Kahramanmaraş’ta Edebiyat Düşüncenin Neresinde Konferansı!
NFK Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe edebiyatseverler yoğun ilgi gösterdi.
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 3’üncüsü düzenlenen ve görkemli bir programla açılışı gerçekleştirilen Uluslararası Şiir ve Edebiyat Günleri, ikinci gününde de çeşitli etkinlikleri edebiyatseverlerle buluşturmaya devam ediyor. Etkinlik takvimi kapsamında, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde Yazar Savaş Ş. Barkçin ve Ali Emre’nin katılımıyla ‘Edebiyat Düşüncenin Neresinde?’ temalı konferans düzenlendi. Yazar Güven Adıgüzel moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturuma edebiyatseverler yoğun ilgi gösterdi. Katılımcılara çeşitli kitapların hediye edildiği etkinlikte konuşmacılar, edebiyatseverlerin sorularını da yanıtladı.
Edebiyat Topluma Yön Veriyor
Etkinlikte konuşan Yazar Ali Emre, “Özellikle Tanzimat sonrası edebiyatımıza baktığımızda şair, yazar ve ediplerin düşünceyle de içli dışlı olduklarını, bu doğrultuda mesai yaptıklarını söyleyebiliriz. Hatta ülkemizde birçok görüşün, fikir akımının, ideolojinin o düşünce yapılarının, inançların, temel kaynaklarından ziyade edebiyatçılar eliyle toplumda tedavül edildiğini söylememiz bile mümkün. Tanzimat Dönemi’nde Namık Kemal, Şinasi, Ziya Paşa ile birlikte halk edebiyatı ile divan edebiyatı arasındaki uçurumun biraz kapandığını, edebiyatın iki yakasının bir araya geldiğini ve yüzünü topluma çevirdiğini görebiliriz. Bu dönemde edebiyatın topluma yön verdiğini, şekillendirdiğini görebiliyoruz.
Örneğin Nihal Atsız’ın Bozkurtlar romanı, milliyetçiliğin yeşermesinde ve dal budak salmasında etkili olmuştur. Bu örnekler çoğaltılabilir. Şimdi ise postmodern dönemdeyiz. Benlik parçalanmalarının yaygın olduğu küresel bir atmosferden söz ediyoruz. Bu anlayışların bile dünyada ve ülkemizde yine aslında hiç azımsanmayacak sayıda edebiyatla dayatıldığını, dolaşıma çıktığını söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı. Yazar Savaş Ş. Barkçin ise, “Batı edebiyatında kelimenin kökeni harf. Edebiyat ise harfleri okuma sanatı olarak kabul ediliyor. Oldukça biçimsel bir edebiyat. Bizde ise edebiyatın kökeni edep. İki medeniyetin de edebiyata yüklediği anlam farklı” diye konuştu.