiğini söyledi.
Sigara İçtiğim İçin Adam Adaylıktan Vazgeçti
Dünün siyaseti ile bugünün siyasetini de kıyaslayan Sezal, gitmediği köy ve mezranın kalmadığını, Kahramanmaraş’ı adım adım bildiğini söyledi. Parti çalışmalarından da bir örnek vererek konuşmasına devam eden Sezal, “Çağlayancerit’e gittim, partiye üye yapacak adam bulamıyordum. Hatta belediyede adayları yok denmesin diye ilkokul diplomalı birini bulsam hemen aday yapacaktım. Çağlayancerit’te birini buldum, yalvarıp yakarıp aday olmaya ikna ettim. Maraş’a yanıma geldi; ‘aday olurum ama gidip çalışmam’ dedi. Tamam dedim, yeterki aday ol gidip çalışma dedim. Sonra bir sigara yaktım, ‘ben sigara içenlerin partisinden aday olmam’ demezmi yarım saat tekrar yalvardım, adam aday olmadı.
Bugün 6’ıncı Sırada Da Olsan Yerin Garanti
Bugün baktığınız zaman listeye girmek için bir biriyle kıyasıya yarış var. Listenin 5’ine de girsen 6’ıncısına da girsen yerin garanti. Bugün seçim kazanmak avucunun içinde, o günün şartlarında seçim çalışmaları da farklıydı. Her şey değişti, o dönemlerde biner kişilik gruplara ayaklarına kadar gider konuşurdun bugün basın aracılığıyla milyonlara anında ulaşabiliyorsun.”
En Büyük Üzüntüm; Erbakan Hocam’a Cevap Vermememdi
Siyasi hayatı boyunca çok zorlandığı bir olayı da itiraf eden Kahramanmaraş siyasetinin duayen ismi Ali Sezal; “Siyasi hayatınız boyunca mutlaka pişman olduğunuz olaylar olmuştur. Ben bir örnek vereyim; vereceğim örnekte pişman olmadım ama çok zorlandım. Saadet Partisinin kurucularından biriyim. Tayyip Bey o dönem beni Ak Partiye davet etti. İstanbul’da uçakta karşıladı. Bende ‘Tayyip Bey ben gelmeyeyim, Erbakan Hocam beni çok sever üzülmesin. Saadetten de Ak Partiden de aday olmayayım ama size destek vereyim’ dedim. Partinin seçime girmesi için şuan hatırlamıyorum ama sayı tam sınırdaydı. Sayı tam sınırda olduğundan, bir milletvekilinin başına bir iş gelse, bir kaza geçirse parti seçime giremeyecekti. Bende mecburen gitmek zorunda kaldım. O tarihte tam Ankara’dan dönüyordum, Göksun’a vardığımda Erbakan Hocam aradı ve telefonu kapattım. O en büyük pişmanlığım ve üzüntüm oldu.” Dedi.
Belediyeyi ilk devir aldığı dönemde meclis üyelerini nasıl oluşturduklarını, makam aracını İçişleri Bakanlığının nasıl aldığını ve hatta o dönemde silah ruhsatı bile alamadığına dikkat çeken Sezal’ın açıklamalarının detaylarını Mimarlar Odasının yayın organı olan Tevarnaküler Bültende okuyabilirsiniz.