Maraş’ın Orhan’ı!
Mevlana ne güzel buyurmuş:
“Sen varını-yoğunu, malını-mülkünü ver de bir gönül yap! Yap da o gönül; mezarda, o kapkara gecede sana ışık versin!
Allah’ın huzuruna altın dolu binlerce kese götürsen, Cenab-ı Hak:
Biz’e bir şey getirmek istiyorsan, kazanılmış bir gönül getir! Çünkü altın, gümüş Biz'im için bir şey değildir. Eğer Biz’i ve rızamızı istiyorsan, bunun ancak bir gönül kazanmaya bağlı olduğunu unutma!”
Çok fazla şey değil, insanlar ezanının sesiyle, bayrağının gölgesinde özgürce yaşamak istiyor. Emeğinin hak ettiği karşılığı almak istiyor. İnsanca yaşamanın tadına varmak istiyor. Ötekisi olmanın dışında insan olmak istiyor. Hor görülmek, aşağılanmak istemiyor! Değer görmek, önemsenmek istiyor. Sorunlarını dinleyecek muhatap bulmak istiyor. Aramalarının cevapsız kalmasını istemiyor!
***
İnsanlar öyle yada böyle bir şekilde yönetici olabiliyor ama insanların gönlüne giremiyor. Elindeki şansı değerlendiremediği gibi koltuğa oturduğunda “Ben ne oldum, delisi” olabiliyor. Verdiği sözleri bir çırpıda unutup başka bir kimliğe bürünebiliyor. Görev süresi boyunca krallığının keyfini çıkartıyor ama o süre bittiğinde kendisine sokaktaki köpek bile havlamıyor!
O açıdan hizmet yapmanın yanında gönüllere girmekde ayrı kutsal bir hizmet. Maalesef birçok yönetici bu hizmetten bir haber! Bu vurdumduymaz kişilere rağmen bunun bilincinde olan kişilerde var. Bu kişilerden bir tanesi de Kabzımallar ve Komisyoncular Odası Başkanı Halit Orhan!
Halit Başkan büyükle büyük, çocukla çocuk olmanın yanında tam bir gönül adamı. O bazı STK başkanları gibi kindar ve ikiyüzlülüğü meslek edinmemiş. Onu tanıdığım günden beri davranış olarak hiç değiştiğini görmedim. Bir başkasından olumsuz bir şeylerde duymadım. Hep parmakla örnek kişi olarak gösterildi. Kendisi ulu çınar gibi dimdik ayakta durarak gönül kazanmaya devam ediyor. Görevinde başarılar diliyoruz.