Hollywood'un harcadığı paralar göz önüne alındığında – kusura bakmayın piyasa diye adlandıracağım- korku filmi piyasasının neden bir numarası olduğunu anlayabiliyoruz. CGI'lar, makyajlar, post prodüksiyon işleri, bir korku filminin olmazsa olmaz zorlayıcıları arasında yer alıyor. Fakat bakın bakalım o kadar para yatırılmadan bu iş nasıl yapılıyor!
7- Viy (Вий, 1967) - Sovyet Rusya
Gogol'un öykülerinin bir tanesinden uyarlanan Viy'in çok defa beyaz perdeye aktarıldığını söyleyelim. Fakat 1967'deki versiyonu gerçekten aralarında en iyisi. Filmin özel efektleri biraz can sıkıcı olabilse de yapıldığı tarih göz önünde bulundurulursa, epey başarılı olduğu söylenebilir.
6- Linç (Don't Torture a Duckling, 1972) - İtalya
Lucio Fulci'nin anlamsızlık konusunda son derece başarılı bir isme sahip olan filmi, Katolik kilisesini ve Katolik kilisesinde yaşanan yozlaşmayı konu alıyor. Şansa ki kaldırılmadan ve sansürlenmeden, bir şekilde günümüze kadar gelebilmiş. Keza kendisiyle aynı konuya sahip filmlerin zaman zaman sürgün yediklerini biliyoruz. Zira filmin kendisi bizzat çok eleştiri aldı.
5- Angustia (Anguish, 1987) - İspanya
Filmin içinde sizin için film başlamadan bir uyarısı bulunmakta;
"Film süresince hafif hipnoz altında olacaksınız ve subliminal mesajların iletileceği bir deneksiniz.
Bu filmin fiziksel bir zara bırakabilecek bir yan etkisi bulunmamaktadır. Fakat bir şekilde, beyninizin vücudunuzdan ayrılmak istediğini düşüneceksiniz. Eğer böyle olursa salonu hemen terkedin."
4- Asylum (1972) - İngiltere
70'lerin başında çekilen film, 4 tane hikayeden oluşuyor, zira bu hikayelerin hepsini mahkumlardan toplayan kişi, akıl hastanesinde iş bulmaya çalışan Dr. Martin'e ait. Psycho'nun yazarının senaristlendiğini üstlendiği film size çok şey vadediyor.
3- Kırmızı Dudaklar (Les lèvres rouges, 1971)
Belçika yapımı olsa da, Belçika'da geçse de, filmin dili İngilizce. Lezbiyen Vampirler, sinemada her dakika karşımıza çıkabilecek bir konu değil. Değerini bilin.
2- Angst (1983) - Avusturya
İsmi olmayan karakterimizin, -ki kendisini başarılı bir şekilde canlandıran kişi Erwin Leder'dir- öldürme dürtüsü ile kendinden geçmesi fikri, Avrupa sinemasında pek yer bulmadı. Film tabi ki eleştiri üzerine eleştiri aldı. Ve bir çok ülkede yasaklandı.
1- Derimin Altında (Dans Ma Peau, 2002) Fransa
New French Extremity akımını duydunuz mu bilmiyorum, cinselliği ve şiddeti korkusuzca ekrana taşıyabilen yönetmenleri kapsayan bu akımın isim babası James Quandt'dır. Fransız bir ablamız bir partiye gidiyor, partide ayağını sakatlıyor. Bu sakatlığı ablamızı çok etkiliyor ve tahmin edin ne oluyor? Daha fazla sakatlık!