Pınarbaşı, Şehrimize, kendimize, geleceğimize sahip çıkalım

Pınarbaşı, “Bu şehir, caddeler, sokaklar, genci, yaşlısı hep bizlere, hepimize emanet ve sorumluluğu hepimizin üzerindedir. Gelin hep birlikte, el ele, omuz omuza, şehrimize, kendimize, geleceğimize sahip çıkalım.” dedi.

 

İşte Başkan Pınarbaşı’nın o açıklaması: “

 

Rabbimize hamdolsun; bir Ramazan ayını daha geride bıraktık. Ramazan ayını idrak ettik, tamamladık. Şimdi onun bayramını yapıyoruz. Hepimizin bayramı mübarek olsun! Ramazan Bayramı'nın manevi ikliminin herkesi kuşatmasını, insanımızı iyilikte, doğrulukta ve adalette buluşturmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. Bugün 83 milyon insanı birbirine bağlayan en önemli günlerden birini yaşıyoruz. Aynı zamanda dünya üzerindeki 3 milyar Müslüman nüfusu ve bütün insanlık alemi ile beraber aynı duyguları paylaşıyoruz. Bayramın, birliğimizin ve beraberliğimizin daha da kuvvetlenmesine vesile olmasını temenni ediyorum.

 

Tabi iki aydan daha fazla oldu, Koronavirüs salgını nedeniyle tüm insanlık zor bir dönemden geçiyor. Bu sebeple; hiç de alışık olmadığımız günler yaşadık, Ramazan sofralarımız buruktu, şimdi de buruk bir bayram sevinci yaşıyoruz. Duamız ve temennimiz bu zor süreci bir an evvel geride bırakmaktır. Hem dünyamız, hem bölgemiz hem de ülkemizin çok ciddi sorunları mevcut.
Yaşanılan ekonomik belirsizlik hepimizi endişelendirmekte, ülkemizin geleceğini düşünmeye sevketmektedir. Genci/yaşlısı; evlisi/bekarı, memuru/esnafı herkes kaygılı ve de geleceğe umutsuz bakmaktadır. Kimse yarın ne olacak öngöremiyor. Türkiye tam anlamıyla; siyasetiyle, ekonomisiyle, adalet kurumlarıyla bir çıkmaza girmiştir.

 

Bu ekonomik buhranla birlikte kutuplaşma ve ayrışma da toplumumuzu yıpratmaktadır.Üzülürek görüyoruz ki; her gün gazete sayfalarından, televizyon ekranlarından, sosyal medya hesaplarından, kürsülerden milletimizin birlik ve beraberliğini adeta dinamitleyen, darmadağın eden beyanlarda bulunulmaktadır. En müşterek konularda dahi ayrışmaya, en ortak noktalarda dahi kamplaşmaya sevk eden açıklamalar yapılmaktadır. Öncelikle ve de acilen toplumun örnek aldığı siyasiler üsluplarını düzeltmeli; birlik ve beraberliğe sözleriyle, üslup ve davranışlarıyla olabildiğince sahip çıkmalıdır. Bu kutuplaşmaların sonucu hepimiz için üzüntü verici olur, bedelini millet olarak çok ağır öderiz. Biz; oturup konuşarak çözemeyeceğimiz hiçbir sorunumuzun olmadığına inanıyoruz. Hem ülkemizin, hem bölgemizin meselelerini bir araya gelerek, konuşarak, fikir alışverişinde bulunarak çözebiliriz. Siyasi menfaatler ve günlük kısır tartışmalar uğruna topluma kalıcı yaralar bırakmamamız gerekmemekte ve burada hepimizin üzerimize büyük vazifeler düşmektedir.

 

Ülkemizin ve bölgemizin zor günler geçirdiği şu günlerde daha çok karşılıklı fikir alışverişine, daha çok helalleşmeye ve birbirimizi sevmeye ve de anlamaya ihtiyacımız var. Bu şehir, caddeler, sokaklar, genci, yaşlısı hep bizlere, hepimize emanet ve sorumluluğu hepimizin üzerindedir. Gelin hep birlikte, el ele, omuz omuza, şehrimize, kendimize, geleceğimize sahip çıkalım.”