Rant şehvetine kapılan STK’lar!

STK’ lar (Sivil Toplum Kuruluşları) genellikle, kâr amacı gütmeyen, kurumsal bir kimliğe sahip oluşumlardır. Sivil Toplum Kuruluşları, herhangi bir devlet organından bağımsız bir şekilde özel kişilerin girişimleriyle kanuni olarak kurulmuş her türlü organizasyon için kullanılan genel bir terimdir. STK içerisinde yer alan derneklere ortak çıkarları korumak, toplum arasında doğabilecek sorunlara çözüm sağlamak gibi konularda önemli sorumluluk yüklenmektedir.

 

“Her şeyi devletten beklememek lazım” deyiminden yola çıkacak olursak; onlar da insanların hakkını savunup dezavantajlı grupların imdadına yetişebilmektedir. Kamu kuruluşların iş yükünü hafifletmektedirler. Bazı STK’lar devletle iç içe geçmiştir. Bu her iki taraf için ise faydalı olarak görünmektedir. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de STK’ların üst düzey yöneticileri milletvekili ve bakan olabilmektedir. Bu o kuruluşun ne kadar etkili olduğunun bir örneğidir. Güçlü STK’lar her zaman ülkede söz sahibi olmaktadır. Her devirde bu kuruluşlara büyük iş düşmüştür ve düşmeye de devam etmektedir.

 

Kitlesel değil, kişisel STK’lar!

 

Günümüzde bazı STK’lar zaman zaman kuruluş amaçları dışarısına çıktığına şahit oluyoruz. Kar amacı gütmeyen kuruluşlar olarak bilinen STK’lar rant şehvetinin peşinde koşabilmektedirler.

 

Bir diğer amacı kamuoyu yararı gütmek olan STK’lar zamanla bireysel çıkarlara dönüşebilmektedirler. Kişi veya grupların illegal işlerini legal olarak göstermek için kamuflaj olarak kullanılması da bir diğer seçenek olabilmektedir. Ülke olarak biz bu tarz gruplardan çok çektik, deneyimliyiz. Türk milleti olarak bizler STK’lara biraz daha ılımlı bakmışızdır. Onları yararlı, faydacı kuruluşlar olarak görürüz ama her zaman kazın ayağı öyle olmuyor.

 

Ülkemizde sayısız STK’lar var ama çoğu bilinmiyor, paravan ve sadece tabelada kalıyor. Evraklar kağıt üzerinde formaliteden düzenlenerek Başkan ve yöneticilerin rantına sunuluyor.

 

Bazı kuruluşların gerçek anlamda toplumda çok fazla önemi oluyor ama zamanla ilgisiz ve etkisiz yöneticiler sayesinde önemini yitirip paspas olarak kullanılmaya müsait konuma geliyor.  Her yerde olduğu gibi bu alanda da çürük elmalar haliyle olmaktadır. Bu kaçınılmaz bir sondur ve bu STK’ların sıkı bir şekilde denetlenmesi gerekiyor. İllegal işler peşine düşen kuruluşlara fırsat verilmemelidir. STK’lar kişisel rantların döndüğü barınaklar olmamalıdır!