Özgürlüğü erkek olmakta buldular!

Bu kadınlar, bir erkek gibi giyinmeye başlayıp, isimlerini değiştirip, bir de asla cinsel ilişkiye girmeme ve çocuk doğurmama üzerine bir yemin ettiler.


15. yüzyılda başlayan bu gelenek Arnavut kadınların henüz bir bakireyken ettikleri yemine dayanır. Çoğunlukla ailenin reisinin erkek bir vasi bırakmadan öldüğü durumlarda mirasın aileye kalması ve yönetiminin sağlanması için, bazen de istemedikleri evliliklerden kaçınmak için 'bakirelik yemini' eden kadınlar, bu yeminle birlikte erkeğin yerine getirmesi gereken tüm sorumluluklara sahip olurken, erkeklerin sahip olduğu özgürlükleri de elde ederler.
Çevrelerinin onları yadırgamadığı, birer erkek gibi kabul gördükleri söyleniyor.


Günümüzde bu bölgede sosyal koşullar artık daha modern olduğu için bu yolu seçen kadın pek kalmadığı söyleniyor ancak yaşlı Burrnesha'lardan bazıları hala hayatta. Yeminli bakireler erkek kıyafetleri giymekte, oy kullanmakta, silah taşımakta, saat takmakta, sigara içmekte, mal mülk alıp satmakta özgürdür.