Sen yeri gelir davanı ailenin üstünde tutarsın, onlar olayı tam anlamadıkları için ortaya karışık parti A.Ş’yi kurarlar. Yıllarca partinde görev beklemeden ferdi olarak çalışmalar yaparsın, birileri de en ufak çıkarı olmadan bir adım bile atmaz! Senin cebindeki para suyunu çekerken onların cüzdanları hep kalınlaşır.

Nerede bir angarya iş varsa topu sana atarlar, sen ise sesini bile çıkartmadan peki dersin. Yerel ve Genel Seçimler olur, parti teşkilatları kurultaylara gider, buralarda bir görev beklersin ama onlar sana biraz daha ısın derler. Isına ısına birde bakmışsın yılların geçmiş. Sesini biraz yükseltmeye kalksan pasif görevlerle ötekileştirilirsin. Sen, dur kardeşim ne oluyor bile demeye kalmadan “sen çok yoruldun, biraz dinlen hele” demeyi de kendilerine bir görev bilirler.

Birileri parti içinde altın vuruşu yaparken, sana bir b.kmuşun gibi iğrenti şekilde bakmayı da çok severler. Sen ise ötekileştirilmişliğin vermiş olduğu duyguyla onların ahlaksız ve vurdumduymaz tavırlarını izlemeye mecbur bırakılırsın.

***

Ne yazık ki siyasi partiler eski benliklerini kaybederek rant grupçukları haline geldiler. Eski samimiyet, saygı ve hoşgörü kalmadı! Bunların yerine benden olmayanın canı çıksın anlayışı geldi. Partilerde kendi içlerinde farklı farklı grupçuklar oluşturarak eşeyli ve eşeysiz üremeye çok güzel örnek oluyorlar. Bazıları ise olaya biraz daha yorum katarak parti anlayışını swingers’e kadar götürebiliyor!

***

O parti böyle şu parti böyle demeden önce kendi iç temizliğimizi kendimiz yapmalıyız. Bizler gerçekten eski samimi ve içten insanların yokluğunu mumla arıyoruz. Onların değerlerini bunları gördükçe bir kez daha anlayıp dualarla yad ediyoruz. Kurultaylar siyasi partilerin yenilenme ve temizlenme günleridir. Bu kurultayları bekleyeceğiz beklemesine ama buralarda kişilerin değil de elbiselerin değiştiğine şahit olacağız. Ve bir kez daha umutlarımız başka bahara kalmak zorunda kalacak!