26. İstanbul Tiyatro Festivali 2022 yılında 25 Ekim – 26 Kasım 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. 

18 farklı mekanda izleyicilerle buluşacak olan festivalin bu yılki mekanları şu şekilde:

Alan Kadıköy, Atlas 1948 Sineması, Caddebostan Kültür Merkezi, Cemal Reşit Rey Konser Salonu, ENKA Oditoryumu, Galatasaray Lisesi, İMÇ, İş Kuleleri Salonu, Kanyon, Maximum UNIQ Hall, Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi ve Meydan Sahne, Salon iKSV, Ses Tiyatrosu, Süreyya Operası, Şehir Hatları Vapuru ve Zorlu PSM.

26. İstanbul Tiyatro Festivali Programları ise şu şekilde: 

- ''Kibarlık Budalası Remix'' | 25 Ekim Salı | Maximum UNIQ | 20.00
 

26. İstanbul Tiyatro Festivali açılış oyunu, Moliere'in doğumunun 400. yılı kapsamında efsanevi yazarın en sevilen oyunlarından birisinin çağdaş bir uyarlaması. Geleneksel seyir kurallarının dışına çıkan oyun, Moliere'in ünlü karakteri Mösyö Jourdain'in hikayesine yepyeni bir soluk getirme iddiası taşıyor.
Oyun 26 Ekim Çarşamba günü, Maximum Uniq Hall'de 20.00'da tekrar sahnelenecek.

- ''Akram Khan Topluluğu: Orman Kitabı'' | 28 Ekim Cuma | Zorlu PSM Turkcell Sahnesi | 20.00

Dönemimizin en önemli koreograf ve dansçılarından birisi olan Akram Khan'ın Nisan ayında prömiyeri gerçekleşen en yeni koreografisi olan Orman Kitabı uyarlaması; Mowgli'nin yolculuğunu yeniden keşfetmeye ve hepimizi daha iyi bir dünyayı birlikte yaratmak için adım atmaya davet ediyor.

- ''Duvar'' | 31 Ekim Pazartesi | Zorlu PSM Turkcell Sahnesi | 20.00

İstanbul Tiyatro Festivali programları arasında yer alan ve ''Bu İşte Bir Kadın Var'' bölümünde prömiyerini yapacak olan “'Duvar”' oyunu yorgun dünyamızın yakın tarihinde yaşananlardan payına düşenleri fazlasıyla sırtlamış, farklı coğrafyalardan dört insanın bir otel odasında kesişen yollarını konu alıyor.

- ''Dido'' | 2 Kasım Çarşamba | Alan Kadıköy | 20.00

Dansçı ve koreograf Korhan Başaran, dans tiyatrosu olarak tasarladığı Dido'nun İstanbul prömiyeri ile 26. İstanbul Tiyatro Festivali programında yer alıyor. Antik tarihten iki önemli figür olan Kraliçe Dido ve Truvalı Aeneas'ın ilişkilerinden yola çıkan Başaran; kırık bir kalbin insandaki ruhsal ve fiziksel etkilerini anlattığı disiplinlerarası performansını sahneliyor.

- ''Juliet ve Romeo'' | 3 Kasım Perşembe | Maximum Uniq Hall | 20.00

Dans ve komedinin ustaca harmanlandığı Juliet ve Romeo oyunu; ölmeyip 40'lı yaşlarına ulaşan Juliet ile Romeo'nun dillere destan aşkını gündelik hayatın koşturmacasına eklemliyor. Sorunlarını çözmek için psikoterapi, hipnoz ve çiftler masajına kadar her yolu deneyen büyük aşıkların ilişkilerini kurtarmak için başvurdukları son yöntem, ilişkilerinin belirleyici anlarını izleyicinin önünde tekrar canlandırmak oluyor.

- ''Toyo!'' | 5 Kasım Cumartesi | Alan Kadıköy | 13.00 – 14.00 – 17.00

Çocuklar için Fransa'dan sürprizlerle dolu, eğlenceli bir gösteri İstanbul Tiyatro Festivali programları arasında yer alıyor. Geleneksel sirk anlayışını değiştiren, çağdaş bir yaklaşımla tasarlanan Toyo! oyununda Gillou'nun bir gün gizemli bir ses duyması ve bu sesi takip ederek çok ilgisini çeken bir nesne bulmasıyla gelişen olaylar anlatılıyor.

