Kendine Ait Bir Oda (Virginia Woolf): Bu kitap, konuya ilgisi olanların genelde başlangıç noktası oluyor. Bunun, hem daha popüler olmasından hem de dilinin sade olmasından kaynaklandığını söyleyebiliriz. “Hüküm süren değerler eril değerlerdir. Futbol ve spor önemli; modaya tapınmak ve giysiler almak abestir” diyen yazar gerçekten de erkekler tarafından acaba sırf kadınlar tarafından ilgi görüyor diye Youtube’da makyaj kanalı açmak, moda blogunda yazmak “boş” ve “gereksiz” olarak nitelendiriliyor diye düşündürüyor.

Kimlikli Bedenler (Ahu Antmen): Yazar, Türkiye tarihinde konuya nasıl yaklaşıldığını işlerken, aslında Türkiye’nin modernleşme sürecinin hızla ilerlediği dönemlerde bile bir kadın heykeli konusunun nasıl da “namus meselesi” haline gelip, farklı görüşü paylaşan siyasilerce bile ortak payda olup ayıplanmasını ve daha nice tarihi, utanç verici tepkilerimizi gözler önüne seriyor.

 
Masallar ve Toplumsal Cinsiyet (Melek Ö. Sezer): Masalların nasıl da bekleyen, affeden, hakkını aramaktan vazgeçen kadınları sonunda “prensle evlenmek ve bir ömür boyu mutlu olmak” ile ödüllendirdiğine değinen yazar, geçmişe dönüp çocukken dinlediğimiz, okuduğumuz masalların hayatımızda o kadar da masum bir role sahip olmadığını gösteriyor.

 
Erkeklik: İmkansız iktidar (Serpil Sancar Üşür): Eser; yaş, sosyal statü, meslek, doğum yeri farklı farklı olan erkeklerle yapılan yüzyüze görüşmelere dayanıyor. Aslında dışardan bakınca, kendini yetiştirmiş görünen birçok karşı cinsimizin de bizi hayretlere sürükleyecek düşüncelere sahip olabileceği ile yüzyüze geliyoruz.