Bayraktar, “Kurban bayramının yaklaşmasıyla birlikte evlerde bayram sofraları için yapılan hazırlıklarda başlamış bulunmakta. Aile büyüklerinin bir araya geldiği bu özel günlerde haliyle yapılan kaçamaklarda artmaktadır. Kurban Bayramı’nda, Bayram geleneklerimizden olan tatlı, şeker tüketimine ek olarak kırmızı et tüketiminin miktarı ve sıklığı da artmaktadır. Bu dönemde özellikle diyabet, hipertansiyon, kalp ve damar hastalığı gibi kronik hastalığa sahip bireyler ve yüksek risk grubunda bulunan bireyler ( çocuklar ve yaşlılar ) ekstra dikkatli olmalıdır.”dedi.

Gereksiz kalorilerden kaçının!

 Bayramda dengeli beslenilmesi gerektiğini kaydeden Hatice Bayraktar şunları söyledi: “Sağlıklı bir kurban bayramı geçirmek için doğru besin seçimi,  gıda hijyeni ve güvenliği, etlerin saklanması, hazırlanması ve pişirme yöntemlerinde bilinçli davranmak gerekmektedir. Alınması gereken önlemlerin herkes için geçerli olduğu unutulmamalı bayram süresince sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine, yiyecek-içecek seçimine, porsiyon kontrolü ve besin gruplarının dengeli dağılımına özen gösterilmelidir.

Yaşamın her döneminde yeterli ve dengeli beslenme sağlığın korunması için esastır. Bu nedenle Kurban Bayramı’nda da yeterli ve dengeli beslenme ihmal edilmemeli, porsiyon kontrolü hakim kılınıp gereksiz kalori alımının önüne geçilmelidir. Gün içerisinde öğün atlanmamalı, besinler iyi çiğnenmeli az ve sık beslenme biçimi uygulanmalıdır. Günün her öğününde etle hazırlanmış menüler özellikle sıcakların iyiden iyiye kendini hissettirdiği bugünlerde sağlık açısından doğru tercih olmayabilir. Bu nedenle güne sağlıklı, hafif ve doyurucu bir kahvaltıyla başlanılmalı, et tüketimi öğle öğününde tercih edilmeli; akşam öğününde ise sebze, kuru baklagil gibi posa içeriği yüksek besinler tercih edilmelidir. Bayram süresince tek tip beslenilmemeli et grubunun yanında sebze, meyve, ekmek ve süt gruplarıyla dengeli bir dağılım yapılmalıdır.

Yemeklerin yanında sağlıksız, asitli, yüksek kalorili içecekler yerine protein ve kalsiyumdan zengin ayran, yoğurt, cacık , kefir gibi besinler tercih edilmelidir. Etler uygun pişirme tekniklerine göre pişirilmeli, yemeklere ekstra yağ ilave edilmemelidir. Etler C ve E vitamini içermediklerinden ötürü etli yemekler sebzelerle birlikte pişirilmeli veya etli yemeklerin yanında C vitamininden zengin salata –  haşlanmış sebze – taze sıkılmış meyve suları tercih edilmelidir. ( Böylelikle besin çeşitliliği sağlamış olup aynı zamanda sebzelerde bulunan C vitamini sayesinde demir emilimini arttırmış oluruz.) Bayram boyunca tatlı, çikolata tüketimine dikkat edilmeli ; ağır , yüksek kalorili şerbetli tatlılar yerine daha hafif , sağlıklı, sütlü ve meyveli tatlılar ( sütlaç , dondurma, meyveli muhallebi vb.) tercih edilmedir.Çevrenin ısrarcı tutumlarından ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Sıvı tüketimine dikkat edilmeli, gün içerisinde en az 2,5-3 litre su tüketilmelidir. Ara öğünlerde şekersiz limonlu çay, bitki çayları ve sade maden suları tercih edilmelidir.

Özellikle kalp ve damar rahatsızlığı olan , yüksek kolesterole sahip bireyler sakatat ve kırmızı et tüketimine dikkat etmelidir.Bayram boyunca yürüyüş , spor ve fiziksel aktivite ihmal edilmemeli ; Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi olan günlük 10000 adım atmaya özen gösterilmelidir. Unutmayınız ki diyet kaçamaklarını dengelemenin en önemli yolu kalori harcamak ve kalori açığı oluşturmaktır. Herkese sağlıklı ve mutlu bayramlar dilerim.”