- ''Habanera Makamı'' - Ali Poyrazoğlu | 7 Kasım Pazartesi | Cemal Reşit Rey Konser Salonu | 20.00

2022 itibarıyla 60. sanat yılını ve kendi adını taşıyan tiyatrosunun da 50. yılını kutlayan Ali Poyrazoğlu 26. İstanbul Tiyatro Festivali için ortaya koyduğu yepyeni eserinde tiyatro ve operayı bir araya getiriyor. Poyrazoğlu'nun anılarına eşlik eden seyirci, caz tınıları ile çıktığı yolculukta tiyatro ve operanın ana caddelerinden arka sokaklarına kadar her yeri tecrübe etme şansı yakalıyor.

- ''İlyada'' - Selçuk Yöntem & Ece Dağıstan Say | 8 Kasım Salı | Süreyya Operası | 20.00

Alessandro Baricco'nun, Truva Savaşı'nı çağdaş bir yaklaşımla ele aldığı ve insancıllık temasını ön plana taşıdığı İlyada; usta oyuncu Selçuk Yöntem'in muhteşem yorumu, Fazıl Say'ın kendi besteleri ve bu bestelerden özel derlenen seçkiyi Ece Dağıstan Say'ın unutulmaz piyano yorumuyla seyircilerin karşısına çıkıyor.

- ''Şahları da Vururlar'' (Ferhan Şensoy'un Anısına) |11 Kasım Cuma | Ses Tiyatrosu | 20.00

Ortaoyuncular, Ferhan Şensoy'un kaybının ardından Şahları da Vururlar oyunu ile sahnelere dönüyor. Üstelik, tarihi Ses Tiyatrosu bu dönüşle birlikte perdelerini yeniden açıyor! İlk kez 1980 yılında sahnelendiğinde ülke çapında büyük yankı uyandıran müzikli güldürü; 42 yıldan sonra yepyeni bir tiyatro sever kuşakla buluşuyor.

- ''Molière Maratonu: Hastalık Hastası'' | 12 Kasım Cumartesi | Atlas 1948 Sineması | 11.00

Kökü, ünlü yazarın kurduğu topluluğa uzandığı için ‘Molière'in Evi' olarak da anılan Comedie-Française topluluğu ünlü yazarın doğumunun 400. Yılını kutluyor. Bu kutlama çerçevesinde sahnelenen oyunlardan bir seçki, 26. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında beyazperdeden gösterime giriyor. Bu oyunlardan birisi de büyük yönetmen Claude Stratz'ın 21 yıl önceki unutulmaz rejisinden hareketle yeniden sahnelenen Hastalık Hastası…

- ''Molière Maratonu: Kibarlık Budalası'' | 12 Kasım Cumartesi | Atlas 1948 Sineması | 14.30

26. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında seyirciyle buluşacak Molière maratonunda ikinci eser, Kibarlık Budalası. Comedie-Française oyuncuları ünlü yönetmen çift Valerie Lesort ve Christian Hecq ile güçlerini birleştirerek yepyeni ve ihtişamlı bir yapımı sahneye taşıyor.

- ''Molière Maratonu: Tartuffe ya da İkiyüzlülük'' |12 Kasım Cumartesi | Atlas 1948 Sineması | 19.00

Molière'in 400. yaşını kutlamak için tasarlanan müthiş prodüksiyon, Atlas 1948 Sineması'nda seyirciyle buluşuyor. Comedie-Française oyuncuları, bütün dünyadaki tiyatro severlerin yakından bildiği Tartuffe oyununun çok özel bir versiyonunu ilk kez sahneliyor!

- ''Kapalı'' | 12 Kasım Cumartesi | Caddebostan Kültür Merkezi | 20.00

Lefkoşa Belediye Tiyatrosu, İstanbul Tiyatro Festivali programları arasında bulunan ‘Bu İşte Bir Kadın Var' bölümü kapsamında İstanbul prömiyerini yapacakları oyunları ''Kapalı'' ile Kıbrıs'ın önemli bir sosyal ve insani gerçeği evrensel bir tavırla ele alıyor. Ülkenin, yarım aşırı bulan süredir siyasi sebeplerden ötürü kapalı tutulan yasak bölgesi Maraş'taki insanların hikâyelerinin anlatıldığı oyun; on bir oyuncunun on bir monoloğundan oluşuyor.

- ''Medea'ya İnce Ayar'' | 13 Kasım Pazar | Müze Gazhane Meydan Sahne | 20.00

Yunan mitolojisindeki Medea efsanesinden esinlenilerek kaleme alınan oyun, ilk kez 26. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında seyirci karşısına çıkıyor. İstanbul'da çocuk bakıcısı olarak çalışan Gürcü bir anne ve kızının, bakıcılığını yaptıkları evdeki çocukların anneleri ile olan ilişkileri ve kendi yaşam mücadelelerinde gelecek kurgularına dönük bir hikâye aktaran Medea'ya İnce Ayar oyunu metin tiyatrosu, enstalasyon, video sanatı, performans, deneysel ses yerleştirmesi ve interaktif tiyatro kavramlarını iç içe geçiriyor.

