İnsanlarla tanıştığınızda onlara gülerken göz renklerini ayırt etmeye çalışın. Belki iki saniyeden fazla gözünüzü dikip baktığınız içindir. İnsanlar gözlerine bilinçli bir şekilde bakılmasından çok etkilenirler. İnsanların içini bu hareketle gıdıklayabilirsiniz.

Arkadaşınızın size anlattığından daha fazlasını ondan öğrenmek istiyorsanız; sorduğunuz sorunun ardından birkaç saniye sessiz kalıp gözünün içine bakın. Sonrasında biraz rahatsız olsa da kısmen anlattıklarının devamı gelecektir.

Karşınızdaki kişiye onay bekleyen bir soru sorarken evet anlamında başınızı sallamak işinizi kolaylaştıracaktır. Yaptığınız bu baş hareketi karşınızdakilerin sizi onaylamaları gerektiğini hissettirecektir.

Kalabalık yerlerde yürürken kimseye çarpmak istemiyorsanız gideceğiniz yönden gözünüzü ayırmayın. Çünkü karşınızdakiler gözünüzü takip ederek ona göre hareket edeceklerdir. Sizin ona çarpmanızdansa yoldan çekilmeyi daha mantıklı bulacaktır. İstiklal caddesi dahil %100 çalışıyor.

İnsanlara bir görev vermek istiyorsanız bunu yavaş yavaş gerçekleştirin. O’na dandik yani basit bir görev verin. Daha sonra vereceğiniz esas görevi daha kolay yerine getirecektir.

Henüz yeni tanıştığınız insanlara fütursuzca direk olarak isimleriyle hitap edin. İnsanlar isimleriyle çağrılmaya bayılırlar. Bu onlarda güven ve arkadaşlık duygusunu pekiştirir.

İnsanların vücut dilini taklit ederseniz sizi daha çok severler. Bir daha ki iş mülakatınızda karşınızdakine benzer oturup benzer şekilde konuşursanız işe alınma ihtimaliniz de bir o kadar artar. Bilim adamları buna bukalemun etkisi adını veriyor. Bukalemun etkisinin en ilginç tarafı ise bilinçsiz bir şekilde sürekli yapıyor olmanız.

İnsanlardan yardım isterken yorgun oldukları zamanları seçin. Bir çalışma arkadaşınızdan 1 saatlik bir yardım isteyecekseniz iş bitiminde isteyin. Çünkü bu saatlerde yorgun ve dikkati dağılmış olan arkadaşınızın sizi reddetme ihtimali daha az olacaktır.