Rehine!

Örneğin eşimize ve çocuklarımıza bakmakla yükümlü rehineleriz, iletişim kurmakta tutsağız, patronların rehinesiyiz, devletlerin yükümlüleri, sistemin kurbanları ve başlı başına hayatta var olmak için zincirlerle bağlı birer tutsağız!

 

***

 

Ev, araba ve her türlü ihtiyaçlarımızı karşılamak için ilk durağımız her zaman bankalar oluyor. Çünkü onlardan iyi kara gün dostu göremiyoruz. Bankalara ihtiyaçlarımız karşılığında geleceğimizi rehin veriyoruz.

 

Ömrümüzün yarısından fazlasını borç ödemekle geçiriyor, zaman zaman ölü yatırımlar dediğimiz hataları yapmadan da geri durmuyoruz. Birileri tarafından hep bir şeyler yapmamız söyleniyor. Öyle ya da böyle düşünmeden yapılması, itaat edilmesi isteniyor. Kurallara uymayanlara ise kırmızı kart gösterilerek oyun dışına itiliyor. Aslında biz hatayı en başında yapıyoruz. Çünkü hayvanları sevmekten insanları sevmeye vakit bulamıyoruz. İnsan sandığımız hayvanlara gereğinden fazla değer verip zamanımızı heba edebiliyoruz.  Sonrasında ise olanlar oluyor ve bir türlü toparlayamıyoruz.

 

En büyük zincirlerimiz, korkularımız!

 

Korkularımız her zaman bizleri bir şeylere bağımlı yapıyor. Gelecek kaygısı, hep en iyisini yapma hırsı gözlerimizi kör ediyor. Bunun yanında her geçen gün artan teknoloji bağımlılığı hiçliğe doğru koşmamıza yardımcı oluyor. Alkol, sigara ve uyuşturucu bağımlılığından bahsetmiyorum. Çünkü ondan daha tehlikeli bağımlılıklarımız var. Bunlardan bir tanesi de hayvan bağımlılığı! Onlara gereğinden fazla bağımlı yaşıyoruz.  Diğer taraftan her geçen gün yeni bağımlılıklarımız ve yükümlülüklerimiz bize merhaba diyor.

 

 Biz ise onu tanıyana kadar bir diğeri çıka geliyor. Belirli bir süre sonra yükümlülüklerimizi kaldıramamaya başlayınca son noktayı koymak zorunda bırakılıyoruz. Yalnızlığa itilip, intiharlara sürükleniyoruz. Kendi ipimizi kendimizin çekmesi istenerek birilerinin elinin kana bulaşması önlenmiş olunuyor. Bu sistemin işleyişinin legal ya da illegal olmasına gerek yok. Sistem aksayan yönlerini “doğal seleksiyon” mantığıyla temizlemeye devam ediyor. Ve biz bu olayın sıradanlığına bizler o kadar çok alıştık ki; Kimin ne yaptığı pekte umurumuzda olmuyor!