- ''Tartuffe'' | 15 Kasım Salı | Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi | 20.00

İstanbul Şehir Tiyatroları'nın, Molière'in doğumunun 400. yılı kapsamında yeni sezonda sergileyeceği Tartuffe oyununun prömiyeri, 26. İstanbul Tiyatro Festivali'nde yapılıyor! Yiğit Sertdemir yönetiminde, tercübeli şehir tiyatroları kadrosunun uzun yıllardan sonra ilk kez sahneleyeceği komedi başyapıtı; kaleme alındığı 17. Yüzyıldan bu yana güncelliğini korumayı başarıyor. Oyunda sahtekar sofu Tartuffe'ün; zengin bir ailenin evine danışman olarak yerleşmesi ve bu evin yönetimini türlü oyunlarla yavaş yavaş ele geçirmeye çalışması mizahi bir dille anlatılıyor.

- ''Nuh'un Gemisini Aramak''- Ortak Yapım Projesi | 15 Kasım Salı | ENKA Oditoryumu | 20.00

İki kardeşin hayatına odaklanan Nuh'un Gemisini Aramak; babadan kalma eski bir kamyonetle doğdukları kasabaya yola çıkan kardeşlerin bu yolculuk sırasında unuttuklarını sandıkları eski anıların birer birer ortaya çıkmasını işliyor. Babalarının siyasi duruşu ile kaderleri çizilmiş, birbirine zıt karakterlerdeki iki kardeşin bu yolculuktaki hesaplaşmaları kaybolanlarından ardından iz sürme tekinsizliğini kazananı olmayacak ıssız bir çatışma alanıyla buluşturuyor.

- ''Richard'' | 17 Kasım Perşembe | Zorlu PSM Turkcell Sahnesi | 20.00

Okan Bayülgen'in, Shakespeare'in ünlü trajedisinden hareketle yazıp yönettiği; geniş bir oyuncu kadrosuyla sahneye taşıdığı Richard oyununda seyircileri sürprizlerle dolu, unutulmaz bir deneyim bekliyor. 2012 yılında İngiltere Kralı III. Richard'ın kemiklerinin bir otoparkta bulunması sonrası, polis tarafından aranan III. Richard oyununun provalarını yapan bir tiyatro grubuna sığınmasıyla olaylar raydan çıkar. Kendisini Richard olarak tanıtan bu adam önce başrolü, ardından da yönetmen koltuğunu ele geçirecektir.

- ''Yaşam'' | 19 Kasım Cumartesi | Alan Kadıköy | 15.00 – 20.00

Bin yılı aşkın geçmişi olan kukla geleneğine benzersiz bir katkı olarak nitelendirilen Yaşam oyununda içten, duygu yüklü ve eğlenceli bir yolculuk bizleri bekliyor. İnsanı insan yapan her şey yalın bir dille ve kuklalar aracılığıyla anlatılıyor. Özenli kurgulanmış oyunculuğu, nefis ışık şöleni ve harika müzikleriyle izleyiciyi kâh gözyaşına kâh kahkahalara boğmaya aday bu gösteri aynı gün iki ayrı saatte sahnelenecek.

- ''Yaşasın Demokrasi'' | 20 Kasım Pazar | Caddebostan Kültür Merkezi | 18.00

Eskişehir Şehir Tiyatroları'nın, ülke tiyatromuzun sembol isimlerinden Haldun Taner'in oyunları, hikâye ve yazılarından hareketle sahneye uyarladıkları Yaşasın Demokrasi oyunu tiyatro festivali 2022 programının kıymetli bir parçası. Oyunda, Haldun Taner'in döneminde henüz çocuk yaşlarda sayılabilecek ülke demokrasimizin ergenliğe girdiği çağımızın izdüşümleri seyircinin karşısına çıkarılıyor. Büyük ustanın bilgi birikimini oldukça renkli ve canlı biçimde sahneye taşıyan oyunu izlemeden önce Haldun Taner'in yaşamına daha yakındanbakmak isteyenler İKSV'nin ''Ve Perde!'' belgeselini izleyebilir.

- ''Pasolini: Gizli, Yangınlar'' | 21 Kasım Pazartesi | İş Kuleleri Salonu | 20.00

İtalyan sinemasının efsane isimlerinden Pier Paolo Pasolini'nin 100. doğum yılının coşkusu, dâhi yönetmenin eşsiz dünyasını benzersiz bir dans koreografisiyle sahneleyen Gizli Yangınlar oyunuyla 26. İstanbul Tiyatro Festivali'ne taşınıyor. İtalyan Artemis Danza topluluğu bedeni ruhla buluşturan dansı; Pasolini'nin katmanlı imgelerini iletmek için kullanıyor. Yönetmenin sinema dilinin temelini oluşturan kadın-anne rolü ile özgürlük kavramı; Bach'ın müziğine kadar uzanan geniş bir yelpazeyle ele alınırken seyirciyi yönetmenin dünyasında bir seyahate davet ediyor.

- ''Bir Tatlı Kaşığı Çamur'' | 22 Kasım Salı | Alan Kadıköy | 20.00

 Festivalde, ''Bu İşte Bir Kadın Var'' bölümünde sahnelenecek olan Bir Tatlı Kaşığı Çamur; köklü bir geçmişe sahip bir oyun. Zira 19. İstanbul Tiyatro Festivali'nde düzenlenen oyun yazarlığı atölyesinde okuması yapılmış olan oyun, 26. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında prömiyerini yapacak. Kırklı yaşlarında mutfağa hapsolmuş bir kadının yaptığı yemeklerden, kocasından, çocukluğundan, çocukluk aşkından ve babaannesinden bahsettiği Bir Tatlı Kaşığı Çamur; toplumsal cinsiyet üzerine yürütülmüş akademik araştırmalar çerçevesinde kaleme alınmış, güçlü bir metin.

- ''Titanlar'' | 23 Kasım Çarşamba |Zorlu PSM Turkcell Sahnesi | 20.00

Eleştirmenlerin, Avrupa tiyatrosunun geleceğine yön verecek isimler arasında gösterdiği Euripides Laskaridis'in Türkiye'deki ilk oyunu. Aklın henüz oluşmadığı metafizik bir âlemin kapılarını aralayan Titanlar; tanımsız bir boşlukta, belirsiz cinsiyete sahip kozmik bir varlığın ağır ağı sallandığı bir salıncağı sahneye taşıyor. Gülünç ve ciddi, ışık ve karanlık, önemli ve önemsiz sürekli yer değiştiriyor ve oyundaki bütün detaylar seyirci için yepyeni bir sürpriz vaat ediyor.

- ''III. Richard: Niçin Yaptım'' | 24 Kasım Perşembe |Alan Kadıköy | 20.00

Tarihin en tartışmalı karakterlerinden birisi olan İngiliz Kralı III. Richard; ülkemiz tiyatrosunun öncü isimlerinden Mehmet Birkiye'nin yönetmenliği ve başarılı oyuncu Hakan Gerçek'in performansıyla 26. İstanbul Tiyatro Festivali oyunları arasında yerini alıyor. Çağdaş bir yaklaşımla sahneye konulan oyun, seyircinin hedef ve tutku ilişkisini sorgulamasını amaçlıyor.

- ''İstanbul Mon Amour'' | 26 Kasım Cumartesi | Süreyya Operası, Vapur, İMÇ, Kanyon AVM, Galatasaray Lisesi, Salon İKSV | 11.00

26. İstanbul Tiyatro Festivali küratörü, tiyatromuzun öncü isimlerinden Işıl Kasapoğlu'nun 30 yıl önce tasarladığı İstanbul Mon Amour, kurucu olduğu Semaver Kumpanya'nın geniş sanatçı kadrosuyla ilk kez hayata geçiriliyor! #TiyatroYerliYerinde yaklaşımını da net bir biçimde ortaya koymayı hedefleyen İstanbul Mon Amour, sabah saatlerinde şehrin son tarihi mekânlarından birisi olan Süreyya Operası'nda başlıyor.

Ebru Cansız ve Alper Maral'ın imza attıkları dans gösterisi, seyirciyi su üzerine taşıyor ve bu gösterinin ardından Şehir Hatları Vapuru'na biniliyor. Vapurda Sarp Aydınoğlu, Anuşka'nın Atölyesi ve Sibel Altan; hayvanların gözünden İstanbul'a bakıyor. Kuklalar ve masklarla ifade bulan, kadim bir mitologyanın günümüzdeki karşılığının arandığı vapur yolculuğu sonrasında seyirci, kendisini İMÇ'de buluyor. Okan Kaya, tam bu noktada müzik ve ses tasarımıyla yol, yolculuk ve göç hikâyesi sunuyor.